Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "2015 seçimlerini takiben tek başımıza anayasayı yapacak noktaya gelirsek veya parlamentoda bir uzlaşma imkanı olursa yeni bir anayasa yapacağız. Bu anayasaya da başkanlık sistemlerinden herhangi birisini, Türkiye için daha iyi yönetilebilir bir sistem olarak düşündüğümüz için gerçekleştireceğiz" dedi.
Arınç, merkezi Erbil'de bulunan Rudaw televizyonuna verdiği röportajda, başkanlık sistemi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi bittikten sonra AK Parti'ye dönmesiyle ilgili tartışmaları ve Irak'ta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Arınç, "Biz, parlamenter demokratik sistemle bugüne kadar geldik. Onu da tam uyguladığımızı söyleyemeyiz. Ama artık halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı olunca, halkın yüzde 52'sinin oyuyla gelmiş bir cumhurbaşkanı, adeta yarı başkanlık sistemine doğrudan geçmiş gibidir" diye konuştu.
Başkanlık sistemi için bir takım altyapının bitirilmiş olması gerektiğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti:
"Bizim esasen yeni bir anayasa çalışmamız vardı. Bunda çoğunluğumuz yetmediği için muvaffak olamadık. Diğer partiler, bize destek vermediler. Ama 2015 seçimlerini takiben tek başımıza anayasayı yapacak noktaya gelirsek veya parlamentoda bir uzlaşma imkanı olursa yeni bir anayasa yapacağız. Bu anayasaya da başkanlık sistemlerinden herhangi birisini, Türkiye için daha iyi yönetilebilir bir sistem olarak düşündüğümüz için gerçekleştireceğiz."
Arınç, Abdullah Gül'ün, AK Parti'ye dönmesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Şu anda 28 Ağustos itibariyle Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi bitecek. Ama bittikten sonra milletvekili sıfatı olmadığı için esasen başbakan olması mümkün değil. Ne zamana kadar başbakan olabilir? Matematik hesaplarla 2015 Haziran seçimlerine kadar milletvekili olmadığı için böyle bir imkan yok. Önümüzde 10 aylık bir süre var. Bu süre içerisinde genel başkan olsa dahi başbakan olamayacağı için denklemin içerisinde onu düşünmemek lazım. Bundan farklı olarak ne yapılabilirdi. Herhangi bir yerde bir ara seçim yapılıp, parlamentoya öyle girmesi mümkün olurdu. Bunu düşünseniz bile bu, en azından bir 6 aylık süreçtir. 6 ay sonra zaten Türkiye seçim hazırlığı içerisine girecek. Yani fiilen Sayın Cumhurbaşkanımızı, milletvekili yapmak mümkün olmadığı için partide de herhangi bir görev verilmesi şu an için mümkün ve müsait görülmüyor. Ama tabii görevi bittikten sonra kurduğu partiye hem dönmek hem de orada siyasete bir şekilde devam etmek isteyecektir. Bunu da ifade etti."
Irak'taki gelişmelere de değinen Arınç, yaşanan olaylardan fevkalede üzgün olduklarını dile getirerek, "Musuluyla Kerküküyle diğer bölgeleriyle neredeyse kuzeydeki Kürdistan bölgesine kadar bir takım terör örgütlerinin halka verdiği zararları, petrol kuyuları, bazı kritik, stratejik yerleri ele geçirmesi... Bunlar, Türkiye'yi fevkalade ilgilendirdiği gibi bölgedeki insan kayıpları da bizleri fevkalade üzüyor. Yani biz, Ezidilerin durumuna ne kadar üzülüyorsak, Musul ve Kerkük'tekilerin de diğer bölgeler Diyala'dan tutun başka yerlerdeki insanların durumuna da üzülüyoruz. Çünkü örgütlerin halka şiddet ve silah uygulaması, bizim inancımızda yok. Bunu kesinlikle reddediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
-"Maliki maalesef mezhepçi bir politika izliyor"
Arınç, Irak'ta yaşananlardan büyük ölçüde Maliki'yi sorumlu tuttuklarını, bunun, kapalı ve gizli bir şey olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü Maliki maalesef mezhepçi bir politika izliyor ve diğerlerini dışlıyordu. Oysa orada etnisitesi ne kadar farklı olursa olsun, mezhebi, inancı ne kadar farklı olursa olsun tüm kültürlerin geçmişte bir arada yaşadığını, bir birinden güç bulduğuna inanıyoruz. Siz eğer kendi mezhebinizi birinci derecede tutup, diğerlerini de ötekileştirirseniz orada terörden tutun insanların birbirine karşı sırt dönmesi, istikrarsızlık, kavgalar, çekişmeler ve hizipleşmeler olacaktır. Maalesef Maliki, son yıllarda neredeyse cumhurbaşkanlarını ve yardımcılarını, Kürt milletvekillerini veya bakanları tamamen dışlayan, Sünnileri tamamen dışlayan bir tavır içerisinde oldu. Gerekli ikazlar yapıldı ama dikkat etmedi. Sonunda da maalesef varlığı çok dar bir alan içerisinde kaldı. Dışında da büyük bir terör ve güvensizlik ortamı meydana geldi."
-"Irak halkıyla dayanışma içerisindeyiz"
Maliki'nin gidişinden sonra Irak'ta yeni bir süreç başladığını ifade eden Arınç, Irak'ta şimdi son seçimlerden sonra çok ciddi bir yeniden uyanış olduğunu söyledi.
Arınç, "Kürtler, kendi cumhurbaşkanlarını seçtiler. Cumhurbaşkanı Fuat Masum'un çok olumlu bir insan olduğuna inanıyoruz. Sünniler, meclis başkanlarını seçtiler. Onun fevkalade isabetli olduğunu görüyoruz. Fakat pek çok kavgaya rağmen Maliki, gitmemekte direniyordu. Sonunda da İbadi'nin başbakan adayı olarak seçilmiş olması hemen hemen tüm milletvekillerinin üçte ikisinin ittifakıyla ve görevin de Fuat Masum tarafından İbadi'ye verilmiş olması, kendisini şahsen tanımıyorum. Ama Türkiye'nin politikası ve kararı şu anda seçilmiş olan başbakanın isabetli olduğudur" diye konuştu.
Biran evvel hükümetinin kurulması gerektiğine işaret eden Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
" Hükümet, mutlaka ülkenin yönetimini ele almalı. Biz, Irak halkıyla dayanışma içerisindeyiz. İnancı, etnisitesi ne olursa olsun hepsi bizim kardeşimizdir, dostumuzdur. Orada terör, gözyaşı, şiddet, istemiyoruz. Irak'ın bütün zenginliklerinin, Irak halkına ait olduğunun bilinci içindeyiz. Umarım yeni hükümet, çekilen çilelerden de ders almış olur ve biran evvel ülkeyi kucaklar ve bu kötü günlerden biran evvel çıkarır." - Erbil
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?