YALÇIN ÇELEN - Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, NATO tatbikatındaki "Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı" skandalına ilişkin "Temel sorun, FETÖ'nün ya da PKK'nın yapmak istediği lobi değil, Batı dünyasının Türkiye üzerine hesabı, menfaatleri doğrultusunda bu örgütlerin kendi coğrafyasında lobi yapmasına izin vermesi ve etki üretmesine yol açmasıdır." dedi.
Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NATO ile yaşanan krizin kaynağının önem taşıdığını söyledi.
NATO krizinin, ABD ve Avrupa kıtası ülkeleriyle yakın zamanda oluşan stratejik sorunlar nedeniyle yaşandığını belirten Ağar, "Biz bugün ABD ve başta Avrupa kıtası olmak üzere NATO'nun temel üyeleriyle Irak ve Suriye'deki durum üzerinden stratejik sorunlar yaşamıyor olsaydık, bu durum farklı değerlendirilebilirdi. Açıkçası krizin devamı, Türkiye'nin tepkilerini ölçmeye yönelik bir fotoğrafmış gibi duruyor." diye konuştu.
Ağar, ABD ve NATO'nun terör örgütleri FETÖ, PKK ve PYD'ye destek vermesiyle Türkiye ile aralarında büyük bir gerilim oluştuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Batı dünyasının, DEAŞ'a verdiği asimetrik destekle Türkiye'nin aleyhine gelişen menfaatleri var. Bu durum Türkiye'nin NATO ülkeleriyle arasındaki ilişkiyi çok derinden yaralamış durumda. Bu yara gün geçtikçe derinleşiyor. En son yaşanan olay da açıkçası bunun bir devamı. Temel sorun, FETÖ'nün ya da PKK'nın yapmak istediği lobi değil, Batı dünyasının Türkiye üzerine hesabı, menfaatleri doğrultusunda bu örgütlerin kendi coğrafyasında lobi yapmasına izin vermesi ve etki üretmesine yol açmasıdır. FETÖ, PKK ve YPG'nin, bu şekilde etkisinin olmasının sebebi, kendi fiziki varlıkları ve etkileri değil. Asıl sorun, bunlara sağlanan destek, himaye, fonlama, yönetme ve yönlendirmedir."
NATO yetkililerinin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ve özrün anlam taşıdığını değerlendiren Ağar, "Türkiye'ye karşı, hem kurucu lidere hem de şu andaki cumhurbaşkanına işlenen cürüm ve hakaret var. Kurum içerisinde bir kripto tarafı var. Bir güç odağı tarafından maniple edildiğine dair kanaati güçlendiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Asimetrik savaşta Türkiye nihai hedeftir"
Ağar, "özgürlük ve demokrasi" kisvesi altında özellikle Orta Doğu coğrafyasında, başta Türkiye olmak üzere yıkıcı bölücü akımların kullanıldığını vurgulayarak, terörün üretmiş olduğu tanımlarda ve kavramlarda büyük farklılıklar olduğunu, bu farklılıkların da doğrudan doğruya menfaatlerden kaynaklandığını anlattı.
Batı dünyasının konuya menfaatleri doğrultusunda yaklaşımda bulunduğunu ve ciddi anlamda tutarsızlıkların olduğunun altını çizen Ağar, şöyle konuştu:
"Gerek ABD gerek Avrupa kıtası olsun, bu ülkelerin fiziki gücünü yönetmeye ve yönlendirmeye soyunmuş birtakım güç ve çıkar odakları bugün çok büyük bir etki peşindeler. ve bu etkiyi de kendi hedefleri doğrultusunda hiçbir ilke ve ölçüye uymadan kullandıklarını görüyoruz. Bence bugün insanlığın temel sorunu da budur. NATO'nun fiziki gücünün, bazı odaklar tarafından yönetilmesiyle ilgili büyük bir sorunu var. Bu sorun aslında NATO'nun kendi geleceğiyle ilgili. Burada asimetri üreten bir manipülasyon var. Türkiye'nin özelikle 2011'den bu yana içerisinde bulunduğu durum, doğrusal olmayan bir savaş biçimidir. Asimetrik savaşın içerisinde Türkiye nihai hedeftir, ara hedef değil. Bunun ara hedefi Irak ve Suriye'dir."
"FETÖ, Batı menfaatleri için organize edildi"
FETÖ'nün, Batı dünyası tarafından kendi menfaatleri doğrultusunda organize edilmiş bir yapılanma olduğunu anlatan Ağar, "DEAŞ ile ilgili pek çok manipülasyon söz konusu olsa bile Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'YPG, PKK'yı kuran kimse, DEAŞ'i kuran da aynı güçtür.' dedi. Bunun ötesinde Trump başkan olmadan önce DEAŞ'ı kuranın bizzat kamusal erk olduğunu, Obama ve Clinton olduğunu kendisi ifşa ve itiraf etti. Bu cümleyi bir delile dayanmadan söylemesi mümkün değil." dedi.
Ağar, terör örgütlerinin Orta Doğu'da bir "dizayn unsuru" olarak kullanıldığını kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Toprakların şekillendirilmeye çalışıldığı bir temel aygıta dönüştüğü bu durumda, Türkiye'nin hedef alındığını görüyoruz. Çünkü bunu yaparak aslında yarım kaldıklarına inandıkları zaferlerini tamamlamak istiyorlar. 2003 işgalinin başında ABD Başkanı Bush'un, 'Ben kutsal bir savaş yapıyorum.' cümlesini hatırlamakta yarar var. Onlar açısından bu yaptıkları kutsal savaştır. Bu savaşta kendi adlarına devşirdikleri vekalet savaşçılarını bu coğrafyada menfaatleri doğrultusunda kullanmakta ve bu coğrafyayı bozguna uğratmaya çalışmaktadırlar. Çünkü kendi fiziki güçleriyle bunu yapamayacaklarını görüyorlar. 'Düşmanlık üret, böl, parçala, yok et' fotoğrafı coğrafyamızda, bu topraklarda yaşayan insanların kavramsal zafiyetleriyle birlikte devam ediyor."
Ağar, Orta Doğu'nun, kavramsal anlamda bütünlük üretmeyi başardığı an Batının etkisini kaybedeceğini vurguladı.
Son Dakika › Güncel › Asimetrik Savaşta Türkiye Nihai Hedeftir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?