Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın girişinde annesini öldüren, koruma polisini şehit eden ve bir özel güvenlik görevlisini de yaralayan Dursun Zehir "kasten öldürme" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Dursun Zehir'in babası Hızır Zehir ise "kasten öldürmeye yardım etme" suçundan 20 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Dursun Zehir ve babası Hızır Zehir ile avukatları katıldı.
Duruşmada her iki sanığı da temsil eden avukat Selver Akkoyun Korkmaz, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin "benzer olaylar yönüyle aynı suçtan yargılanan sanıkların aynı avukat tarafından temsil edilmeleri, menfaat-çıkar çatışması olarak değerlendirilir" kararı nedeniyle Hızır Zehir'in müdafiliğinden çekildi.
Hızır Zehir, savunmasında olaydan sonra tanık Melih Cevdet Aslan'a cep telefonundan mesaj attığını ve bu mesajda, "Bakın sizin kızınızın ölümüne en fazla ben üzüldüm. Beni azmettirici olarak gösteriyorsunuz. Azmettirdiysem benim ocağım ıssız kalsın, azmettirmediysem de sizin ocağınız ıssız kalsın. Bir anneyi çocuklarına düşman eden ve çocukları annesine düşman eden sizsiniz. Bir yuvayı darmadağın ettiniz. Rahatladınız mı? Kızınıza her gün baskı ile dava açtırıyordunuz, Allah hiçbir şeyi karşılıksız bırakmayacak" dediğini aktardı.
Sanık Dursun Zehir de kasten koruma polisini öldürmediğini ve kendisini tanımadığını savundu.
"İnsan gibi yaşamayı tercih etmediler"
Son sözleri sorulan Hızır Zehir, 20 yaşındaki oğlu Dursun Zehir'in olay sonrasında polis tarafından vurulmamasının mucize olduğunu ifade ederek, "Benim kendisini bu şartlarda adliyede öldürme olayına azmettirmem bir nevi onu öldürmek anlamına gelir. Çocuğum bana bunun hesabını sorar. Ben kendisini azmettirmedim. Böyle bir şey yapsaydım başta oğluma düşmanlık etmiş olurdum. Ben iki oğluma da gerekli nasihatleri yaptım. Ancak beni dinlemediler, insan gibi yaşamayı tercih etmediler" diye konuştu.
Sanık Dursun Zehir de son savunmasında, babasının kendisini azmettirmediğini ileri sürerek, "Ayrıca tasarlayarak öldürme söz konusu değildir. Tasarlayarak gelmiş olsaydım 4 mermi ile değil, daha ağır silahlarla gelirdim ve adliye girişinde değil, başka yerde bu eylemi gerçekleştirirdim. Polis memuruna karşı bilerek bir suç işlemiş değilim. Kendisini tanımam etmem. Ailesine de beni affetmezler ama haklarını helal etmeleri için mektup yazdım" dedi.
Karar
Dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Dursun Zehir'i, annesi Hanime Aslan ve polis memuru Emrah Taşdemir'i "kasten öldürmek" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, müşteki Mehmet Zengin'i "yaralama" ve "yasak silah taşımak" suçlarından toplam 4 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, suçu işlemesiyle dosyaya yansıyan kişilik özellikleri ve duruşma sürecinde sergilediği tutum ve davranışları dikkate alınarak, sanığın cezasında herhangi bir indirim yapılmasına yer olmadığına hükmetti.
Sanık Hızır Zehir ise "kasten öldürme suçuna yardım etme" suçundan ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın eyleme yardım eden sıfatıyla katıldığından cezasını 20 yıl hapis cezasına düşürdü.
Adliye önünde açıklama
Duruşmanın ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde "Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu" üyesi bir grup kadın avukat bir araya geldi.
Hanime Aslan'ın kız kardeşi Arife Terzi'nin de yer aldığı grup adına konuşan Meriç Eyüboğlu, Hanime Aslan gibi pek çok kadına şiddet yaşatıldığını belirterek, kadın olarak dayanışmaya devam edeceklerini söyledi.
Eyüboğlu, Hanime Aslan'ın uzun yıllar sistematik şiddete maruz kaldığını ve devlet organlarına korunması için defalarca başvurmasına rağmen şimdi aralarında bulunmadığını anlatarak, "Hanime, erkek şiddetiyle aramızdan ayrılanlardan sadece biri. Şiddet için sadece kadın olmanın yeterli olduğunu bilen bizler, bu dava için buraya geldik. Bu cezaları az ama önemli buluyoruz" diye konuştu.
Arife Terzi ise sanıklara verilen ceza nedeniyle mutlu olduğunu belirterek, mahkeme heyeti ve davayı takip eden kadın avukatlara teşekkür etti.
Olayın geçmişi
Boşandığı eşi Hızır Zehir'e açtığı tehdit ve hakaret davasına katılmak için 11 Mart 2014'te koruma polisiyle Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na giden 43 yaşındaki Hanime Aslan, duruşma çıkışında oğlu Dursun Zehir tarafından silahla vurulmuştu. Koruma polisi Emrah Taşdemir ile özel güvenlik görevlisi Mehmet Zengin'i de vuran Zehir, yakalanmıştı. Hanime Aslan olay yerinde hayatını kaybederken, Taşdemir kaldırıldığı hastanede şehit olmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Hanime Aslan ve koruma polisini öldüren, özel güvenlik görevlisini de yaralayan sanık Dursun Zehir hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti. İddianamede, sanık Hızır Zehir'in de "öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Son Dakika › Güncel › Anne Katiline Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?