Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (3) - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bombanın türü, bombalama şekli, yerin tercih ediliş şekli bütün bunları üst üste koyduğumuzda emniyet birimlerinin, ilgili istihbarat birimlerinin değerlendirmesi, Suruç ile çok büyük bir benzerlik ortaya koyduğudur" dedi.

13.10.2015 00:10

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bombanın türü, bombalama şekli, yerin tercih ediliş şekli bütün bunları üst üste koyduğumuzda emniyet birimlerinin, ilgili istihbarat birimlerinin değerlendirmesi, Suruç ile çok büyük bir benzerlik ortaya koyduğudur" dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Ankara'daki terör saldırısının IŞİD ile bağlantılı olup olmadığı ve olayla ilgili kaç kişinin gözaltına alındığı sorusuna Kurtulmuş, soruşturmanın doğru yürütülmesi açısından bu tür detayların söylenmemesi gerektiğini belirtti ancak Ankara'daki terör saldırısı ile Suruç'taki olayın çok büyük benzerlik gösterdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bombanın türü, bombalama şekli, yerin tercih ediliş şekli bütün bunları üst üste koyduğumuzda emniyet birimlerinin, ilgili istihbarat birimlerinin değerlendirmesi Suruç ile çok büyük bir benzerlik ortaya koyduğudur. Hangi terör örgütüdür, bununla ilgili olarak da iki canlı bomba olduğu çok büyük ihtimalle tespit edilen, bakın resmi açıklama olacağı için kesin bir şey söylemememiz gerekiyor, çok büyük ihtimalle iki canlı bombanın kimliklerinin tespiti noktasında da son aşamaya gelinmiştir."

Faillerin, bombayı patlatanların kimliklerinin ortaya çıkmasının ardından bağlantılı oldukları örgütlerin belirleneceğini belirten Kurtulmuş, netleşmemiş bilgi hakkında yorum yapmayı doğru bulmadığını, kamuoyunun da bundan kaçınması gerektiğini vurguladı.

Şüphelerin bir örgütü işaret edebileceğini ancak olayda tüm şüphelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Ola ki şu örgüt dersiniz o örgüt dışında başka bir örgütün de bağlantısı olabilir. Biliyoruz ki örgütler arasında zaman zaman paslaşmalar oluyor, zaman zaman taşeron örgüt kullanımları da oluyor, öyle bir vakayla da karşı karşıya kalmış olabiliriz" diye konuştu.

Önlemlerin artırılmasına ilişkin soruya ise Kurtulmuş, önleyici güvenlik önlemleri çerçevesinde bu olay olmasa bile emniyet birimlerinin sürekli hassas bir şekilde çalıştıklarını söyledi.

Önleyici tedbirlerin alınmasının toplumsal olayların selameti bakımından önemine işaret eden Kurtulmuş, "Özellikle önümüzdeki süreçte bir seçim süreci olacak. Partiler ne kadar miting yapacaklar ne kadar yapmayacaklar onu henüz bilmiyoruz ama bundan sonraki mitinglerin, partilerin çalışmalarının her birisinde önleyici güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olması ve caydırıcı bir şekilde bu tedbirlerin alınması üzerinde konuşuldu" dedi.

Diğer önemli meselenin ise seçim öncesinde sandıkların güvenliliği olduğunu belirten Kurtulmuş, "Sandıkların güvenliği ile ilgili de en ufak detay kaçırılmadan sandıkların güvenli bir şekilde konulması, güvenli şekilde sonuçlarının alınması ve onların merkezlere güvenli bir şekilde iletilmesini sağlayacak çalışmalar titizlikle sürdürülüyor" diye konuştu.

"Seçimden sonraki süreci PKK başlatmıştır"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, PKK'nın silahsızlanmaya yönelik çağrılarına ise "PKK'nın bir silahsızlanmaya ya da bir ateşkes çağrısı yapmış olması tek başına yeterli değildir. Önemli bir adımdır ama yeterli değildir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin 20 Temmuz'da durduk yerde tek başına terörle mücadeleyi başlatmadığını dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suruç'ta bir katliam oldu, arkasından güvenlik kuvvetlerine sistematik olarak PKK güçleri ya da PKK'ya müzahir unsurlar tarafından saldırıda bulunuldu. Onlarca güvenlik görevlisi şehit oldu.

Öncelikle şunun altını çizerek ifade etmek istiyorum ki seçimden sonra başlayan süreci, yani silahların ateşlenmesi sürecini hükümet başlatmamış, bizzat PKK başlatmıştır, PKK, işte DAEŞ ve diğer terör örgütleri... Dolayısıyla yeniden silahlı mücadeleyi başlatan PKK'nın amasız, fakatsız, şartsız silahları gömmesi lazım. Silahları toprağa gömmesi lazım, üstünü betonlaması lazımki bundan sonra gerçekten bu millet, bu sadece politik bir süreç değil, bu millet gerçekten PKK'nın eline silahı almayacağına inanmış olsun. Eğer bunu yapmazlarsa bizim ısrarla söylediğimiz bir elinde bomba, bir elinde kalaşnikof, diğer eliyle halay çekemezsiniz. Böyle bir şey olmaz. Hem barışı hem savaşı eş zamanlı olarak isteyemezsiniz. Hem 'demokrasi' diyip sandığı ortaya getirmeyi isteyeceksiniz hem sandık süreçlerini benimseyeceksiniz hem de 'arkamızda dağ var' diyeceksiniz silahlı mücadeleden medet umacaksınız. Dolayısıyla burada çifte standardın ortadan kaldırılması, amasız, fakatsız, hiçbir şekilde, hiçbir koşul öne sürmeden silahların toprağa gömülmesi ve betonlanması lazım."

