Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dövize karşı Türk lirasının kullanımını artıran girişimleri küçümseyip, hafife alma gayretinde olanlar bulunduğunu belirterek, "Hiç merak etmesinler, milletimizin de hassasiyetle destek verdiği bir milli anlayıştır, uygulamadır. Doğrudur. Biz alışverişimizi yaparken bunu, niye başka bir para birimi üzerinden yapalım? Tabii ki bunu Türk lirası üzerinden yapmak en doğrusudur." dedi.
Kurtulmuş, AK Parti Konya İl Başkanlığını ziyaretinde, partililerle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Kurtulmuş, kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Mevlevi geleneğinin önemli unsurlarından biri olan "Kandil Uyandırma" ve "Sevgi Yürüyüşü"nde Konya halkıyla bir araya geleceğini ifade eden Kurtulmuş, akşam da Şeb-i Arus törenlerinin başlangıcı dolayısıyla yapılan sema törenine katılacağını aktardı.
Hazreti Mevlana'nın öğretilerinin İslam dünyası içindeki yerine dikkati çeken Kurtulmuş, Mevlevi geleneğinin, hem FETÖ gibi içine kapalı, kendisinden başkalarını Müslüman saymayan, İslam dünyasına büyük zararlar veren, teolojik olarak sapkın hareketler hem de İslam'ın ana akım düşüncesinin dışındaki bu dini kütlenin ortaya koyduğu yanlışlıklardan hareketlerle İslam düşmanlığını giderek artıran İslamofobia ile mücadele noktasında büyük önem taşıdığını ifade etti.
Kurtulmuş, bu tür törenlerde sadece Hazreti Mevlana'nın anılmadığını Fergana Vadisi'nden başlayan geleneğin yeniden hatırlandığını aktardı.
"Dolara ihtiyaç uluslararası piyasada da azalacak"
Dolara karşı Türk lirasının kullanımını artıran girişimlere ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "dolarizasyon" denilen meselenin önüne geçmenin önemli olduğunu söyledi.
Bir televizyon programında dile getirdiği "Hac ve umrenin Türk lirası üzerinden yapılması" sözleri üzerine bu konuda düzenleme yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Hac ve umreyi niye döviz üzerinden konuşalım? Bunun bir anlamı yok. Oradaki hizmetler belli. Gerekli çalışmalar yapıldı. Suudi Arabistan'da oteller riyal üzerinden ödenecektir. Burada Türk Hava Yolları biletleri de belli bir seviyede dövizi durdurarak, ramazan ayına kadar hiçbir artırım yapmayacak. Dolayısıyla biz vatandaşlarımızdan Türk parası olarak hac ve umrenin ücretlerini alacağız. Bu, önemli bir gelişmedir. Hem de miktar olarak da vatandaşlarımıza bu bir yerde indirim olarak dönecek.
Aynı şekilde Anadolu medyasının, özelikle TÜRKSAT uydularına ödediği para dolar üzerinden yapılıyordu. Bunun belli bir yerde sabitlenerek Türk lirasına döndürülmesi teklifinde bulunduk. Diğer alanlarda da bu çalışmalarımız devam edecek. Ayrıca yıllardır konuşulur, başka ülkelerle yaptığımız ticarette de her ülkenin, kendi milli para biriminin kullanılması. Mesela, biz Ruslardan bir şey alacaksak onlara ruble ödeyelim, onlar bizden bir şey alacaksa Türk parası ödesinler. Böylece, dolara ihtiyaç, uluslararası piyasada da azalacak. Doların uluslararası baskı aracı olarak kullanılmasını isteyen bazı çevrelerin de imkanları kısıtlanmış olacaktır. Dolayısıyla bu çok doğru bir şeydir, çok milli bir politikadır. Şimdi, yavaş yavaş duymaya başlıyoruz, bazıları bunu küçümsüyorlar, hatta hafife almaya gayret ediyorlar. Hiç merak etmesinler, milletimizin de hassasiyetle destek verdiği bir milli anlayıştır, uygulamadır, doğrudur. Biz alışverişimizi yaparken bunu, niye başka bir para birimi üzerinden yapalım? Tabii ki bunu Türk lirası üzerinden yapmak en doğrusudur."
- " El Bab'ın, Münbiç'in terörden arındırılması hedefimizden vazgeçmedik"
Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin soru üzerine de Kurtulmuş, operasyonun "laf olsun" diye yapılmadığını, Türkiye'nin milli güvenliğini ilgilendiren bir gereklilik olarak hayata geçirildiğini söyledi.
Kurtulmuş, sınırın ötesinden gerek DEAŞ gerek PYD ve başka unsurların Türkiye'ye saldırıda bulunduklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bu iş, Türkiye için sabredilemez, dayanılamaz bir noktaya geldi. Türkiye, kendi ulusal güvenliğini temin etmek bakımından bu operasyonu başlattı. Operasyonun hedefi de bellidir. Bu bölgede, DEAŞ başta olmak üzere hiçbir terör örgütü kalmayacak.
Bu anlamda El Bab'ın, Münbiç'in terör örgütlerinden boşaltılmasıyla ilgili hedefimizden vazgeçmiş değiliz. Türkiye buradaki 5 bin kilometrekarelik alanı terör örgütlerinden temizleyecektir. Bu operasyonun ikinci önemli maksadı ise şuydu, biz Suriye'nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsız değiliz. Ama Suriye'nin kuzeyinde Arapların da Türkmenlerin de asırlardır yaşadığı gibi kıyamete kadar yaşamasından yanayız. Suriye'nin kuzeyinde herhangi bir terör grubunun tek başına iddia ederek, bir bölgeyi kendi inhisarı altına almış olması, pratik olarak Suriye'nin üçe bölünmesi demektir. Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve Türkiye sınırlarının hemen altında uzun bir coğrafyada bir terör grubunun tek başına hakim olduğu bir ortamın oluşmaması için Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonuna başladı."
"Meşru bir grupla operasyonu yürütüyoruz"
Türkiye'nin, Fırat Kalkanı'nda hedeflediği istikamette adım attığını dile getiren Kurtulmuş, bunu yaparken bazı yerlerde terör örgütü mensuplarının Türk unsurlarına saldırılarının olduğunu ifade etti.
Operasyon kapsamında bugün şehit olan askere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Kurtulmuş, "Fırat Kalkanı Operasyonu, vatan savunmasının bir parçasıdır. Laf olsun diye ya da herhangi bir ülkenin toprağını işgal edelim diye yapılmış bir şey değildir. Türkiye'nin güvenliği, oradaki bölge halkının esenliği için yapılmış olan operasyondur. Biz Özgür Suriye Ordusuna orada lojistik destek veriyoruz. Meşru bir grupla operasyonu yürütüyoruz." açıklamasında bulundu.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Konya'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?