Bakan Canikli: Muhalefet Türkiye'ye Zarar Veriyor

'muhalefet TÜRKİYE'YE ZARAR VERİYOR'

Mersin'de inceleme yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, programı dahilinde ziyaret ettiği Ak Parti İl Başkanlığı'nda muhalefetin Türkiye'ye zarar verdiğini söyledi.

Şu an ki muhalefetin kendileri için siyasi açıdan tercih edilebilir bir durumda olduğunu ifade eden Canikli, "Siyasi arenada bizim için en ufak bir tehdit oluşturmuyorlar. Tehdit olacakları noktasında da en ufak bir işaret yok. Dünyanın her yerinde muhalefetteki partiler konuşmasalar bile, durdukları yerde kamuoyu desteklerini arttırırlar. Bütün siyasi tarihte böyledir" dedi.

Başarılı olunsa bile iktidarın yıpratıcılığı olduğunu belirten Bakan Canikli, "Sorunlar hiç bir zaman sıfırlanmaz. İktidarlar genelde kaldıkça kan kaybeder, kamuoyu desteğini kaybeder. İşin doğası bu. Ama Ak Parti'ye baktığınızda bunun tam tersini göreceksiniz. Ama muhalefet hiç kıpırdamasa, Gezi olaylarında duran adam dedikleri gibi duran adam olsa, muhalefet prim kazanır. Ama bunlar durdukları yerde kan kaybediyorlar. Bütün muhalefet partileri için geçerli. Ülke, siyasi hayat ve demokrasi açısından bakıldığında şu andaki muhalefet partileri Türkiye'ye zarar veriyor. Sistemin önemli bir ayağı iktidar ise, diğer ayağı da muhalefettir. Hepsinin bir rolü vardır. Muhalefet partilerinin görevlerini iyi yaptığı ülkelerde iktidar daha iyi hizmet yapıyor" ifadelerini kullandı.

'SOKAKLARI TERÖRİZE ETTİLER'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert dille eleştiren Canikli, muhalefetin görevini yapmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu'nun yıkıcı bir muhalefetlik yaptığını savunan Canikli şunları kaydetti: "En son Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması var; 'Recep Tayyip Erdoğan'ı oradan devireceğiz' diyor. Cumhurbaşkanlığı daha yeni yapıldı. Bir sonraki seçim 5 yıl sonra yapılacak. Peki nasıl devireceksin sen? Seçimle olmayacak bu iş. Sokak hareketleri ile mi devireceksin? Kural dışı bir hedefi olduğu kesin. Başka izahı yok. Aynı şeyi Gezi olaylarında söyledi; 'Hükumet devrilene kadar devam edeceğiz mücadelemize' dedi. Sokak hareketleri ile... Sokakları terörize ederek, alt üst ederek, kural dışı, sandık dışı, demokrasi dışı. Öyle bir şey yapması mümkün değil. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı makamı, ülkeyi yönlendirmesi, koordine etmesi, adeta orkestra şefi mantığı ile koordine etmesi gereken bir pozisyondur. Bu güne kadar bu fonksiyon ifa edilemedi. Devletin başı olan bu makamda bulunan kişiler tarafından ifa edilemedi. Çünkü halk tarafından doğrudan desteklenmeyen, gücünü halktan almayan makamlar bu yetkileri kullanamayıp bu fonksiyonları icra edemezler. Hem devletin hem de yürütmenin başı. Ben sadece Cumhurbaşkanı olmak istiyorum gibi bir tezle, yaklaşımla arenaya çıkamazsınız. Artık geçti gitti, ama muhalefetin ortak adayı bu pozisyondaydı. Ben Cumhurbaşkanı olacağım, etliye sütlüye karışmayacağım, kim ne yaparsa yapsın. O zaman halkın karşısına niye çıktın. Neyin karşılığında ne istiyorsun, derdin iddian ne? Öyle olunca da halk gereken cevabı verdi."

'SAVUNMA SANAYİNDE YERLİ ÜRETİM ORANI YÜZDE 56'

Savunma sanayisi ürünlerinde yerli üretim devrinin ciddi şekilde başladığını kaydeden Canikli sözlerini şöyle tamamladı:  "Bütün savunma sanayi ürünlerimizin yerli oranı 2002'de yüzde 25. ve bunların da büyük bir bölümü sofistike, çok teknolojik savunma ürünleri değil. Füze sisteminden tutun da buna benzer şeyler değil. Şu anda bu oran yüzde 56. Kim milliyetçi? Ben milliyetçiyim diyorsun, daha ülkeni savunacak ürün üretemiyorsun yeterince. Bakın basit bir piyade tüfeği. Onu bile Türkiye yerli üretim olarak yapamıyordu bu dönemde biz yaptık. Piyade tüfeği yapamıyorsun ama ben milliyetçiyim diyorsun. Laf değil icraat."