Bulgaristan'daki İnsan Hakları Sorunları

İnsan hakları savunma alanında faaliyet gösteren Bulgaristan Helsinki Komitesi'nin (BHK) basına açıkladığı 2014'e ait raporunda, ülkede tüm alanlarda gerileme tespit edildiği bildirildi.

BHK Başkanı Krasimir Kınev, çocuk esirgeme kurumları, cezaevleri, adalet sistemindeki sorunların, azınlıklar ve yabancılara karşı ayrımcılık eylemlerinin, ülkedeki işlenen insani suçlar arasında başlıca maddeleri oluşturduğunu ifade etti.

Raporda Bulgaristan'a ulaşmaya çalışan sığınmacıların gördüğü muamele ve ülkeye kaçak yoldan giriş girişimlerin en çok yaşandığı Bulgaristan- Türkiye sınırındaki tel örgü engeli ayrı bir bölümde ele alındı.

AA'ya konuşan BHK avukatı Mariana İlieva, kara sınır bölgesindeki yabancılara karşı şiddet kullanıldığının, gazetecilerin yaptıkları araştırmalarca kanıtlandığını öne sürdü.

"Bulgar Sınır Polisi ülkeye girmeye çalışan sığınmacılara karşı şiddet uygulamak üzere, üst düzeyden talimat almıştır" diyen İlieva, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Polislerin insanları dövdüğü, Bulgaristan'a sığınmaya çalışanları kabaca geri püskürttüğü tartışılmaz bir gerçektir. Daha 2013 yılında yapılan bir medya soruşturması, sınır polislerinin, şiddet uygulamak üzere yöneticilerinden talimat aldıklarını belirlemişti. Ortada sergilenen tavırdan şüphemiz yok."

Bulgaristan İçişleri Bakanlığı ise bugüne dek sınır polisine, kaçak yoldan ülkeye girmeye çalışan yabancılara karşı şiddet kullanımı konusunda talimak verildiğine dair suçlamaları reddetmişti.

BHK'nın avukatı İlieva, Bulgaristan'ın Türkiye ile ortak sınırının 30 kilometrelik bir bölümünde çekilen tel örgüyü "utanç seddi" olarak nitelendirdi.

Sağlık ve eğitim sektöründen başlayarak, cezaevlerine dek varan yaşamın tüm alanlarında devletin büyük kurumsal sorunlar yaşadığını belirten İlieva, "Bu alanlarda reformlar yapmak için para bulunamazken, tel örgü engelinin çekilmesine para bulunabiliyor" diye konuştu.

"Bulgaristan-Türkiye sınırındaki 30 kilometrelik tel örgü, insancıl olmayan onursuz bir tavırdır" diyen İlieva savaş ve felaketlerden kaçan insanlara engel olunmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu savundu.