Alman Meclisi'nin Ermeni İddialarına İlişkin Kararı

Alman Federal Meclisi'nin, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıyan karar tasarısını oy çokluğuyla kabul etmesinin, Türk-Alman ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceğini belirten uzmanlar, tasarının ülkede Türk kökenli vatandaşlara karşı nefret söylemi doğurabileceği tehlikesine dikkati çekiyor.

AA muhabirine değerlendirmede bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu, tasarıyla Türkiye'ye psikolojik baskı yapılmak istendiğini söyledi.

Ortadoğu'ya yönelik birtakım hesapların yapıldığını ve hem küresel hem bölgesel unsurların müdahil olduğu yeni denklemde, Türkiye'nin etki ve nüfuzunun kırılmak istendiği görüşünü paylaşan Ateşoğlu, "AB, batı ve müttefiklerimizle ilişkilerimizin yeniden ivme kazandığı şu dönemde böyle bir tasarının kabul edilmesi ayrıca ilginç." tespitini aktardı.

Ateşoğlu, Fransa, Rusya gibi ülkelerin parlamentolarından benzer tasarıların çıktığını hatırlatarak, "O kararların da etkisi olmamıştı. Bunun da olmaz. Bu tür kararlar çözüme yönelik ortam oluşturmuyor. Bilakis tam tersi etki yapıyor. Parlamento kararlarıyla toplumları, tarihçileri, komisyonları bir araya getirecek, konunun çözümüne yönelik bir ortam ortaya çıkmaz." diye konuştu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılmasına yönelik ivme yakalandığını belirten Ateşoğlu, Merkel'in oylamaya katılmayarak tavır koyduğunu fakat tasarının Türk-Alman ilişkilerine yansımaları olacağını söyledi.

Türkiye'nin üzerinde psikolojik baskı oluşturulmak istendiğini dile getiren Ateşoğlu, konunun geçen sene de Alman meclisinde gündeme geldiğini fakat böyle bir karar çıkmadığını anımsatarak, "Neden şimdi? Tasarının kabul edilmesi soykırım meselesinin anılmasıyla ilgili değil." dedi.

"Türk kökenliler nefret söylemine maruz kalabilir"

Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Başkanı Alev Kılıç da Alman Parlamentosu'nun bu kararıyla Türkiye'ye karşı dostça olmayan bir tavır içinde girdiğini kaydetti.

Avrupa'da en fazla Türk nüfusunun Almanya'da olduğunu hatırlatan Kılıç, "Bu, Alman meclisinin düşünmesi gereken konulardan birisidir. Artık Almanya'daki Türk kökenli Alman vatandaşlar ve diğer Türkler bu karar ışığında Almanya'da dışlayıcı ve nefret söylemine maruz kalan halk ve kitle konumuna gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Parlamentonun bu kararla, iki ülke ilişkilerini zedeleyecek bir tutuma yol açtığını dile getiren Kılıç, "Bundan sonra kolay kolay bir Türk-Alman dostluğundan bahsedemeyiz. Çünkü Alman Parlamentosu, Alman halkını temsil eden bir parlamentodur. Alman halkı adına bir karar vermiştir. Türk-Alman dostluğunun artık gündemimizde olmadığına işaret eden bir şeydir. Müttefikiz ama dost olmayan müttefikler olacağız." diye konuştu.

Türkiye'nin bu kararın ardından hemen ani bir tepkisinin gündemde olmadığını ancak Almanya'nın iki ülke ilişkilerini uzun vadede etkileyecek bir karar aldığını ifade eden Kılıç, "Ermeniler lehine Türkiye'ye dostluk yapmayan hatta düşmanlık belirten bir ülke demek ki Türkiye'nin her alanda karşısına çıkabilecek bir ülkedir. Türkiye de buna karşılık Almanya'ya aynı etkide dostça olmayan mukabelede bulunmak zorunda kalacaktır." ifadelerini kullandı.

Tasarıdaki, 1915 olaylarının okul müfredatına girmesi konusunda ise Kılıç, "O işin vahim kısmı odur. Bundan sonra, özellikle bu işten etkilenen Türk kökenli Alman vatandaşları nefret söylemi işlendiği gerekçesiyle bireysel başvuruyla Almanya Federal Mahkemesi'ne başvurarak haklarını savunmaya varacak bir hukuk sürecin başlatılmasının belki gerekli olduğunu düşünüyorum." dedi.