Bakan Şahin.Kamuda Başörtüsüyle İlgili Yapılan Değişim Ülkemizin Ne Kadar Hızlı Değiştiğini...

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kamuda türban serbestliğiyle ilgili, "Toplumda yüksek beklenti var Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kamuda türban serbestliğiyle ilgili, "Toplumda yüksek beklenti var. Bize düşen de bu engelleri kaldırıp ülkenin ileri demokrasiye gitmesine ve normalleşmesine yardımcı olmak. Kamuda başörtüsüyle ilgili de yapılan değişim bunu gösteriyor. Aslında ülkemizin ne kadar hızlı değiştiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Rixos Otel'de düzenlenen "Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetleri: Sosyal İçermeye Doğru" sempozyumuna katıldı.

Sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, kamuda türbana serbestlik de getiren Demokratikleşme Paketi'ni değerlendirdi. Toplumda bir olgunlaşma süreci ve yüksek beklenti olduğunu söyleyen Şahin, kendilerine düşenin, "bu engelleri kaldırıp ülkenin ileri demokrasiye gitmesine ve normalleşmesine yardım etmek" olduğunu belirtti. Kamuda türbanla ilgili yapılan değişimin, ülkenin ne kadar hızlı değiştiğinin göstergesi olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:

"Biz, 2007 yılında parti kapatmayla ilgili süreç yaşadığımız zaman, üniversitede başörtüsüyle ilgili yapılan bir düzenlemede toplumun ne kadar kutuplaştırılmaya çalışıldığını, topluma ne kadar büyük sorunlar yaşatılmaya çalışıldığını gördük ve o sırada üniversitedeki başörtülü kızlarımızla ilgili benim yaptığım bir yorum, bir gazetede manşet olmuştu. Ben orada, "Özgürlüklere adım adım ilerlenmesi lazım, demokratik olgunluk, toplumsal olgunlukla beraber gitmesi lazım' demiştim. Bir gün sonra da Yargıtay Başsavcısı, benim demecimi parti kapatmaya delil olarak göstermişti. Bu daha 3-5 yıl önce olan bir olay. Bugün artık bunun önündeki engellerin kalktığı, artık bunların yaşanmadığı Türkiye'ye gidiyoruz. Ben bir kadın olarak, bunu çok önemsiyorum. Artık birbirimizin şekline, başındaki örtüye göre değil, ehliyetine, insanlığına, kalbine, vicdanına göre değerlendirdiğimiz bir toplumu yaşamamız ve yaşatmamız lazım. Bunların hepsi birer zenginlik ve birbirimizin hakkını korumamız ve bunu bir toplumsal birlik ve beraberliğe dönüştürmemiz lazım. Toplum bunu kendi içinde yaşıyor, parlamento da bunun gereğini yapıyor. O yüzden ben çok mutluyum."

-"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE BU KONULAR ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNDEN ÇIKACAK"-

Müezzinoğlu da kamuda türbana serbestlik getiren düzenlemeyle ilgili, "Üzüldüğüm taraf ülkemizde bunların konuşuluyor olması. Bunlar insan hakları, özgürlükler anlamında hiç konuşulmaması gereken konular. Çağdaş, hukukun üstünlüğü olan, demokrasinin yerleştiği toplumlarda bu tür konular konuşulmuyor, tartışılmıyor ama inşallah önümüzdeki süreçte bu konular bizim ülkemizin gündeminden çıkacak. Her insan kendi hak ve hukukuyla istediği gibi inanabilen, inancını yaşayabilen, ülkesini milletini seven, ay-yıldızlı bayrağın altında özgürlüğünü yaşayan vatandaşlar istiyoruz. Önce seviniyorum, bunlar bu ülkede artık tartışılır olmaktan çıktı. Üzüntü duyduğum, yıllarca neden tartışıldı? Birçok kadın ağır bedeller ödedi. Onlar da bu bedeli onlara ödetenlere umarım haklarını helal ederler" dedi.

-"AİLE HEKİMLERİNİN UZMAN OLMA PRATİĞİNİN GÜÇLENMESİNE DESTEK OLACAĞIZ"-

Müezzinoğlu, aile hekimleriyle ilgili de bir düzenleme yapacaklarına dikkat çekerek, şunları ifade etti:

"Sağlık Komisyonu'ndan geçen, Genel Kurul'a gelen ama yasalaştıramadığımız bir torba kanunumuz var. Önümüzdeki hafta bu torba kanunun Genel Kurul'a gelmesini arzu ediyoruz ama bu ay içinde olmazsa, bayram sonrası gelecek. Bu torba kanunun içinde aile hekimleriyle ilgili yeni bir düzenleme yapmayı planlıyoruz. Şu anda YÖK'le görüşüyoruz. Aile hekimleri arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bildiğiniz gibi pratisyen hekim. Onlara KHK ile uzaktan eğitimle uzmanlık yapabilme hakkı vermiştik. Önümüzdeki dönemde uzaktan eğitimle uzmanlık yapabilmeleri için, bunun teşvik edici olabilmesi için mecburi hizmetle ilgili bir düzenleme planlıyoruz; çünkü şu anda onlar aile hekimi. Aile hekimi uzmanı olduklarında mecburi hizmet var, uzman olmadıkları zaman zaten aile hekimliği yapıyorlar. Bu durumda pratisyen hekim arkadaşlarım, mesleklerini pratisyen hekim statüsü ve aile hekimi fonksiyonuyla devam ettirmeleri değil, aile hekimi uzmanlığı statülerini de alarak devam ettirmelerini istiyoruz. O nedenle, mecburi hizmetlerini aile hekimliği yaptıkları yerde yapmış kabul etme gibi bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. TBMM'ye torba kanun geldiğinde bunu da getirmeyi planlıyoruz. Aile hekimlerinin uzman olma hakları zaten var, bunun pratiğinin güçlenmesine destek olacağız." - Ankara