BBP Genel Başkanı Destici -

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Hakimler ve Savcıların Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerine ilişkin, "Artık her kesimin, başta hükümet, iktidar partisi ve Bakanlık olmaz üzere, ister muhalefet ister diğer siyasi partiler olsun, ister gruplar, ister şahıslar, herkesin HSYK seçimlerinden elini çekmesini, hakim ve savcıların seçimlerini özgür iradeleriyle yapmasının önünün açılmasını talep ediyoruz" dedi.

Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye'nin iş kazaları ve bu kazalara bağlı ölümler açısından Avrupa'da birinci sırada olduğunu kaydeden Destici, hükümetin kazalar ve can kayıplarını önleme noktasında kalıcı tedbir almadığını, sadece mağduriyetlerin giderilmesi için düzenleme yaptığını savundu.

Devlet kurumlarının yaptığı binaların denetim dışı kaldığını söyleyen Destici, "Bütün bu kazalarla biz acı gerçeklerle karşı karşıya kalıyoruz. Soma'nın da, İstanbul'daki asansör kazasında hayatını kaybeden işçilerin hesabını da elbette ki hükümete soracağız ve cevabı da hükümetten isteyeceğiz" diye konuştu.

TBMM'den geçen torba yasada bazı düzenlemeler yer aldığını ancak bunun göz boyamaktan ibaret olduğunu ileri süren Destici, "Bu kazaların hesabının tepeden başlayarak aşağı doğru herkesten sorulması lazım. Türkiye'de bir kere bu yapılmazsa hiçbir şekilde bu kazaların önüne geçemeyiz" değerlendirmesini yaptı.

-"Bir kayaya toslayacaklar"

HSYK seçimlerine de değinen Destici, hükümetin "kendine bağlı bir yargı istediğini" net bir şekilde ifade ettiğini öne sürdü. HSYK için seçim sürecinin başladığı bir dönemde hakim ve savcıların maaşlarına zam yapılmasının ve sicil affının "siyasi rüşvet" iddialarına neden olduğunu anımsatan Destici, bu şekilde hakim ve savcıların da büyük bir zan altında bırakıldığını dile getirdi.

İktidar partisinin yerel ve genel seçimlerdeki politikasını HSYK seçimlerine yansıttığını iddia eden Destici, "Burada bir kayaya toslayacağını sanıyorum. Hiçbir hakim ve savcının bu siyasi rüşveti kabul ederek oyunun rengini tayin edeceğini düşünmüyorum. Hükümet belki işi ileri götürüp, seçime bir gün kala bütün hakim ve savcılara birer cumhuriyet altını da dağıtabilir" diye konuştu.

Adalet sisteminin kimsenin kontrolü altına girmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Destici, şunları kaydetti:

"Ne bir kimsenin ne bir cemaatin, grubun, siyasi partinin, iktidarın, muhalefetin savcısı ve yargıcı olmayacaklardır, sadece ve sadece büyük Türk milletinin savcısı ve yargıcı olacak, ona göre karar vereceklerdir. Onun için artık herkesin, her kesimin, başta hükümet, iktidar partisi ve Bakanlık olmak üzere, ister muhalefet ister diğer siyasi partiler olsun, ister gruplar, ister şahıslar, herkesin HSYK seçimlerinden elini çekmesini, hakim ve savcıların seçimlerini özgür iradeleriyle yapmasının önünün açılmasını talep ediyoruz."

-"Siyasi gerekçelerle bir bankanın üzerine gidilmesi kabul edilemez"

Bir basın mensubunun "Devlet tarafından bir bankanın batırılma iddiaları var" diyerek bu konudaki değerlendirmesini sorduğu Destici, adı geçen bankanın üzerine siyasi gerekçelerle gidilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Yozgat'ta CHP'li ve MHP'li esnafın fişlendiği ve "bazı polislerin Doğu'ya sürülerek isimlerinin terör örgütüne verildiği" iddialarının anımsatılması üzerine de Destici, bu tür iddiaları düşünmek bile istemediğini kaydetti.

Bir cemaate veya bir siyasi partiye yakın oldukları için iş adamlarının fişlenmesinin de kabul edilemeyecek bir durum olduğunu belirten Destici, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'yi hukuk dışı uygulamalardan kurtarmasını istedi.