NEBAHAT TANRIVERDİ YAŞAR - Libya'da Birleşmiş Milletler (BM) süreci dahilinde ilan edilen Ulusal Birlik Hükümetinin ilanına rağmen iki rakip blok arasındaki temel sorunlar aşılamıyor.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu uluslararası aktörlerin desteğine rağmen, Libya'da siyasi uzlaşı konusunda temel sorunlar aşılamıyor.
Libya'da son bir yıldır biri Tobruk'ta (Temsilciler Meclisi) diğeri Trablus'ta (Milli Genel Kongre) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim bulunuyor.
Ağustos 2014'ten itibaren Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilciliğini sürdüren Bernardino Leon, görev süresi dolmadan önce siyasi çözümü sağlamayı hedefliyor. Bu amaçla Leon, 6 Ekim'de "Libya Ulusal Birlik Hükümetini" ilan etti.
Ancak, Trablus ve Tobruk bloğu içindeki gruplardan farklı açıklamalar birbiri ardına gelmeye başladı.
Trablus bloğunda farklı sesler
Trablus hükümeti, 7 Ekim'deki Milli Güvenlik Kongresi (MGK) toplantısında ulusal birlik hükümetini kabul etmeyeceklerini açıkladı.
Buna karşın, Trablus bloğunun önemli aktörlerinden Misrata Belediye Meclisi, ulusal uzlaşı hükümetini desteklediğini bildirdi.
Misrata Belediye Meclisi, Trablus bloğunda MGK'nın yanında yer alan askeri güç Libya Şafağı (Fecr-i Libya) koalisyonunun en büyük destekçisi.
Trablus bloğu içindeki çözülme, 11 Temmuz'da imzalanan "Libya Siyasi Anlaşması" ile başlamıştı.
Trablus hükümeti, BM'nin Eylül 2014'ten bu yana tarafları siyasi çözüm için uzlaştırma çabasının ürünü olan anlaşmayı boykot ederken, Trablus, Bingazi, Misrata Belediye Başkanları, Müslüman Kardeşlerin siyasi kanadı Adalet ve İnşa Partisi (Hizb'ul Adale ve Bina) gibi gruplar anlaşmayı imzalamıştı.
Adalet ve İnşa Partisi ise bu kez ulusal birlik hükümetiyle ilgili çekinceleri olduğunu ifade etti.
Tobruk bloğu kendi kazanımlarının peşinde
Trablus bloğundaki çözülmeyi tetikleyen Libya Siyasi Anlaşması, aynı zamanda Tobruk hükümetinin meclisini ülkenin meşru yasama organı olarak kabul etmişti. Bu nedenle Trablus bloğundaki çözülme, Tobruk hükümetinin elini güçlendirdi. Böylece BM'nin yürüttüğü siyasi çözüm sürecinde kazanımlarını arttıran Tobruk bloğu içinde, siyasi anlaşma karşıtı bir grup ortaya çıktı.
Bu grup, Tobruk hükümetinin elde ettiği kazanımlarla yola devam etmesi gerektiğini savunuyor ve Trablus ile uzlaşmayı gerektiren siyasi anlaşmayı, kazanımlara tehdit olarak görüyor.
Tobruk bloğunun bileşenleri, ulusal birlik hükümetine bu nedenlerle sıcak bakmıyor.
Merkez Bankası ve Petrol Bakanlığı rekabeti
Merkez bankası ve petrol bakanlığının kimin kontrolüne verileceği konusu, ulusal birlik hükümetinin önündeki en önemli engellerden biri.
Devlet bürokrasisinden kalan petrol bakanlığı ve merkez bankası, halen faaliyetlerine Trablus'ta devam ediyor.
Tobruk bloğu, Trablus'u devredışı bırakmak için Libya Siyasi Anlaşması'nın dışında adımlar atarak, temmuz ayında kendine ait merkez bankası ve petrol bakanlığı kurmuştu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) da, Tobruk'taki yeni merkez bankasını tanımış ve Trablus'taki merkez bankası ile ilişkilerini sona erdirmişti.
Bu ay içinde ise Tobruk hükümeti, Libya Yatırım Ajansı'nın kontrolünü almak için çalışmalara başladı.
Bu şartlar altında ulusal birlik hükümetinin kurulmasından ziyade, kurumlar üzerinden rekabetin artması daha muhtemel görünüyor.
Ateşkese uyulmadı
11 Temmuz'daki Libya Siyasi Anlaşması'na göre, ateşkes de aynı anda yürürlüğe girecek, 30 gün sonra da milisler önce Trablus'tan, sonra diğer bölgelerden çekilecekti. 60 gün içinde de ağır ve orta silahlar BM'ye teslim edilecekti. Ancak ateşkes şartları uygulanmadı.
BM'nin yoğun baskısına rağmen Tobruk'taki askeri güç Karama (Haysiyet) Operasyonu İttifakı, Trablus bloğuna karşı operasyonlarına devam ediyor.
- Ulusal ordu ve milis güçler meselesi
BM'nin yol haritasına göre, ulusal birlik hükümeti, Libya ulusal ordusunu kurmakla görevli.
Ancak Libya Siyasi Anlaşması, ulusal ordunun inşa sürecine dair ayrıntılı bir yol haritası veya takvim içermiyor. Bu muğlaklık, taraflar arasında güvensizliğin artmasına neden oluyor.
Güvenlik ihtiyacını karşılayacak ordu ve polis teşkilatı oluşturulmadığı sürece de milis güçlerinin silah bırakması mümkün görünmüyor.
Bir diğer sorun da BM'nin Trablus ve Tobruk hükümetlerinin ülkedeki milis güçler ve askeri birlikler üzerinde otorite sahibi olduğunu varsayması.
Ancak Trablus bloğundaki Libya Şafağı da, Tobruk bloğundaki 'Karama Operasyonu Birliği' de çatı yapılar ve içlerindeki milisler üzerinde tam kontrole sahip değiller.
Ulusal birlik hükümeti, ulusal orduyu kurmak ve milis sorununu çözmek gibi iki büyük sorunla da karşı karşıya.
Gerek BM'nin yürüttüğü süreç gerekse de Libya Siyasi Anlaşması, kaynak paylaşımı, yeniden inşa, idari yapı, güvenlik ve asayiş konularına ilişkin detaylı bir yol haritası sunmuyor.
BM, ulusal birlik hükümeti kurulduktan sonra bu konuları Libya'daki aktörlere bırakmayı hedefliyor.
Tarafların onayıyla ulusal birlik hükümeti kurulsa dahi bu hükümetin başarıyla faaliyetlerini sürdürmesi oldukça zor görünüyor.
-Hafter sorunu
Emekli General Halife Hafter, Libya siyaset sahnesine Şubat 2014'teki darbe girişimiyle hızlı bir giriş yaptı.
Şubat 2014'de kendisine destek bulamayan Hafter, Mayıs 2014'te ülkenin doğusunda ve batısındaki bazı aşiret ve milis güçleri arkasına alarak ikinci bir darbe girişiminde daha bulundu. Ülkedeki otorite boşluğu ve çatışma ortamı Hafter'i daha da güçlendirdi.
Hafter, Tobruk bloğu içinde Libya Siyasi Anlaşması'na karşı olan grubun güç kazanmasıyla birlikte ciddi bir tehlike haline geldi. Hafter ile bu grubun yakınlaşması ulusal birlik hükümetinin önündeki önemli engellerden biri.
-Libya'da mevcut siyasi durum
Mayıs 2014'te emekli General Halife Hafter'in Zintan merkezli milis gruplarla başlattığı darbe girişimi, Trablus ve Misrata'daki devrimci gruplarla ortak hareket eden Trablus'taki merkezi yönetim tarafından engellenmişti.
Ali Zeydan'ın Mart 2014'te başbakanlıktan azledilmesi ve Haziran 2014'te seçimlerin gerçekleştirilmesinin ardından iki başlı hükümetin temeli atılmıştı. İkinci hükümetin desteğini alan Hafter ise birliklerini ülkenin doğusundaki Tobruk'a çekmiş ve ülke iç savaşa sürüklemişti.
Libya'nın batısı, Trablus'taki hükümetin askeri birliklerinin çatısı olan "Libya Şafağı" ile Trablus'tan idare ediliyor. Büyük bir kısmı Misrata milislerinin oluşturduğu çatıda, Zaviye kenti milisleri, Trablus'tan çok sayıda farklı tugay ve milis güçleri, Geriyan askeri birlikleri ile Tuaregler bulunuyor.
Tobruk'taki hükümet ise Hafter'e bağlı özel kuvvetlerin, İbrahim Cudran yönetimindeki federalist Barka yönetimi askeri birliklerinin, Libya Hava Kuvvetlerinin, ülkenin batısında yer alan Zintan milislerinin ve ittifaka son dönemde dahil olan ve güneyde yer alan Tebuların desteğine sahip.
Bu iki kampın dışında ülkenin kuzeydoğusundaki Derne ve Sirte'de DAEŞ, Bingazi'de ise İslamcı milis ve tugayları çatısı altında toplayan Devrimci Şura Konseyi varlığını sürdürüyor. Derne'de DAEŞ'in yanısıra "Ebu Salim Şehitleri Tugayı", Bingazi'de "17 Şubat Şehitleri Tugayı" güçlü bir milis gücü.
Ayrıca 2014 sonu itibariyle General Hafter, Bingazi çevresinde DAEŞ ile savaş kapsamında Sahva birlikleri oluşturdu. Tobruk'taki hükümetin ülkenin doğusundaki hakimiyet kaynağını büyük oranda, federalist Barka yönetimi çatısı altında bir araya gelen bölgenin güçlü ve büyük aşiretleri oluşturuyor.
Şubat 2014'e kadar diğer tüm siyasi gruplarla hasım olan federalistler, 2014 yazında Zintan aşireti gibi, Tobruk hükümeti yanında yer aldılar.
Büyük ölçüde otonom yapıya ve güce sahip Barka yönetimi, bölgedeki aşiretler ve İbrahim Cudran komutasındaki askeri birlikler sayesinde bölgedeki petrol boru hatları ve tesisleri kontrol altında tutuyor.
Bu siyasi tablo içerisinde ülkedeki temel iki kutup arasında 2014 yazından itibaren kanlı, çetin ve iki tarafın da kesin üstünlük sağlayamadığı bir mücadele yaşanıyor. Bu yaz, Fizan'da Trablus bloğundaki Tuaregler ile Tobruk bloğundaki Tebuların karşı karşıya gelmesiyle çatışmalar, ülkenin güneyine kadar yayılmış oldu.
Son Dakika › Güncel › Analiz - Libya 'Ulusal Birlik'Te Uzlaşamıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?