"Balyoz" planı davası sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Anayasa Mahkemesinin "ihlal" kararı üzerine Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar doğrultusunda, Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Silivri Cezaevi'nden çıkan Doğan, gazetecilere yaptığı açıklamaya, "Merhabalar, nerede kalmıştık" diye başladı.
"Bu dava ancak davayı kurgulayanlar içeri girdikten sonra bitecek" diyen Doğan, kin ve nefret nedeniyle böyle konuşmadığını, bir daha masum insanlara karşı tertip ve kumpas kurulmaması için bu şekilde konuştuğunu söyledi.
Doğan, "darbeci" olmadığını, Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri olduğunu anlatarak, kendisinin önceden olduğu gibi "Atatürk devrimcisi" olarak yoluna devam edeceğini dile getirdi.
"Milli güvenliğimiz onulmaz yaralar aldı"
Beş yaş gününü cezaevinde geçirdiğini bildiren Doğan, bu süreden sonra "Adalet yerini buldu" diyerek mutlu olduğunu söylemesinin zor olduğunu, cezaevinde kayıplar, şehitler verdiklerini ve bunların üzüntüsünün içlerine işlediğini ifade etti.
Doğan, kendi çektiği acılardan fazlasını eşinin, çocuklarının ve yakınlarının çektiğini, bu acılar için ızdırap duyduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Gelecekte bu tür ıstıraplar yaşanmasın. Biliyorsunuz bir süre önce Dışişleri Bakanlığında, benim tabirimce 'geyik' konuşmalar tespit edildi. Esas vatan hainlerini ben haykırdım, hiç kimse duymadı. Esas vatan hainleri, bu davayı gerçek sanısı uyandırmak için gerçek planları komşularımızın eline verdi. Milli güvenliğimizi tehdit altına aldılar. Dediler ki 'Planları değiştirdik'. Coğrafya, aynı coğrafya, biz planları irdelemiştik, enine boyuna tartışmıştık. O yüzden onulmaz yaralar aldı, milli güvenliğimiz."
"Yolumuz açık olacak"
Doğan, bundan sonra Mustafa Kemal'in askeri olarak yollarına devam edeceklerini dile getirerek, "Kayıplarımız oldu. Ömrümün sonbaharında ömrümün neredeyse 5 yılını parmaklıklar arkasında ve bu dava ile ilgili soruşturmada geçirdim. Yapmayı düşündüğüm şeyler için zamanım az. Bundan hüzün duyuyorum ama yoluma nefesim yettiği kadar devam edeceğim. Kayıplarımız kadar bu davayla beraber kazancımız da oldu. Evvela sivil, asker Mustafa Kemal'in askerleri arasında derin dostluklar ve bağlantılar kuruldu. Bu bağlar devam edecek. Birbirimizi daha iyi tanıdık" diye konuştu.
Çetin Doğan, Ergenekon, Balyoz, casusluk, Poyrazköy gibi davaların halkın gerçekleri görmesini sağladığını ifade etti.
Dostlarına kavuştukları için mutluluk içinde olduklarını vurgulayan Doğan, şunları söyledi:
"Yolumuz açık olacak. Türkiye çok kritik bir dönemden geçiyor. Ayrıntılar üzerinde gölgelerle savaşmayalım. Neyle savaşacağımızı açık seçik bilelim ve o zaman birlik ve beraberlik içinde olalım. Türkiye'nin birlik, beraberlik ve bütünlüğü sağlandıkça, her türlü engelin aşılacağından kuşku duymuyorum. Burada yatanlara en büyük desteği veren sevgili Hıdır Oktay'ı anıyorum. Ona da teşekkür ediyorum."
Anayasa mahkemesinin "ihlal" kararı
Doğan, gazetecilerin "Anayasa Mahkemesinin kararın nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "(Elbette bu dava bizi ilgilendiriyor ama dava sonunda vereceği karar kendi kaderini belirleyecektir) demiştim. Evet, Türkiye'de hakimler, savcılar, bağımsız yargı var. Yüksek mahkemenin Türkiye'nin güveneceği bir mahkeme olduğu, bundan önce verdiği kararlarla tescil edildi. Kendilerine teşekkür ediyorum. Aslında Türk milletinin göz bebeği oldular. Bu yargı kurgusunu, paçavraları ortaya serdiler" yanıtını verdi.
Balyoz davası ile ilgili kısa bir açıklama yapacağını söyleyen Doğan, "Hala Balyoz'un bal gibi darbe planı olduğunu söyleyen var siyasilerden. Balyoz davasına ismini veren 11 sayfalık bir Balyoz Güvenlik Hareket Planı'dır. Sözde 12 Eylül darbe planına benzetilerek hazırlanmıştır ama 1. Ordu'nun planıdır ve bu darbe planı değildir. Darbe planı Genelkurmay'ın hazırladığı. Yanlış planı almışlar. Darbe planı, hükümete kim mukayet olacak, kim alacak, kimler nereye gelecek? Budur. Düşünün ki bir darbe planı 2002 senesinde yazıldığı söyleniyor, 2005'te ne yapılmış?" değerlendirmesinde bulundu.
Doğan, yeniden yargılama diye birşey olması için de öncelikle bunun temeli olan plana bakmak gerektiğini dile getirdi.
Gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin soru yönelttiği Çetin Doğan, "CHP ve MHP'nin adayı var. Hayırlı olsun. Kendisini tanımıyorum. Olumlu, olumsuz yazılar okuyorum. Acele karar vermemek lazım. Yazdığı kitapları okumam, kendisini dinlemem lazım. Kuşku duyduğum, açıklığa kavuşmasını istediğim konuları sorarak öğrenmem lazım. Söylediği çok doğru bir söz var. 'Siyaset dine, din siyaset karışmasın'. Çok doğru ama din eğer dünya düzenini inşa eden bir hale gelir, yani şeriat düzeni yaymaya kalkarsa, devlet buna karışır. Devletin dine karışması, dinin sınırları içinde kalması içindir. Onun ötesinde iman ve itikatla ilgili şeyi kimse sorgulayamaz" diye konuştu.
"En büyük serzenişlerinin kime olduğu" sorulan Doğan, "Kendi çıktığımız ocakta problem yaratılmışsa, bir basiretsizlik görülmüşse, biz kendi içimizde kalarak, serzenişte bulunuruz, bulunmuşuzdur da. Maalesef işin daha en başında birlikte çalıştıklarımız bu konuda, benim bantlara aldırıp, seminer yaptırdığım, Genelkurmay'dan temsilciler getirdiğim, kendilerinin tahkikat yaptırdığı gibi hiçbirşey olmadı. Ortaya çıkan bir şeyi, 'biz bunun tahkikatını yaptık, burada öyle bir şey yok' diyemediler. Yeni mezun olmuş bir fukara binbaşıya vererek bilirkişiyi, onunla bizi parmaklıklar arkasına göndermelerine göz yumdular" ifadelerini kullandı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Balyoz Davasındaki Tahliyeler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?