Başbakan Erdoğan: Türkiye'yi Sıkıştırma Gayretinin İçine Girdiler - Son Dakika
Güncel

Başbakan Erdoğan: Türkiye'yi Sıkıştırma Gayretinin İçine Girdiler

Başbakan Erdoğan: Türkiye\'yi Sıkıştırma Gayretinin İçine Girdiler

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'yi sıkıştırma gayretinin içine girdiler" dedi.

27.12.2011 17:38

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye'nin, ekonomik gücünden, siyasi ve diplomatik gücünden, her gün büyüyen, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'yi sıkıştırma gayretinin içine girdiler" dedi.

Ankara'nın Gölbaşı İlçesi'ndeki Vilayetler Evi'ndeki TÜBİTAK Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 23'üncü Toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleşti. Başbakan Erdoğan, "Bilim denildiğinde, sadece fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi bilim dallarının anlaşılması; sosyoloji, uluslararası ilişkiler, iktisat, felsefe, antropoloji, tarih gibi dalların ihmal edilmesi, ilerlemenin de kalkınmanın da eksik ve aksak olmasına yol açacaktır" dedi. Bugünlerde, bu alanlarda önemli hadiselere ülke olarak, millet olarak hep birlikte şahit olduklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin, ekonomik gücünden, siyasi ve diplomatik gücünden, her gün büyüyen, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'yi sıkıştırma gayretinin içine girdiler. Türkiye'yi sıkıştırmak için bir araç olarak kullanılan, hem terör meselesine, hem de 1915 olayları meselesine karşı bizim yapmamız gereken, bilimin, bilginin ve tecrübenin rehberliğinden istifade etmektir. Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız. Terör karşısında, güvenlik tedbirleri kadar artık sosyolojinin, psikolojinin, iktisadın, diplomasinin birikimlerinden de istifade etmek zorundayız ve biz artık bunu yapıyoruz. Aynı şekilde, bazı ülkeler tarafından Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürülmek istenen 1915 olayları karşısında da biz, popülist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine, tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz."

'BİLİMİN BOŞ BIRAKTIĞI ALANI IRKÇI VE AYRIMCI İSTİSMARCILAR DOLDURACAKTIR'

Başbakan Erdoğan, "Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında, sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle, bilimin metotlarıyla konuşacağız" dedi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz, parlamentolardaki oylamaları değil, kütüphaneleri, arşivleri, bilimsel araştırmaları dikkate alacak, karşı tezlerimizi sağlam temeller üzerinde dünya kamuoyuyla paylaşacağız. O sebeple, bilim camiamızdan, araştırmacılardan, üniversitelerimizden ben özellikle rica ediyorum; Lütfen, yakın tarihimize ilişkin çalışmalara çok daha fazla ağırlık verelim. Üniversitelerde bölümlerle, kürsülerle, enstitülerle, yakın tarih çalışmalarını daha da yoğunlaştıralım, daha cazip hale getirelim. Unutmayalım ki, bilimin boş bıraktığı alanı işte son günlerde gördüğümüz gibi, popülist siyasetçiler, ırkçı ve ayrımcı istismarcılar dolduracaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz. Sabırla hareket edecek, tüm iddia ve ithamlar karşısında belgelerle, bilgilerle cevaplarımızı vereceğiz. Bilim ve teknolojiyle, ARGE ve yenilikçilikle, güçlü KOBİ'ler, güçlü bir sanayi, güçlü bir ekonomi inşa ettiğimiz kadar; güçlü bir siyaset, güçlü bir diplomasi ve dünya meselelerine katkı sağlayan güçlü bir bilim altyapısını da inşallah hep birlikte oluşturacağız."

'TAKLİT ETMEYİ TERCİH EDEN TOPLUMLAR SÜRECİ GERİDEN TAKİP ETMEYE MAHKUM'

Başbakan Erdoğan, "Bilgiyi elinde bulunduran, bilimi kalkınma için seferber edebilen toplumlar, başta ekonomi olmak üzere her alanda çok önemli avantajlara sahip oluyorlar. Bilgi ve teknolojiyi üretmek yerine, taklit etmeyi, ithal etmeyi tercih eden toplumlar ise, süreci her zaman geriden takip etmeye mahkum kalıyorlar. Taklit, bir dereceye kadar tatmin edici olabilir ama rekabette asla ve asla üstünlük sağlamaz, avantaj getirmez. Şunu samimiyetle ifade etmek durumundayım: Biz milletçe, her konuda, her alanda, ikinci, üçüncü, dördüncü olmayı değil, birinci olmayı hedeflemek, her zaman birinci olma iddiasıyla hareket etmek zorundayız. Aslında biz bu özgüvene sahibiz" diye konuştu.