Kurtulmuş, Türkiye'nin barışı esas alan bir devlet aklına sahip olduğunu, barış adımlarının atılmasını temenni ederek, önce elinde silah olanın silahını gömmesi gerektiğini bildirdi.

Bakanların istifa etmeleri yönündeki çağrı

Bir gazetecinin "TCDD'de çalışan ve olayda hayatını kaybeden İdil Güneyi'nin arkadaşları bir tören yapmak istemiş ancak kurum buna izin vermemiş, bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Kurtulmuş, bu konuda bir bilgisinin olmadığını, olayın ne olduğunun sorulacağını söyledi.

İçişleri ve Adalet bakanlarının istifa edip etmeyecekleri ile ilgili soruya ise Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, her iki bakanın da bağımsız, herhangi bir siyasi parti kimlikleri olmayan bakanlar olduğuna dikkati çekti.

Olaydan sonra olayla ilgili soruşturma başlatıldığına işaret eden Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Soruşturma kapsamında olayın mahiyeti, ihmal, kusur, herhangi bir şey var mı bütün bunlar ortaya çıkacak. Bu üstü örtülecek bir mesele değildir, bunlar ortaya çıkacak. İçişleri Bakanımız gerçekten güvenlik konusunda fevkalade iyi yetişmiş, değerli bir bürokratımız. Bu anlamda baştan suçlu ilan ederek daha soruşturma bitmeden bir sonuç elde edilmiş gibi karar vermeyi doğru bulmayız. Bu anlamda soruşturma sonucuna göre Sayın İçişleri Bakanımız hareket eder."

" Orta Doğu, Suriye ve kısmen Irak'ta örgütler konfederasyonu"

Bir gazetecinin de "Canlı bombaların Orta Doğu ülkelerinden gelme ihtimali üzerinde duruluyor, bu bağlamda Türkiye Orta Doğu ülkelerine vize muafiyetini kaldırmayı düşünüyor mu?" sorusuna ise Kurtulmuş, bu tür şeylerin vizeyle ya da gümrükle girmediğini belirtti.

"Diyelim 11 Eylül'de ikiz kuleleri yok eden bombalar herhalde resmi yöntemlerle girmedi ya da başka yerlerdeki bombalar. Burada da canlı bombalar, bombaları getirmişler. Tabiki bunlar vize meselesiyle ilgisi olan bir konu değil" diyen Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriye ve Irak sınırının bin 251 kilometre olduğuna işaret etti.

Bu bin 251 kilometrenin içerisinde dağlardan, illegal geçişlerin yapılabildiği bölgelerin olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bunları kapatmak için de çok süratli, çok hızlı çalışmalar sürdürüyoruz" dedi.

Sınır güvenliği ile ilgili konuları daha önceki Bakanlar Kurulu toplantıları sonrası kamuoyuyla paylaştıklarını aktaran Kurtulmuş, Türkiye'nin zor bir coğrafyada yer aldığını vurgulayarak, şu konulara dikkati çekti:

"Bu bölgede Orta Doğu, özellikle Suriye kısmen de Irak bir örgütler konfederasyonuna döndürülmüştür. Bunun altını çizerek ifade ediyorum. Kontrol edilemeyen, dünyanın büyük güçlerinin de kontrol edemediği bir örgütler konfederasyonu haline gelmiştir ve buralardan son derece titizlikle sınırlarımızı koruyabilmek mecburiyetindeyiz. Bununla ilgili her türlü düzenleme her gün biraz daha iyileşiyor ama sonuçta bin 251 kilometrelik bir sınırı olan bir ülkeyiz. Buradan illegal geçişler oluyor bu illegal geçişler içerisinde maalesef terör örgütleri mensuplarının da alet ve ekipmanlarının da geçtikleri ortada. Bununla ilgili olarak da her türlü istihbarat faaliyetlerinin, önleyici faaliyetlerinin yapılması için hükümet üzerine düşeni, devlet kurumları üzerine düşeni yapmaya gayret ediyorlar. Zor bir coğrafyada çok karışık bir ortamda ve özellikle Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için birçok gücün gayret gösterdiği bir coğrafyada bu söylediğiniz, titizlilikle yerine getirilmeye çalışılıyor ama orada da maalesef tabiki bu bombaların biz de bilmiyoruz ama muhtemelen komşu ülkelerden sızmış olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (3) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement