Bakan Bozdağ: Milletvekillerinin Suç İşleme Hakkı ve Özgürlüğü Yoktur (2)

'demirel FÖTR, ECEVİT ŞAPKASINI ALDI GİTTİ'

Beraberindeki AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay ile birlikte partisinin İl Danışma Kurulu toplantısına katılan Bakan Bozdağ, 28 Şubat süreci ve o dönemdeki siyasi aktörleri sert bir dille eleştirdi. Bakan Bozdağ, şunları söyledi:

"İlk defa çok partili siyasal hayatta darbe heveslilerine milletinin iradesi üzerine ipotek koymak isteyenlere 'Hayır' diyen, şapkasını alıp gitmeyen, 'Ben buradayım' diyen bir siyasi irade ortaya çıktı. O siyasi irade sizsiniz, AK Parti iktidarıdır. Merhum Demirel, foteri aldı gitti, Ecevit şapkasını aldı gitti. Öbürleri kaçak duruma düştüler. 'Ben buradayım' diyen kimse kalmadı. Bakın bütün darbeler başarılı olduysa, bunun karşısında kendilerine milletin verdiği emanete sahip çıkmayan, çıkama cesareti gösteremeyen siyaset kurumunun da sorumluluğu vardır. Dik dursalar, bu işi yapmak isteyenlere yargı yolunu gösterseler, hesabını sorup sordursalar başarılı olamazlardı. Hadi diyelim ki 12 Eylül darbesiyle ilgili anayasanın geçici 15'inci maddesi var, soruşturma ve kovuşturma yapılamıyor. Peki postmodern darbe ile ilgili anayasa engeli var mıydı? Yok. Peki niçin soruşturmadılar? Bu bir iklim meselesi aynı zamanda, bir cesaret maddesi değil. Biz sizden aldığımız güçle, darbe yapanlara hukuki mesuliyet yüklenemez diye, onlar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapamaz diye anayasanın geçici 15'inci maddesini yürürlükten kaldırdık. Darbecilerin hepsini adaletin önüne getirdik. Millet adına hesap sorduk, hesap vermesini sağladık."

'CHP'NİN TUTUMU, 1982 ANAYASASININ ÖMRÜNÜ UZATMA TUTUMUDUR'

TBMM'de kurulan Anayasa Mutabakat Komisyonu'nun işe başlamadan CHP'nin haksız tutumu nedeniyle dağıldığını söyleyen Bakan Bozdağ, "CHP'nin bu tutumunu, 1982 anayasasının ömrünü uzatma, uzzatırma tutumudur" diyerek, şöyle konuştu:

"28 Şubat postmodern darbesini yapanlar, yargıya geldiler mi, hesap vermeye başladılar mı? Yargılanıyorlar. Hesap vermeye başladılar. İşte bu milletin iradesine korkaklar sahip çıkamazlar, endişeli siyaset yapanlar sahip çıkamazlar. Parlamentoda uzlaşma kamisyonu 24'üncü dönemde kuruldu, ancak başarılı olamadılar. 26'ncı dönemde anayasa mutabakat komisyonu kuruldu. Ancak daha işe başlamadan CHP'nin haksız tutumu nedeniyle, işe başlamadan dağılmak durumunda kaldı. Meclis Başkanı yeniden komisyonu çalıştırmak gayreti içine girdi. Değerli kardeşim, buradan çok net bir şekilde söylüyorum; CHP'nin bu tutumu 1982 darbe anayasasının ömrünü uzatma, uzattırma tutumudur. Bu anayasanın ortadan kaldırma ve yeni anayasanın yapılmasını engelleme tutumudur. Eğer samimi iseniz, masaya da oturacağız, her şeyi konuşacağız, sonuçta beraber karar alacağız. Bundan çekinmenin, korkmanın hiç kimseye bir faydası yok. Bizim vazifemiz; bir yandan ekonomiyi iyileştirirken, bir yandan ülkenin alt yapı ve üst yapısını inşa ederken, öte yandan terörü de sona erdirmek. Türkiye'nin içerisinde, yaşanan olumsuzlukları da ortadan kaldırmak bizim ana vazifemizdir. Samimiyetle söylüyorum. PKK dahil, ne kadar yeryüzünde terör örgütü varsa, taşerondur. Türkiye her devletin yapması gerekeni, bugün yapıyor. ve yaparken de sivil bir insanımızın dahi burnu kanamasın diye kılı kırk yararcasına bu süreç işliyor. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin nedeni sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesidir. Yoksa Sur'da veya başka yerde devletin yürüttüğü bir operasyon kısa sürede biter. Kimse zarar görmesin diye uğraş verildiği için bu süreç uzuyor. Hamdolsun bu süreç içerisinde sivil vatandaşlarımız korunmuş bölgenin terör ve teröristlerin silahtan, şiddetten arındırılması için önemli başarılar elde edildi."

İnönü Caddesi üzerindeki esnafı ziyaret eden Bakan Bozdağ, bir çay ocağında oturarak çay içti. Burada etrafında toplananlarla sohbet ederken, yanına gelen asker elbisesi giyimli küçük bir çocuğu severek, ona oyuncak hediye etti. Dönerci dükkanına da giren Bakan Bozdağ, döner ustasının elindeki bıçağı alarak tavuk döneri kesti. Bakan Bozdağ, beraberindeki AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay ile birlikte bir pastaneye girerek, işletme sahibiyle kısa sohbet ederek kendisine ikram edilen tatlıyı yedi.