Bakan Ergün: Türkiye'nin Yürümeye Değil Koşmaya İhtiyacı Var

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hükümet olarak 11 yıldır üzerinde en çok durdukları kavramın güven ve istikrar olduğunu belirterek, "Zira güven ve istikrarın olmadığı bir ülkede, ekonomiyi, sanayiyi, reel sektörü de istediğiniz seviyeye çekemezsiniz. Bugün Türkiye, başta ekonomi olmak üzere, her alanda güven ve istikrar zeminini güçlendirmeye devam etmektedir. Mesela cumartesi günü Diyarbakır'da yaşananlar, bu ülkede sosyal ve demokratik istikrarın nasıl büyük bir güç kazandığını hepimize bir kere daha göstermiştir" dedi.

Bakan Ergün, ATO'da, "2023'e 10 Kala Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde Avrasya'nın Üretim Üssü Türkiye" temalı 3. Sanayi Şurası'na katıldı. Şuranın sanayicilere ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Bakan Ergün, "Sanayi Şuralarının birincisi 1987 yılında, ikincisi ise 1995 yılında yapılmıştı. Bu üçüncü şurayı bugün gerçekleştiriyor olmamızın nedeni, Türkiye'nin sanayi üretimi anlamında artık yeni bir sürecin eşiğinde olmasıdır.Bu süreci, konuyla ilgili tüm tarafların katılımıyla masaya yatırmak, bizim bundan sonraki politika oluşturma sürecimiz açısından çok önemlidir" dedi.

-"5 YILDA BİR SANAYİ ŞURASI TOPLANACAK"-

Günümüz dünyasında bilimin, sanayinin, teknolojinin, üretim şekillerinin ve tüketici tercihlerinin çok hızlı değiştiği bir dönemde olduğumuzu vurgulayan Bakan Ergün, bundan sonra her 5 yılda bir sanayi şurasını toplayarak politikalarını kapsamlı bir şekilde gözden geçireceklerini belirtti.

Bakan Ergün, sanayi sektörünün, Türkiye'nin son 11 yılda gerçekleştirdiği başarılarda nasıl hayati bir rol üstlendiyse, 2023 hedeflerine ulaşmada da kilit bir rol üstleneceğini söyledi.

Hükümetin 11 yıldır üzerinde en çok durduğu kavramların, güven ve istikrar olduğunu belirten Bakan Ergün şunları kaydetti:

"Zira güven ve istikrarın olmadığı bir ülkede, ekonomiyi, sanayiyi, reel sektörü de istediğiniz seviyeye çekemezsiniz.Bugün Türkiye, başta ekonomi olmak üzere, her alanda güven ve istikrar zeminini güçlendirmeye devam etmektedir. Mesela cumartesi günü Diyarbakır'da yaşananlar, bu ülkede sosyal ve demokratik istikrarın nasıl büyük bir güç kazandığını hepimize bir kere daha göstermiştir.Türkiye'de ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarın oluşması, iş ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamış, sanayicimizin de önünü açan en önemli unsur olmuştur."

-"BUGÜN SANAYİCİ İLE HÜKÜMET EL ELE"-

Sanayicilerin eskiden "devlet bize gölge etmesin, başka ihsan istemeyiz" söylemlerini anımsatan Bakan Ergün, "Bugün ise sanayicisiyle el ele veren, omuz omuza veren, bu ülkeyi reel sektörle birlikte kalkındıran bir iktidar mevcuttur. Hükümetimiz ile sanayicimiz arasındaki bu harmoni, birçok olumlu gelişmenin ülkemizin hanesine yazılmasını sağlamıştır" diye konuştu.

Sanayicilerin, son 11 yılda Türkiye'de yatırımların, milli gelirin, ihracatın, istihdamın artmasında başrol oynadığını vurgulayan Bakan Ergün, "Toplam ihracatımız içinde sanayi ürünlerinin payı yüzde 95 seviyesindedir. Sanayi sektörü, geçen yılın Ağustos ayından bu yılın Ağustos ayına kadar 213 bin kişiye ilave istihdam sağlamıştır" dedi ve şöyle devam etti:

"Bizim zenginliğimiz yerin altında değil, bizim zenginliğimiz yerin üstünde, insanımızın girişimci ruhunda ve zihninde yatmaktadır.İşte bu nedenle, bizim rekabet gücünü bilim ve teknolojide aramamız, bulmamız gerekmektedir.1998 yılında cirosu 4 milyar dolar olan küresel bir şirket (Samsung), 2012 yılında bu ciroyu 148 milyar dolara çıkarıyor.