'BİLİM VE BİLGİ, HİÇ TARTIŞMASIZ İNSANLIĞIN ORTAK MİRASIDIR'

Başbakan Erdoğan, "İnsanlık tarihinden örneğin, Bağdat'ın, Kurtuba'nın, Gırnata'nın İskenderiye'nin, İstanbul'un kütüphanelerini çıkardığınızda, emin olun geriye hiçbir şey kalmaz. Harezmi'yi, Cezeri'yi, Ali Kuşçu'yu, Piri Reis'i, El Kındi'yi, Gazali'yi, Farabi'yi, Akşemseddin'i bunları zikretmeden, isimlerini anmadan bilim tarihi yazılamaz. Astronomi denildiğinde akla sadece Kopernik'in gelmesi, Ali Kuşçu'ya haksızlık olur. Fizik denildiğinde, Newton kadar Cabir Bin Hayyan'ı anmamak, aleni bir ayrımcılık olur" dedi. Erdogan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kan dolaşımı, anestezi, verem, katarakt ameliyatı, mikrop kavramı, bizim medeniyetimizin isimleri anılmadan, onların bilimlere katkıları zikredilmeden izah edilemez. Bilim ve bilgi, hiç tartışmasız insanlığın ortak mirasıdır. Hiç kimse, hiçbir toplum, hiçbir medeniyet, bilimi, kendi tekelinde göremez, kendinden menkul kabul edemez. Elbette burada şu hususu bir kez daha vurgulamak durumundayım; Tarihiyle sadece övünmek, bizim tercih edeceğimiz bir yol asla değildir. Tam tersine biz, tarihimize bakarak, tarihimizi iyi okuyarak, oradan aldığımız güç, cesaret ve özgüvenle bugünü ve yarını inşa etmek durumundayız. Biz milletçe, bilim konusunda da, tarihimize bakarak, tam bir özgüven içinde geleceği şekillendirmek durumunda ve sorumluluğundayız. Sahip olduğumuz mirası ne kadar iyi değerlendirir, üzerine ne kadar koyabilirsek, o kadar övünmeye hakkımız olur. Aksi takdirde övünme, avunmanın ötesine geçemez."

'9 YILDA, 89 YENİ ÜNİVERSİTE KURDUK'

Başbakan Erdoğan, "Bir yerlerden taklit ederek, ithal ederek kurduğunuz sistemler, kuruluşlar, fabrikalar, gün gelir eskir ve yerine yenisini koymakta zorlanırsınız ama kendi ürettiğiniz bilgiyle, kendi yetiştirdiğiniz elemanlarla, kendi iş gücünüzle ve beyin gücünüzle eskiyenlerin yerine çok daha yenisini, çok daha iyisini inşa edebilirsiniz. İşte burada eğitimin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Okul açmanın, eğitime yatırım yapmanın, fabrika açmak kadar, hatta ondan çok daha fazla önem ve hayatiyet arz ettiği burada daha iyi görülüyor. Hükümet olarak, bu gerçekten yola çıkarak, 9 yılda tam 169 bin yeni dersliği eğitim sistemimize kazandırdık. Yine 9 yılda, 89 yeni üniversite kurduk, bu üniversitelerin gelişmesini ciddi imkanlarla destekledik. 81 vilayetimizin tamamında, hiçbir ayrıma gitmeksizin, eğitimin, öğretimin, okullaşmanın önündeki tüm engelleri kaldırmak için tarihi nitelikte bir seferberlik başlattık" diye konuştu.

'GIPTA İLE SÖZÜ EDİLEN BİR ÜLKEYİZ'

Başbakan Erdoğan, "Sadece Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar'da değil, Avrupa'da ve diğer gelişmiş bölgelerde dahi, ARGE ve yenilik konularında gıpta ile sözü edilen bir ülkeyiz. Dünyadaki önemli kuruluşlar, ARGE çalışmalarında işbirliği için ülkemizi tercih etmeye başladılar. Bugün, otomobilden beyaz eşyaya, sanayi üretiminde kullanılan makinelerden insansız hava araçlarına ve NATO'nun kullandığı kripto sistemlerine kadar her alanda, memnuniyetle söyleyebilirim ki; mühendislerimizin ARGE çalışmalarının imzası var" dedi.

- Ankara

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Başbakan Erdoğan: Türkiye'yi Sıkıştırma Gayretinin İçine Girdiler - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement