Almanya ve Türkiye: Anlaşma Mı, Ayrışma Mı?" Paneli - Son Dakika
Güncel

Almanya ve Türkiye: Anlaşma Mı, Ayrışma Mı?" Paneli

ANKARA (AA) – Almanya'nın başkenti Berlin merkezli İslamische Zeitung gazetesinde çalışan gazeteci Stefan Sulaiman Wilms, Almanya içinde farklı siyasi grupların duygusal yaklaşımları olduğunu belirterek, "Almanya yani Batı Avrupa'da genellikle şunu görüyoruz.

28.04.2016 19:07

ANKARA (AA) – Almanya'nın başkenti Berlin merkezli İslamische Zeitung gazetesinde çalışan gazeteci Stefan Sulaiman Wilms, Almanya içinde farklı siyasi grupların duygusal yaklaşımları olduğunu belirterek, "Almanya yani Batı Avrupa'da genellikle şunu görüyoruz. Medya politik iradenin doğrudan ortaya konma aracı olarak kullanılabiliyor. Bu genellikle bu şekilde tezahür ediyor. Her zaman bir eleştiri mekanizması olarak kullanılamayabiliyor." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) düzenlenen "Almanya ve Türkiye: Anlaşma mı, ayrışma mı?" adlı panelde konuşan Wilms, Almanya içinde farklı grupların duygusal yaklaşımları olduğunu belirterek "Almanya yani Batı Avrupa'da genellikle şunu görüyoruz. Medya politik iradenin doğrudan ortaya konma aracı olarak kullanılabiliyor. Bu genellikle bu şekilde tezahür ediyor. Her zaman bir eleştiri mekanizması olarak kullanılamayabiliyor." şeklinde konuştu.

Farklı türlerdeki söylemler üzerinden Türkiye'ye karşı bir yaklaşım olduğunun söylenebileceğini belirten Wilms, Almanya'nın şu anda sosyal demokrasinin yıkımıyla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Ülkedeki muhafazakarların bazı zor durumlarla karşı karşıya olduğunu, bununla birlikte muhafazakarların değerlerini kaybetmeleriyle kendilerine bir düşman aradıklarını kaydeden Wilms, Türkiye'ye karşı olumsuz algıların da bu değer eksikliğiyle birleştiğinde Türkiye'yi kendilerine düşman olarak çıkardıklarını ifade etti. Wilms, ülkesindeki Müslüman Türklerin, İslama karşı eleştiri olduğunda bunun muhatabı haline geldiğini kaydetti.

"İslam'ın medyada ele alınma yöntemi genellikle çok kötü, çok olumsuz. Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarında medyatik konular çok hızlı akıyor. Medyanın da buna müdahale etmek için çok hızlı davranması gerekiyor. Bu bizim dikkate almamız gereken bir durum." diyen Wilms, insanların sosyal paylaşım platformlarında haber ve makale gibi argümanları çok hızlı dolaşıma soktuğuna, bunların arasında radikal tonda yazılmış yazıların da bulunduğuna dikkati çekti.

Almanya'da insanların Türkiye'nin İslami bir anayasa ile yönetilmediğini bile bilmediğini ifade eden Wilms, "Halbuki Türkiye'nin anayasasında laikliğin olduğunu görüyoruz. Bizim medyamızda bu gerçekler ele alınmıyor. Bu yüzden onların adına utanç duyuyorum" dedi.

"Herkesin biraz geri adım atması gerekiyor"

Wilms, Almanya ve Türkiye'nin ortak tarihini ve ilişkilerini hatırlaması gerektiğine, ticari alanda sahip olduğu yüksek ihracat rakamlarına işaret ederek, "Herkesin biraz geri adım atması gerekiyor. Tahammül etmemiz gerekiyor. Eleştiri tonlarımızı düşürmemiz gerekiyor. Her ülkenin kendi iletişim tonu var, sanırım bazı yanlış anlamalar iletişim dilinin farklı olmasından kaynaklanıyor." ifadelerini kullandı.

"Almanya şunu gördü, Türkiye olmadan mülteci sorunu çözülemez"

SETA uzmanı Enes Bayraklı da Almanya'nın Türkiye olmadan mülteci krizinin çözülemeyeceğini gördüğünü belirterek, Türkiye'nin NATO üyesi ve Avrupa Birliği'nin (AB) birçok kurum ve kuruluşuna üye olmasına rağmen süreç boyunca yabancılaştırıldığını söyledi.

Vize serbestisinin AB tarafından kriterlerin tamamlanması halinde kabul edileceğini hatırlatan Bayraklı, öte yandan AB'de sağ görüşlü politikacıların oy kaygıları yüzünden sürecin akamete uğraması yönünde farklı sinyaller verdiğine dikkati çekti.

Bayraklı, aşırı sağ partilerin Avrupa'da yükselişe geçtiğini ve parlamentoya girebilecek çoğunluğa ulaşabileceklerini ifade ederek, Avrupa'nın Türkiye'nin kaygılarını ciddiye alması gerektiğini, aksi takdirde mülteci kriziyle beraber aşırı sağcı problemiyle de karşı karşıya kalacağını belirtti.

Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşmanın sürdürülebilirliğinin bulunmadığını aktaran Bayraklı, mülteci krizinin kaynağı durumunda olan Ortadoğu ülkelerini kapsayacak şekilde çareler aranması gerektiğini sözlerine ekledi.

Türk-Alman Üniversitesi öğretim üyesi Thomas Krumm ise göçmen seçmenlerin oy eğilimlerinin ne yönde olduğuna dair yapılan çalışmaların arttığına değinerek, Türk seçmenlerin zamanla oy tercihlerinde değişimler yaşandığını belirtti.

Krumm, göçmenlerin seçimlerde oy kullanmak için önlerinde Alman vatandaşı olmak gibi bir engelin bulunduğuna dikkati çekerek, "Birçok göçmen var, bunların politik olarak yeteri kadar temsil edilmediklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Seçimlerde temsil edildikçe haklarını aramak için daha iyi fırsatlara sahip olacağına değinen Krumm, "Şu anki gelinen nokta geçmişe göre daha iyi ama zamanla temsil oranının da artacağını umuyoruz." dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Almanya ve Türkiye: Anlaşma Mı, Ayrışma Mı?' Paneli - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement