Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in avukatları ile örgütün sözde "Yargıtay imamı" olduğu öne sürülen Mehmet Rasim Kuseyri'nin de aralarında bulunduğu 52 avukat hakkında açılan davaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada savunma yapan Abdulkadir Ceylani Özgül, üniversiteden mezun olduktan sonra Hakan Kahraman ve Mehmet Kasap'ın bürosunda avukatlık yapmaya başladığını, bu büronun "KPSS sorularının çalınması davası" başta olmak üzere FETÖ üyeleri aleyhine açılan davalara baktığını söyledi.
Kendisinin de KPSS sorularının çalınmasına ilişkin devam eden davanın sanıklarına avukatlık yaptığını belirten Özgül, bu davaya ilişkin yapılan basın açıklamalarına katıldığını ifade etti.
Hazırlık aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmediğini, itiraf niteliğindeki beyanlarının baskı altında alındığını iddia eden Özgül'e, Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak'ın "Yanınızda avukat olduğu halde ekleme çıkarma yapıldığını iddia ettiğiniz ifadeyi neden imzaladınız?" diye sordu.
İfadeyi imzalaması için tehdit edildiğini öne süren Özgül, ifade aşamasında hazır bulunan avukatı hakkında suç duyurusunda bulunmadığını ifade etti.
"Gülen ile Türkiye'de görüştüm"
17/25 Aralık sürecinden sonra avukatlık ofisinde hakim ve savcıların yanı sıra dönemin HSYK üyeleri ve FETÖ mensubu subaylarla toplantı yaptığı iddia edilen avukat Ali Fuat Babatan ise hakkındaki suçlamalarla ilgili iddianamede somut bilgilere yer verilmediğini savundu.
Ergenekon davasında "Efe" kod adıyla gizli tanıklık yapan daha sonra meslekten ihraç edilen eski savcı Bayram Bozkurt'un avukatlık ofisinde çalıştığını belirten Babatan, Bozkurt'un ofisinde görev yapması için kimin aracı olduğunu hatırlayamadığını iddia etti.
Babatan'ın Bozkurt'un yalancı tanıklık yaptığına dair mahkeme kararının bulunduğunu belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Çolak, "Madem öyle, neden büronuza aldınız? Bu adam Ergenekon sürecinde bir başsavcının tutuklanmasına neden olmuş. Cemaat için sıradan biri olmasa gerek. Hangi amaçla sizin büronuza geldi?" sorusunu yöneltti.
Babatan da "Mutlaka birinin aracılığıyla gelmiştir ama şimdilik kim olduğunu hatırlamıyorum." cevabını verdi.
Babatan, çapraz sorgu sırasında eşinin FETÖ'nün kapatılan Samanyolu Kolejinde bir dönem görev yaptığını açıklaması üzerine Mahkeme Başkanı Çolak'ın, "Eşinizin cemaatin gözde okulunda çalışması tesadüf mü?" sorusunu, "Efendim o dönem cemaatin gizli işler peşinde olduğunu bilinmiyordu ki... Herkes onlara gidiyordu." şeklinde yanıtladı.
Bank Asya'da 5 hesabı olduğu, iş yeri ve evinde yapılan aramalarda ise 1 dolar ile FETÖ elebaşı Gülen'e ati bir CD bulunduğunu belirten Babatan, "CD bulunmuş, bu herkese dağıtılan bir CD'dir. Benim bulunan dolarla alakam yoktur. Cemaatten arkadaşlarım olmuştur ama faaliyetlerine katılmadım." dedi.
Gülen ile görüşmek için iddia edildiği gibi Amerika'ya gitmediğini öne süren Babatan, 1994'te FETÖ elebaşı ile Türkiye'de görüştüğünü kabul etti.
"Terör örgütü üyeliğinden buradasınız"
Örgütün kapatılan yayın kuruluşu Cihan Haber Ajansı ile finans kurumu Bank Asya'nın avukatlığını yapan sanık Çağlayan Erginay ise dini hassasiyetleri nedeniyle FETÖ'nün cemaat olarak bilindiği dönemde sohbetlerine katıldığını savundu. Erginay, "Burada yemek yer, sohbet ederdik. Sohbetlere gelmeyen arkadaşlara telefonla ulaşıp onları çağırmış olabilirim. Buradaki amaç dini bilgilerden yararlanmalarını sağlamaktır." iddiasında bulundu.
Erginay, FETÖ'nün kapatılan Hukuk ve Hayat Derneğinin düzenlendiği sempozyumlara ise hukuki bilgisini artırmak için katıldığını iddia etti.
Çapraz sorgu sırasında üye hakimin, "Bank Asya avukatlığını yaptığınızda himmet topladınız mı?" sorusuna Erginay, "Benim avukatlık yapmamla himmet toplanmasının ne alakası var." cevabını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Çolak araya girerek, "Burada avukatlık mesleğinden dolayı değil, terör örgütü üyeliğinden yargılanıyorsunuz. Sohbet abiliği yaptığınız iddia ediliyor, onunla ilgili yargılanıyorsunuz?" dedi.
ByLock kullandığını kabul etti
Sanık Eren Babahanoğlu da örgütün kriptolu yazışma programı ByLock'u kullandığını kabul etti.
Söz konusu programı, davasına baktığı bir müvekkilinin telefonuna yüklediğini öne süren Babahanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"ByLock yüklememi, buradan iletişim kurmamazı istedi. 'Neden' diye sorduğumda bu programın diğer yazışma programları gibi olduğunu söyledi. Bu şekilde söylemesi, kendisinin aynı zamanda kamu çalışanı olması nedeniyle güven duyarak yükledim. Bu program her açılışında şifre istiyordu. Bu nedenle üç ya da beş defa kullandım. Fazla ve ayrıntılı kullanmışlığım yoktur. Örgüt üyelerinin kullanıp haberleştiğini bilmeden indirdim. Bunun gizli bir program olduğunu bilmek mümkün değildi. 15 Temmuz'dan sonra ortaya çıktı. Ne olacağını bilmediğim bir program yüzünden 10 aydır tutukluyum."
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.
Son Dakika › Güncel › Avukatlıktan Değil Terör Örgütü Üyeliğinden Yargılanıyorsunuz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?