Facebook, Youtube, Twitter gibi, 10 sene önce olmayan firmalar, bugün dünya ekonomisinde büyük bir ağırlık kazanıyor. İşte bu nedenle, bizim ne yapıp edip, Ar-Ge ve inovasyon eksenli bir üretim yapılanması oluşturmamız gerekiyor. Gerek Bakanlığımız, gerekse TÜBİTAK ve KOSGEB gibi bağlı kuruluşlarımız aracılığıyla, işte bu alanlarda sanayicimizi, KOBİ'lerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Ar-Ge merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri gibi altyapı yatırımlarında çok iyi bir durumdayız."

Bakan Ergün, bundan sonraki süreçte nicelikten daha fazla niteliğe odaklanacakları bir dönem olacağını söyledi.

-"TÜRKİYE'NİN YÜRÜMEYE DEĞİL KOŞMAYA İHTİYACI VAR"-

Ar-Ge merkezlerinin veya teknoparkların sayılarının artacağını kaydeden Bakan Ergün, "Ancak mevcut olanları da daha nitelikli hale getireceğiz. Türkiye'de bu teknoloji ara yüzlerini, altyapılarını büyük oranda tamamlamış olmamız, buralardan sıçrama yapmamızı sağlayacaktır. Zira Türkiye'nin yürümeye değil koşmaya, basamakları birer birer değil, üçer beşer atlamaya ihtiyacı var" dedi.

-"DOĞRU POLİTİKA İÇİN DOĞRU BİLGİYE İHTİYAÇ VARDIR"-

"Bizim önümüzdeki ülkelerle aynı hıza ulaşmak bile, onlara yetişmemiz için yeterli olmayacaktır" diyen Bakan Ergün konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Doğru politika için doğru bilgiye ihtiyaç vardır. Bu anlamda bu yıl Bakanlığımızın gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan birisi de Girişimci Bilgi Sistemi'ni tamamlamak olmuştur.Yakında kamuoyuna tanıtacağımız GbS ile ülkemizde yerleşik en küçük mahalle esnafından holdinglere kadar bütün girişimlerin ekonomik faaliyet verilerini, ölçek sektör ve il düzeyinde görebiliyoruz.Böylece hangi sektörde, bölgede ya da ölçekte işletmelerin karlılık durumları, borçluluk durumları, ciroları, istihdam ve üretim bilgileri gibi yüzlerce kalem bilgiyi dönemsel olarak sorgulayabileceğiz. Yine bu proje kapsamında, ülkemizde yerleşik bütün sanayi işletmelerinin sanayi siciline kaydının yapılması için yurt genelinde bir sayım başlattık.

Bu yılsonuna kadar bütün illerdeki sayım işlemlerini de tamamlamış olacağız. Böylece alana inilerek yapılan sayımlar sonucunda idari kayıtlardaki işletmelerin faaliyet durumlarını, yerinde tespit etmiş olacağız. Şu an Sanayi Stratejimizle birlikte, KOBİ Stratejimizi, otomotiv, makine, demir-çelik, seramik, kimya, elektrik-elektronik sektörlerimiz için hazırlanan sektörel strateji belgelerini uyguluyoruz.Kısa zaman içinde ilaç sektörü strateji belgesini de uygulamaya başlayacağız.Eylemlerde yüzde 85 gibi önemli bir gerçekleşme oranı yakaladığımız Sanayi Stratejimizi gelecek sene sonunda yenileyeceğiz.İşte bu Şura neticesinde alınacak olan kararlar, Sanayi Stratejimizin revizyonunda temel kriterler olacaktır.

2023'e 10 kala gerçekleştirdiğimiz bu Şura, sanayimizin nereye gideceğine ve ülkemizi nereye taşıyacağına karar vereceğimiz bir şura olacaktır.Bu Şura, tıpkı Hazreti Mevlana'nın o sözünde olduğu gibi, sanayicimiz için yeni şeyler söylemenin zamanıdır."