Babasının Yasağına Rağmen Resim Aşkından Vazgeçmedi

BEHÇET ALKAN - Ressam annesinden eğitim almasına rağmen babasının koyduğu yasak nedeniyle yıllarca çalışmalarını gizlice yürüten ressam Fatma Elvin Öztürk, özel karışımla elde ettiği kum ve toprağı, kendine ait teknikle tuval üzerine yapıştırarak oluşturduğu tablolar, çok sayıda ülkede sergilendi.

Lise eğitiminin ardından Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesini kazanan Öztürk, babasının tepkisi nedeniyle bu okula gitmedi. Yeniden sınava giren Öztürk, aynı üniversitede Ziraat Fakültesi Toprak Mühendisliği Bölümü'nü kazandı.

Ressam annesinden küçük yaşlarda resim eğitimi alan Öztürk, babasının koyduğu yasak nedeniyle uzun yıllar çalışmalarını gizli yapmak zorunda kaldı. Öztürk, sahilde kumların üzerine yaptığı çalışmaları tuvale aktarmak amacıyla toprak mühendisliğinden elde ettiği bilgilerle yeni bir teknik oluşturdu.

Kimyasal karışımla toprak ve kumu tuvale uygulayan Öztürk, kendine ait tekniğe ise Yunan mitolojisinden esinlenerek başlangıcı simgeleyen "alfa", bitişi temsil eden "omega" kelimelerini birleştirip "Alfeom" adını verdi.

Öztürk, yeni teknikle ortaya çıkardığı tabloları sayesinde davet aldığı İngiltere, İtalya, Yunanistan ve ABD başta olmak üzere birçok ülkede özel sergi açtı.

"İçinizdeki yaratıcılık bir şekilde dışarı çıkıyor"

Nevşehir'in Uçhisar beldesinde özel bir firma tarafından düzenlenen sanat kampına İzmir'den katılan 40 yaşındaki ressam Fatma Elvin Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllarca içinde sakladığı resim aşkının serbest kalmasıyla elde ettiği başarıların kendisi için övünç kaynağı olduğunu dile getirdi.

Çizimlerinde, özgün olmanın avantajlarını fark ettiğini belirten Öztürk, kendi geliştirdiği "Alfeom" tekniği ile kumsal yansımalar ve tılsım temalı mistik resimler ortaya çıkardığını aktardı.

Öztürk, babasının karşı olması nedeniyle farklı meslek dallarında uzun yıllar çalıştığını, gizli saklı çizdiği resimlerden yaklaşık 15 yıl önce açtığı ilk serginin ardından babasını ikna edebildiğini anlattı.

Resim yapmanın hayatına anlam kattığını dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:

"Annem ressam olduğu için resim eğitimini küçük yaşlarda annemden aldım. Babam, resimle pek uğraşılmasını istemiyordu, annemin sergileri nedeniyle belki eşinin ön planda olmasından rahatsız oluyordu. Anneme resmi bıraktırmıştı, bana da ressam olmamam konusunda direktifi vardı. Fakat içinizdeki yaratıcılık neyse bir şekilde dışarı çıkıyor. Gizli gizli resim yapmaya devam ediyordum. Sergi açma cesareti bulamıyordum ama belli bir noktaya gelince sergi açmaya da başladım. O dönemde resimleri gizli çiziyordum babama göstermiyordum ama annem biliyordu. Babamın eve gelme saatinde tüm eşyaları toplayıp kaldırıyorduk ama belli bir aşamaya gelince kırılma noktası oluyor ve gösteriyorsunuz."

Eserleri bugüne kadar 174 sergide yeraldı

Öztürk, ilk kişisel sergisini açtığında babasının şaşkınlık yaşadığını, 15 yıl içinde 24 kişisel, 150 karma sergide tablolarının görücüye çıktığını söyledi.

Ressamlığın kendisine yeni kapılar açtığına inandığını ifade eden Öztürk, yasaklı yılların kendisi için avantaja dönüştüğünü, toprak mühendisliğinde edindiği bilgileri çizimlerine yansıtarak yeni bir tarz oluşturmasını sağladığını aktardı. Öztürk, "Babamın etkisi farklı mesleklere yöneltti. Toprak mühendisi olduğum için kumlarla haşır neşirdim. Sahilde kumlar üzerine resim yapmak çok hoşuma gidiyordu. Resim yaparken kumları tuvale taşımaya başladım." dedi.

Öztürk, benzer çalışmaların başka ressamlarca da uygulandığını ancak kum ve toprak dokusunun tuval üzerinde en belirgin halinin "Alfeom" tekniği ile ortaya çıktığını, karışımın ise kendine ait mesleki bir sır olduğunu anlattı.

Daha çok mistik temalı çizimler yaptığını aktaran Öztürk, bu yıl tılsım serisi ile ilgili bir sergi düzenleyeceğini, her sergide yeni tablolar olmasına özen gösterdiğini kaydetti.