Bulgaristan Geri Kabul Anlaşması'nı Onayladı

Bulgaristan Hükümeti, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması'nı onayladı.

Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, onaylanan belgede iki ülkenin güvenlik, kontrol ve diğer organları arasındaki somut koşul ve uygulamaların belirlendiği, devir teslim süreleri ile gerekli belgelerin somutlaştırıldığı ifade edildi.

Bulgaristan Dışişleri Bakanı Daniel Mitov, hükümetin onayladığı belgenin önemini vurgulayarak, "Türkiye, Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlükte olduğunu kanıtlamak zorundadır. Bulgaristan, Türkiye'nin bu anlaşmaya uymasına ısrar ediyor." dedi.

Mitov Bulgar Ulusal Televizyonu'na (BNT) yaptığı açıklamada, "Türkiye tarafı bize anlaşmayı onaylamış olduğunu söylüyor. Ankara'nın Geri Kabul Anlaşması'nı gerçekten uyguladığını ve bu anlaşmanın işlev gördüğünü kanıtlamak üzere zamana ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

En çok kaçak geçişlerin yapıldığı Türkiye sınırdaki durumun şimdilik sakin olduğunu dile getiren Mitov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, göç akını ile baş edebileceğini göstermişti. Bu durum, göç akınlarını daha iyi bir şekilde kontrol edebilmemiz için iyi bir çerçeve oluşturur. Bundan sonra ise en önemli olan insan kaçakçılığı ağlarının yok edilmesi olacak."

Mitov ayrıca AB'nin ortak bir alan olduğunu, bu alanın ortak dış sınırlarının korunması da yine tüm üyelerinin görevi olduğunu anımsattı.

- Bulgaristan'daki sığınmacılar

Bulgaristan Devlet Mülteciler Ajansı (DAB) 2016 yılının ilk altı ayında 13 ülkeden toplam 6 bin 421 kişinin iltica talebinde bulunduğunu açıkladı.

Resmi istatistiklere göre sadece mayıs ayında bin 421 kişinin Bulgaristan'a iltica talebinde bulunduğu son 6 ayda ise sadece 249 kişiye mülteci statüsü, 180 kişiye de insani statü verildiği ifade edildi. 186 kişinin talepleri ise reddedildi.

Suriye'den gelen sığınmacı akını gittikçe azalırken yılın ilk yarısında 2 bin 859 Afgan, 2 bin 256 Iraklı ve 748 Suriyelinin Bulgaristan'da kaydı yapıldı. DAB yetkililerine göre, Bulgaristan, hala sürekli ikamet için arzu edilmeyen, daha çok Batı Avrupa ülkeleri istikametinde "transit ülke" olarak görülüyor.