MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu süreç yeni Türkiye'nin unutmayın istiklal mücadelesi sürecidir" şeklindeki açıklamasına ilişkin, "11 yıllık istiklal düşmanları, 11 yıllık istiklal hazımsızları neyin ve kimin hesabına savaşacaklardır? Bu savaşın tarafları kimdir, kimlerden oluşmaktadır?" dedi.
Kültürpark 3 Nolu Hol'de düzenlenen toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve 25 ilçenin belediye başkan aday tanıtım toplantısına katılan Bahçeli, "milletin kesesine, devletin kasasına, yetimlerin hakkına, yoksulun cüzdanına hortum bağlayan iktidarın ve yandaşlarının yüzsüzce, pervasızca ve telaşla üste çıkmaya çalıştığını" iddia etti.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın "yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesini başlattıklarını" açıkladığını ifade ederek, "11 yıllık istiklal düşmanları, 11 yıllık istiklal hazımsızları neyin ve kimin hesabına savaşacaklardır? Bu savaşın tarafları kimdir, kimlerden oluşmaktadır? Başbakan için istiklal ne anlama gelmektedir? Yolsuzluğu örtmek ne zamandır istiklal savaşı olmuştur? Hırsızı kayırmak ne zamandır istiklal savaşı olarak formüle edilmiştir? Rüşvetçileri kollamak, kara paracıları temizlemek, yasa dışı bağlantıları kapatmak istiklal kavramıyla nasıl özdeşleştirilmektedir? Helale yüz çevirip, haramın derin çukuruna düşmek istiklal mi, yoksa ikbal mücadelesi midir? Kul hakkını gasbetmek istiklalin mi, yoksa iflas etmiş siyasetin mi eseridir? Ayakkabı kutularının banka şubesi olması, kamu arazilerini usulsüz şekilde yönetiminde mahdum ve yandaşların yer aldığı vakıflara peşkeş çekilmesi istiklal midir?" diye konuştu.
Bahçeli, Erdoğan'ın istiklali en son ağzına alması gereken kişi olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:
"Çünkü istiklalimize kast eden bu şahıstır. İstiklalimizi gölgeleyen, yerli ve yabancı güç ve çevrelere devleti teslim eden bu kişidir. Türk milletinin istiklalini terör lobilerine, cinayet projelerine, illegal örgütlere, devlet içinde yuvalanan her neviden gruplara ikram eden bu gıybet ehli ve günahkar yüzdür. Unutmayalım ki nifak ve fesat saçan diller, bir yanda devamlı 'U' dönüşü yaparken, diğer yanda 'O' dönüşüyle tenakuzlarını otomatiğe bağlar, kendi eksenleri etrafında dolaştıkça da benliklerini tavaf ederler. Böylesi garabet kişilikler, dün lanetlediğini bugün kutsamaktan, kapalı kapılar arkasında veryansın ettiklerine de meydanlarda alkış tutmaktan asla kaçınmazlar. Başbakan Erdoğan da aynen böyle yapmaktadır. Milletimizi etnik temelde bölme teşebbüsü yetmemiş, bu kez de zihnen ve kalben parçalamayı amaçlamıştır."
Başbakan Erdoğan'ın ithamlardan ve suçlamalardan yakayı kurtarabilmek niyetiyle Türk milletini birbirine düşürmeye azmettiğini öne süren Bahçeli, "Türkiye Erdoğan'ın musibetiyle, savaş ve çatışma diliyle yüz yüzedir. Önlem alınmaz, demokrasi bu zihniyetin değişimine ve iktidardan gitmesine ortam açmazsa, önümüzde felaketle bile izah edilemeyecek, şimdiden öngörüsü bile tam yapılamayacak yıkımlar durmaktadır" dedi.
- Hukuka siyasi operasyon iddiası
"Hukuka siyasi operasyon sürdüğü" müddetçe, Türkiye'nin sosyal, siyasal ve ekonomik güvenliğinden hiç kimsenin bahsedemeyeceğini, Türkiye'nin 17 Aralık'tan beri kan kaybettiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Başbakan Erdoğan ve hükümeti, hukuk devleti prensibini rafa kaldırmak için her çirkefliğe meyletmektedir. İktidarla menfaat birliği kurmuş sahtekarlar, imtiyazlı zümre, yeni yetme elit taife, tam korumaya alınmış, zırha büründürülmüştür. Bu ülkede, kanun karşısında herkes eşittir. Şayet rüşvet ve yolsuzluk iddialarında adı geçenler yargı önüne çıkarılmazsa hukukun vaaz ettiği eşitlik ilkesi zedelenecektir. Mahkemelere güven tamamen bitecektir. Hiç kimsesi olmayan, arkası ve dayanağı bulunmayan insanlarımızın devlete karşı itimat ve inançları eriyecektir. Bu durum bir devletin çökmesi, orman kanunlarının egemen olması için yeter sebeptir. Milli vicdan bu gelişmeler karşısında perişan olacak, toplumu bir arada tutan ahlaki ve hukuki normlar birer birer hükümsüz kalacaktır."
- "Ekonomik kriz kaçınılmaz"
Bu şartlar altında ekonomik krizin kaçınılmaz olduğunu ileri süren MHP Genel Başkanı Bahçeli, krizin tüm belirtilerinin görülmeye başlandığını belirtti.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bu doz ve ölçüde giderse, siyasetin hukuka duvar olması sürerse, dövizdeki yükselme, borsadaki iniş daha da hızlanacak, Türkiye vahim bir ekonomik buhranla, reel krize kadar sıçrayacak panik haliyle karşılaşacaktır. Yerli veya yabancı yatırımcılar kaçacak, Türkiye'nin risk primi artacak, faizleri durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Tarihe kayıt düşüyorum, bu kapsamda fren tutmayan yoksulluk ve işsizlik döngüsü, siyasi kaos demokrasi dışı müdahalelere açık davetiye çıkaracaktır. Hukukta başlayan çöküş hali dalga dalga büyüyerek güven duygusuna öldürücü bir darbe vuracak, birlikte yaşama idealini sarsacaktır. Muhtemeldir ki, bölücüler bu sisli ve karanlık ortamdan istifade etmek için provokasyonlarını artıracaklar, yangın Türkiye'yi baştan başa etkisi altına alacaktır. Yolsuzlukların üstüne kararlı ve sağlam gidilmedikçe, Türkiye üçüncü dünya ülkesi klasmanına gerileyecek, maalesef ki etnik, mezhep ve ideolojik bölünmeler keskinleşecektir."
Başbakan Erdoğan'ın, devletin kilitlendiğini görmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu zihniyet, çok acil şekilde tansiyonu düşürmelidir. Birinci olarak devleti tam olarak çalıştırmalı, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının ucu kendisine, çocuklarına bile dayanıyorsa, hukuka saygı gereğince lazım gelen özveriyi göstermelidir. İnkar ederek rüşvet ve yolsuzluk selinin önüne geçemeyecektir. İkinci olarak, devleti saran örgüt kimse, paralel yapılanma olarak lanse ettiği kimlerse ve eğer varsa, uluslararası komplonun arkasında kimleri tespit etmişse mutlaka üzerine gitmelidir" şeklinde konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Bahçeli: 'Yolsuzluğu örtmek ne zamandır istiklal savaşı olmuştur' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?