CHP Genel Sekreteri Sındır, Denizli'de Açıklaması

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, terör olaylarına ilişkin, "Arzumuz ve dileğimiz odur ki, en kısa zamanda Türkiye'nin bütün güçleriyle terörizmi ve teröristin hangi isimde olursa olsun bu ülkeden göndermesidir" dedi.

Sındır, çeşitli ziyaretler için geldiği Denizli'de partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı, yeryüzünün her köşesinde insanın insanı katletmediği, yok etmediği ve zulmetmediği bir dünyayı özlediklerini belirterek, ramazan ayında şehit haberleri gündeme geldikçe yüreklerin kan ağladığını söyledi.

Terörün ülkede bir baş belası olduğunu dile getiren Sındır, AK Parti'nin terör konusunda yanlış politikalar yürüttüğünü savundu.

Sındır, "7 Haziran ile 1 Kasım seçim süreci arasında birden terörün sıçradığını ve son bir yıl içerisinde 500'ün üzerinde Kıbrıs'ta verdiğimiz şehitlerimizden daha fazla şehit haberleriyle ülkemiz sarsıldı. Bu terörle mücadele etmesi gereken ve yok etmesi gereken kim? Bu soruyu sorduğumuzda Sayın Cumhurbaşkanının başbakan olduğu dönemdeki bazı açıklamaları bizi üzüyor. Arkadaşlar bunların sorumlusu kim? Bu terör belasını bu ülkeden göndermesi gereken sorumlular kim? Bu soruları çok ciddi şekilde birbirimize sormamız gerekiyor. Yanıtı da basit. Bu ülkeyi yöneten veya yönettiğini zanneden AK Parti iktidarıdır. Doğuda yaşanan teröristlerin faaliyetlerinden sonra 1 Kasım'da AK Parti tek başına iktidara geldi. Bugün doğuda terör ve teröristlerle silahlı kuvvetlerimizin mücadelesini hepimiz tanık oluyoruz. Arzumuz ve dileğimiz odur ki, en kısa zamanda Türkiye'nin bütün güçleriyle terörizmi ve teröristin hangi isimde olursa olsun bu ülkeden göndermesidir" diye konuştu.

Kamil Okyay Sındır, terörün amacına ulaşamayacağını, ülkede birlik ve beraberliği, üniter devlet yapısını bölemeyeceklerini ve kendilerinin buna izin vermeyeceğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Ülkemiz birçok alanda karanlık dönemden geçiyor. Bu karanlık süreci aydınlığa çevirecek, bu sürecin önüne set çekecek ve yeniden çağdaş uygar, demokratik laik sosyal hukuk devletini tüm kurum ve kurallarıyla yeniden teşhis edecek olan tek kurum, tek organ CHP'dir ve mücadelesini veriyor. Türkiye demokrasisi bizim arzu ettiğimiz tam birinci sınıf, özgürlükçü demokrasiden uzaklaşan, demokrasi kavramını sadece bir süs olarak örtü olarak kullanan. Ama kendi içinde demokrasiyle asla ilgisi olmayan bir rejime doğru adına başkanlık sistemi, isterseniz siyasi parti cumhurbaşkanlığı deyin, bir başkanlık sistemini. Bunun literatürdeki adı otokrasidir. Otokratik bir yönetim anlayışına yani yasamanın yürütmenin yargının tek adam üzerinde olduğu tek adamının iki dudağı arasında olduğu bir padişahlık gibi bir otokratik yönetim anlayışına doğru Türkiye hızlı bir şekilde sürükleniyor. Buna karşı CHP olarak tam tersine Türkiye'de parlamenter demokrasiyi ve rejimi en güçlü şekilde daha demokratik özgür anlayışla, daha barışçıl, ülkede refahı huzur olması mücadelesini veren bir partiyiz."