Carver ya da Zola, Farketmez!

Nasıl olsa hepsi birer bahçıvan…

Marc Crick'in yeni kitabı Machiavelli'nin Bahçesi'nde farklı dönemlerde yaşayıp yüzyıllardır edebiyat severleri peşinde sürükleyen yazarlara yeni bir ortak nokta bulunuyor.

Edebiyat tarihine örnek alınan bir yazar olarak isim bırakmak, nesilleri etkilemek, hele ki milyonlarca insanın feyzaldığı bir imzaya sahip olmak çoğu okur için hayal etmesi zor bir durumdur. Sadece Marc Crick gibi özel bir düş gücüne sahipseniz bu isimleri kendinize yakın hissedebilirsiniz. Çünkü Crick'in evreni, onları görkemli edebiyat büyüğü kabuğundan sıyırır ve geriye kalan, herkesin yaşadıklarını yaşayan, sıradan insanlardır!

Dilimizde yayımlanan ilk kitabı Kafka'nın Çorbası'nda ünlü yazarların yemek tariflerini aktaran Crick, Sartre'ın Lavabosu'nda ise herkesi bir tamiratla görevlendirmişti. Sırada bahçe işleri var…

Machiavelli'nin Bahçesi, yakından tanıdığımız pek çok ismi yan yana getirip, onlara bahçedeki hünerlerini göstermeleri için bir şans tanıyor: Neruda'dan adamakıllı gül budama yöntemlerini öğreniyor, Sylvia Plath'le sonbaharda soğan dikmenin inceliklerini kavrıyorsunuz. Isabel Allende bambu ayırırken Emile Zola elle ot yoluyor; bir diğer bahçede Machiavelli, çim biçme sanatı üzerine tumturaklı bir konuşma yapıyor.

Kitapta yer alan ünlü bahçıvanları, ünlü ressamların stillerini taklit ederek çizgiye döken Marc Crick'in çizim yeteneğini de görülmeye değer! Dünya edebiyat tarihinin en iddialı yazarlarıyla hoş ve beklenmedik bir buluşma yaratan Machiavelli'nin Bahçesi, üstün ironi anlayışıyla örülmüş satırlarıyla okuru kendine hayran bırakıyor.