Bilirkişi Gülseren'e 67 Yıl Ömür, 148 Bin 79 Lira Değer Biçti

Adana'da götürüldüğü hastanede ağrı kesici iğne yapılarak evine gönderildikten 5 gün sonra ölen 28 yaşındaki Gülseren Dağtekin'in eşi Zeki Dağtekin'in Sağlık Bakanlığı aleyhine açtığı davada bilirkişi, genç kadının 58 yaşına kadar çalışıp 67 yaşına kadar yaşayabileceğini hesaplayarak, yaşamına maddi tazminat olarak 148 bin 79 lira değer biçti.

AYAĞINDAKİ ŞİŞLİK ŞİKAYETİYLE DOKTORA GİTTİ

Ev kadını 1 çocuk annesi Gülseren Dağtekin, ayağındaki şişlik şikayetiyle 6 Haziran 2012'de Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezi'ne götürüldü. İddiaya göre, genç kadın kan pıhtılaşması hastalığı olduğunu, ayağındaki şişlik ve uyuşmanın da buna bağlı olabileceğini kendisiyle ilgilenen Dr. E.D.'ye söyledi. Ancak genç kadın ağrı kesici yapılarak evine gönderildi.

"BİR ŞEYİN YOK" DEYİP EVE GÖNDERDİLER

Acil servisten çıkarken, Gülseren Dağtekin'in ayağının üzerine basamadığını gören doktor E.D., hastayı tekrar çağırıp sedyeye yatırdı. Çağırdığı beyin cerrahi uzmanı da tekrar muayene ettiği genç kadına, 'bir şeyin yok' diyerek evine gönderdi. Genç kadın aynı gün evinde fenalaşınca götürüldüğü 2 devlet, 1 de özel hastane dolaştıktan sonra yatırıldığı Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi'nde 11 Haziran'da öldü.

EŞİ, DAVA AÇTI

Bunun üzerine Zeki Dağtekin, ilk rahatsızlıklarında yeterli müdahaleleri yapmayıp eşinin ölümüne neden olduğu iddiasıyla Sağlık Bakanlığı'na ceza ve tazminat davası açtı.

DOKTOR CEZA ALDI

Şikayet üzerine ilk gittiği hastanedeki Dr. E.D. hakkında 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle 6'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Suçlamayı kabul etmeyen E.D., 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza günlük 20 liradan 18 bin 200 lira para cezasın çevrildi.

BİLİRKİŞİ YAŞAM SÜRELERİNİ BELİRLEDİ

Adana 2'nci İdare Mahkemesi'nde açılan davada ise maddi ve manevi tazminat talebinin sadece maddi kısmının hesabı bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi hazırladığı maddi tazminat raporunda Gülseren Dağtakin'in 28 yaşında hayatını kaybettiğini, yaşam tablosuna göre 39 yıl (2051 yılına kadar) daha yaşayabileceğini, kadınların aktif çalışma yaşının sonunun da 58 olarak kabul edildiğini vurguladı. Gülseren Dağtekin'in kadın olması nedeniyle yaşam boyu kendi ev hizmetlerini yaparak ailesine bu yoldan destek sağlayabileceği de kaydedildi.

Bilirkişi, olay tarihinde 30 yaşında olan hak sahibi eşi Zeki Dağtekin'in yaşam tablosuna göre, muhtemel bakiye ömrünün 37,5 yıl, destek süresi sonunun da 2049 yıl; 3.5 yaşındaki oğlu Çınar Dağtekin'in ise 25 yaşına kadar yüksek öğrenimini tamamlayacağı ve destek ihtiyacının 21,5 yıl olduğunu belirtti.

ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEN HESAPLANDI

Gülseren Dağtekin'in ev kadını olduğu ve ev hizmetlerini yaparak aile bütçesine katkı sağladığı kabul edildiğini belirten bilirkişi, ev hizmetlerinden dolayı desteğinden yoksun kalınması durumunda tazminat hesabının yasal asgari ücretler üzerinden yapılacağının benimsendiğini vurgulayarak hesaplamasını bu şekilde yaptı.

YENİDEN EVLENİR DİYE İNDİRİM YAPILDI

Ayrıca hak sahibi Zeki Dağtekin'in evlenme olasılığının yüzde 43 olduğu vurgulanarak buna göre hak edilecek tazminattan da indirim uyguladı. Bilirkişi tüm bu değerlendirmeler sonucu hak sahibi Zeki Dağtekin için 99.068.34 TL, Çınar Dağtekin için 49.010.99 TL olmak üzere toplam 148 bin 79 TL maddi tazminat belirledi.

"OĞLUMUN ANNESİ İÇİN DÖKTÜĞÜ GÖZYAŞININ BİR DAMLASI BİLE OLAMAZ"

Maddi tazminatın yanı sıra 100 bin liralık da manevi tazminat talep eden Zeki Dağtekin, eşinin ihmal zinciri nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. Zeki Dağtekin, "Eşime biçilen değer yaklaşık 150 bin lira. Bu benim oğlumun annesinin arkasından döktüğü gözyaşının bir damlası bile olamaz. Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuzmuş dedirtecek bir rakam bu. Bir annenin bedeli 150 bin lira olmamalıdır." dedi.

Zeki Dağtekin, manevi tazminatı hakimin ne kadar takdir edeceğini henüz bilmediklerini anlatarak, "Benim oğlumun anne özlemi bu kadar ucuz değil. Ayrıca davayla ilgili yaptığım girişimlerde büyük oranda engellemelerle karşılaştım. Delilleri karartarak çalışma yürüttüler. Hastanenin güvenlik kamerası kayıtlarını yok ettiler" diye konuştu. - Adana