Başbakan Yardımcısı Atalay, DAÜ'de İlk Dersi Verdi

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kıbrıs

adasının tarih boyunca, Türkiye'ye coğrafi yakınlığının faydalarını yaşadığını

belirterek, Kıbrıs Rum tarafının, coğrafyanın sunduğu imkanları iyi kullanması ve

"suyun akşının tersine kürek çekmemesi" gerektiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Atalay, KKTC'de Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin (DAÜ)

2012-2013 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katılarak akademik yılın ilk dersini

verdi. İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törene bazı KKTC'li bakanlar da

katıldı.

Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs'ta eşit ve adil şartlarda bir uzlaşmaya var

olduğunu, çözüm veya gelecek ne olursa olsun Türkiye'nin güçlü garantörlüğünün

daima süreceğini ifade eden Atalay, "Ama birileri oyalıyorsa veya eşit ve adil

olmayan şartlar ileri sürüyorsa, o uzlaşma olmayacaktır. O zaman Kuzey Kıbrıs

böyle devlet olarak devam edecek, kendine yeten güçlü yapısıyla devam edecek"

dedi.

KKTC'de siyasi istikrarın ekonomide gelişme sağladığını da belirten Atalay,

"Dileğimiz, küçük iç siyasi hesaplarla bu istikrar alt üst edilmesin ve her şey

büyük Kuzey Kıbrıs'ın güzel geleceğine odaklansın" ifadesini kullandı.

Türkiye-KKTC ilişkilerinin en verimli dönemlerinden birini yaşadığını, bu

konuda çok çaba sarf ettiğini kaydeden Atalay, planlı, programlı, KKTC'nin

ekonomik gelişmesini hedefleyen bir çalışma içinde olduklarını, bunu çok ciddiye

aldıklarını söyledi.

-Coğrafi yakınlık-

Kıbrıs adasının Anadolu'nun bir parçası olduğunu, bu coğrafi birlikteliğinin

siyasi ve ekonomik etkileşim ihtiyacını birlikte getirdiğini, Anadolu'nun yanı

başında olmasının faydalarını Kıbrıs'ın her zaman gördüğünü kaydeden Atalay,

"Adadakiler hangi millete, kültüre ait olursa olsun bu ortak kader birlikte

yaşanmıştır. Birlikte yaşanmakta ve birlikte yaşanacaktır" dedi.

Rum tarafının da bu gerçeği görmesi gerektiğine işaret eden Atalay,

"Temennimiz, olamayacak hayaller peşinde, suyun akışının tersine kürek çekmeyi

bırakması" dedi.

Ülkelerin kaderini bazen coğrafyasının belirlediğine işaret eden Atalay,

"Ükelerin kaderini, coğrafyasından bağımsız asla düşünmezsiniz. Kıbrıs adasının

konumu tarih boyunca ne ise bugün de o coğrafya içinde yine şekillenmektedir,

şekillenecektir. ve coğrafyanın sunduğu imkanlar daha iyi kullanılacak ve adada

yaşayan herkes daha mutlu olacak. Bugün için bunun somut adı enerji kaynakları,

su ve ticarettir. Başka devirde başka şeyler olacaktır" diye konuştu.

Kıbrıs'ın her zaman Türkiye'nin milli meselesi olduğunu, Türkiye ve Kuzey

Kıbrıs'ın daima Rumlarla eşit ve adil bir birlikteliğin yolunu aradığını, bu

konuda üzerine düşeni sonuna kadar yaptığını, hiç kimsenin bu konuda Türkiye ve

Kıbrıs Türklerini suçlayamayacağını, BM barış planını Kıbrıs Türklerinin yüzde 70

oranında onayladığını anlatan Atalay, ama uluslararası camianın bunun hakkını

Kuzey Kıbrıs'a vermediğini, aksine izolasyon ve ambargoyu devam ettirdiğini,

başta AB olmak üzeri uluslararası camianın Rumları ödüllendirdiğini kaydetti.

-"KKTC güçleniyor"-

Her ne olursa olsun KKTC ve Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını ve asla

yalnız olamayacağını, Türkiye'nin garantör ülke olarak daima yanlarında

olacağının altını çizen Atalay, "Şu anda KKTC bağımsız bir devlet olarak, güçlü

bir demokratik yapı oluşturma çabası içindedir. Ekonomisi güçleniyor, toplumsal

yapısı güçleniyor, kamu yönetimi güçleniyor, demokrasisi güçleniyor. Hangi

sektöre bakarsanız bakın Kuzey Kıbrıs bugün eskisinden daha iyi" dedi.

KKTC'nin alt yapısıyla geliştiğini anlatan Atalay, 13 Ekim'de KKTC Başbakanı

İrsen Küçük ile Türkiye'den KKTC'ye taşınacak su projesi kapsamında, deniz altına

boru döşenmesiyle ilgili anlaşma imzalayacaklarını da açıkladı ve desteğin devam

edeceğini söyledi.

Kuzey Kıbrıs'ın Güney Kıbrıs'tan daha gelişmiş olacağını, Kuzey'in Güney'den

daha fazla hayat standardı sunacağını, Kuzey'in Güney'den daha fazla suya, daha

fazla enerjiye sahip olacağını dile getiren Atalay, Kıbrıs'ta bir uzlaşmaya hazır

olduklarını, ancak ister uzlaşma olsun ister uzlaşma olmasın Kuzey Kıbrıs'ın

devlet olarak, güçlü yapısıyla yoluna devam edeceğini kaydetti.

-"Su adanın tamamına yeter"-

Kuzey Kıbrıs'ta en ufak bir belirsizlik, en ufak bir ümitsizlik olmaması

gerektiğini, Kuzey Kıbrıs'ın daima mutlu olacağını ifade eden Atalay, Türkiye'den

gelecek suyun adanın tamamına yeteceğini söyledi.

Atalay, bunun, adanın Türkiye'ye yakınlığının avantajlı olduğunu

gösterdiğini belirterek, ada ve çevresindeki bütün zenginlerinin adanın tamamına

ait olduğunu belirtti.

Zenginliklerin sadece Güney Kıbrıs'a ait olacak gibi çalışma ve tezler

olursa Türkiye'nin bu konuda azami hassasiyet içinde olduğunun altını çizen

Atalay, deniz sahasında Kuzey Kıbrıs'ın haklarını daima koruyacaklarını, petrol

ve doğalgaz aramalarını daha etkin yürüteceklerini, zenginliklerden Kuzey

Kıbrıs'ın da payını alacağını vurguladı.

Siyasette istikrarın önemli olduğunu, ekonomi ve siyasette istikrarın

birbirini desteklediğini dile getiren Atalay, "Şu andaki siyasi istikrarın

ekonomide ne kadar gelişme sağladığını hepimiz görüyoruz. Dileğimiz küçük iç

siyasi hesaplarla bu istikrar alt üst edilmesin ve her şey büyük Kuzey Kıbrıs'ın

güzel geleceğine odaklansın" dedi.

-Yüksek öğretim-

KKTC'nin geleceğinde yüksek öğretimin çok önemli olduğunu vurgulayan Atalay,

KKTC'deki üniversite sayısı ile üçüncü ülkelerden gelen öğrenci sayısında artış

olduğunu belirtti.

KKTC'ye 95 civarında ülkeden öğrenci geldiğine işaret eden Atalay, izolasyon

altındaki KKTC'de üniversitelerin ulaştığı kalitenin takdire değer olduğunu

kaydetti.

KKTC'nin yüksek öğretimde marka olmasını istediklerini ve bu yöndeki

çalışmaları desteklediklerini anlatan Atalay, turizmle birlikte yüksek öğretimin

KKTC ekonomisine katkısına değinerek, fert başına düşen milli gelirin 15 bin

dolayında olduğu KKTC'de GSMH'nin yüzde 25'ini yüksek öğretimin oluşturduğunu

söyledi.

Atalay, yapılan bir anket çalışmasına göre, ülke dışından gelen bir

üniversite öğrencisinin yıllık 30-32 bin TL harcadığını, bunun yüzde 30'unun

üniversitelere, yüzde 70'in de toplumun geneline yayıldığını anlattı.

Muhabir: Züleyha Karaman

Yayıncı: Göksel Sözer - LEFKOŞA