Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık mevcut yönetim sistemiyle yoluna devam edemeyeceğini belirterek, "Mevcut sistemde ısrar etmek 'Bu ülke sürekli darbe tehditlerine açık kalsın.' demektir. Mevcut sistemde direnmek Türkiye'yi ekonomik krizlerin pençesine terk etmek demektir. Mevcut sistemi savunmak, bu ülkenin terör örgütleri karşısındaki mücadelesinin başarıya ulaşmamasını istemektir. 'Böyle gelmiş böyle gitsin.' demek, bu millete her türlü zulmü, her türlü yokluğu, yoksulluğu müstahak görmektir." dedi.
Erdoğan, Çekmeköy Taşdelen Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul'un en genç ilçelerinden biri olan Çekmeköy'ün yıldızının, hem doğal güzellikleri hem üretime, istihdama olan katkısıyla giderek parladığını ifade etti.
Bundan 20-30 sene önce mütevazi birer köy olan Çekmeköy'ün mahallelerinin her birinin bugün modern birer yerleşim yeri haline dönüştüğünü aktaran Erdoğan, "Nereden nereye. Çekmeköy aynı zamanda bayrağına, ezanına, istiklaline ve istikbaline sahip çıkmak konusunda da öne çıkan bir ilçemizdir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde Çekmeköy halkının cesaretle sokaklara dökülerek, darbecilerin karşısına dikildiğini ve kahramanlığını tarihe yazdırdığını anlatarak, "Milletimin tüm fertleriyle toplu olarak, Çekmeköylü kardeşlerime de o gece hürriyetlerine, iradelerine, geleceklerine sahip çıktıkları için şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Şehitler Tepesi'ni boş bırakmayan 249 şehide Allah'tan rahmet, yaralanarak gazi olan 2 bin 193 vatandaşa da şifa dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne diyor şair, 'Şehitler Tepesi boş değil/ Biri var bekliyor/ ve bir güz nefes almak için rüzgar bekliyor/ Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye/ Yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli/ Kim demiş meçhul asker diye.' Evet 15 Temmuz'da yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli nice kahraman bu ülkeyi FETÖ ihanet çetesine ve onların destekçilerine bırakmamıştır. Tanklara, savaş uçaklarına, helikopterlere, silahlara, üniforma giymiş teröristlere meydanı dar eden bu milletin mensubu olmaktan dolayı ne kadar iftihar etsem azdır. Zira benim milletim İstiklal Marşı'nda ifade edildiği gibi o gece aynen, 'Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın/ Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın/ Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.' diyerek F16'ların karşısında durdu, tankların karşısında, o modern silahların karşısında durdu. Niye? Çünkü onlar bir şeye inanmıştı. Şehadet. 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda/ Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' diyerek tankların üzerine gidiyor."
"FETÖ, Pensilvanya'dan haber gönderiyor, 'hayır' deyin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi tankların altında kalan gençlerin, kadınların olduğunu dile getirerek, paramparça olduklarını ama onların sevgili Peygambere en yakın bir makama ulaştıklarını belirtti.
Şehitlerin bir şeye inandığını vurgulayan Erdoğan, Bakara Suresi'nin 154. ayetini okuyarak, şöyle devam etti:
"'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz.' İşte onlar o yolda yürüdüler. Bu mücadeleyi verirken aynı zamanda demokratik haklarını da koruma altına aldılar. İşte şimdi 16 Nisan, 15 Temmuz'un hesabını sorma günüdür. 15 Temmuz darbe girişimi dikkat edin, 'Hayır' diyenler onlarla beraber mi? ve onlar şu anda dikkat edin, Kandil'den haber gönderiyorlar. FETÖ, Pensilvanya'dan haber gönderiyor, 'Hayır deyin.' Bilesiniz ki 'hayır' diyenlerin şu anda attığı adım budur ve bunlar şu anda bölücü terör örgütlerine destek verenlerdir. Bunların ta kendisidir. Niye 'evet' diyemiyorlar? Çünkü 'evet' bunların bu ülkedeki geleceğini karartacaktır. Bakın şunu unutmayın, sevgili Peygamberimiz buyuruyor; 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Sen Kandili mi seviyorsun? Onlarla berabersin. Ne diyor Kandil? 'Hayır'. 'Hayır' diyenler onlarla beraber haşrolunacak. Bu kadar açık ortada. Gerçekler ortada. Şimdi ben size niçin 'evet' dediğimi anlatacağım. 15 Temmuz bu ülkenin maruz kaldığı ilk değil, son ve en kanlı darbe olması sebebiyle ayrı bir yere sahiptir. Türkiye artık her 10 yılda, 15 yılda bir ayağına dolaşan darbe, muhtıra, ekonomik kriz gibi prangalardan kurtulmak zorundadır."
"Bizi bölemeyecekler"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başbakanlığı, Cumhurbaşkanlığı döneminde yaşadığı tecrübelerin kendisine çok şey öğrettiğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çok şey gördük, çok şey tecrübe ettik. Gördük ki Türkiye artık mevcut yönetim sistemiyle yoluna devam edemez. Mevcut sistemde ısrar etmek, 'Bu ülke sürekli darbe tehditlerine açık kalsın.' demektir. Mevcut sistemde direnmek, Türkiye'yi ekonomik krizlerin pençesine terk etmek demektir. Mevcut sistemi savunmak, bu ülkenin terör örgütleri karşısındaki mücadelesinin başarıya ulaşmamasını istemektir. 'Böyle gelmiş, böyle gitsin.' demek bu millete her türlü zulmü, yokluğu, yoksulluğu müstehak görmektir. Eski Türkiye görüntüleri darbecilerin özlemidir. Terör örgütlerinin özlemidir. Ülkemizi diz çöktürmeye çalışan şer güçlerin özlemidir. Biz asla böyle bir Türkiye görüntüsüne razı değiliz. Milletimizle birlikte büyük Türkiye'yi istiyoruz. Milletimizle birlikte güçlü Türkiye'yi istiyoruz. Milletimizle birlikte lider ülke Türkiye'yi istiyoruz. Milletimizle birlikte muhasır medeniyetler seviyesinin üstündeki Türkiye'yi özlüyoruz. Bunun için her bir vatandaşımız 16 Nisan'da, sandık başına gittiğinde verdiği oyun ne anlama geldiğini çok iyi bilmelidir."
Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan Çekmeköy'den tüm milletime soruyorum. Avrupa'da, dünyanın değişik yerlerinde bizi izleyen milletime, kardeşlerime sesleniyorum. Tek millet için 'evet' mi? Tek bayrak için 'evet' mi? Tek vatan için 'evet' mi? Tek devlet için 'evet' mi?" diye sorarak, " Kardeşlerim, bizi bölemeyecekler." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Çekmeköy'de Toplu Açılış Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?