CHP Heyeti, TBB'yi Ziyaret Etti

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Toplantıdan detaylar

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın konuşması

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın konuşması

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması CHP heyeti TBB'yi ziyaret etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan:

"(Başkanlık sistemi tartışmaları) Demokrasiden yana, hukukun üstünlüğünü savunan bütün kesimlerin, özellikle de sivil toplumun, 200 yıllık birikimimizi temsil eden parlamenter sistem ekseninde yer alması ve onu güçlendirmeye dönük yol haritasını belirlemesi gerekiyor"

-TBB Başkanı Feyzioğlu:

"Anayasanın ilk üç maddesinde yazılı olan, Cumhuriyet'in temel niteliklerinin değiştirilmesinin dahi teklif edilememesinin sebebi, Cumhuriyet'in taşıyıcı sütunları olmasıdır. 'Sivil anayasa yapıyoruz' diye bu temel ilkeleri tartışmaya açmak, Türkiye'nin geleceğini karartmak anlamına gelir"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "başkanlık sistemi" tartışmalarına ilişkin, "Demokrasiden yana, hukukun üstünlüğünü savunan bütün kesimlerin, özellikle de sivil toplumun, 200 yıllık birikimimizi temsil eden parlamenter sistem ekseninde yer alması ve onu güçlendirmeye dönük yol haritasını belirlemesi gerekiyor" dedi.

Tezcan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Ankara İl Başkanı Adnan Keskin'in bulunduğu heyet, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nu makamında ziyaret etti.

Tezcan, yaptığı konuşmada, Türkiye'de "başkanlık" sisteminin değil, bir kişinin arzusuna göre, bütün güçlerin ve yetkilerin tek elde toplanmasına karşı bir demokrasi, hukuk tartışmasının yaşandığını ileri sürdü. Tezcan, "Demokrasiden yana, hukukun üstünlüğünü savunan bütün kesimlerin, özellikle de sivil toplumun, 200 yıllık birikimimizi temsil eden parlamenter sistem ekseninde yer alması ve onu güçlendirmeye dönük yol haritasını belirlemesi gerekiyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesinin, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'le ilgili verdiği karara ilişkin dünkü değerlendirmesini anımsatan Tezcan, bunun, mahkemeleri, hukuka ve anayasaya karşı isyana teşvik eden, "darbeci bir tutum" olduğunu iddia etti.

AK Parti'nin, Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımayan, "yargı ayak bağı" diyen, yargı, yürütme ve yasamayı bir kişinin kontrolünde tutmayı planlayan bir başkanlık sistemi arzu ettiğini ileri süren Tezcan, parlamenter demokrasiyi savunmanın, gerçek anlamda hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını ve hukuk devletini savunmak olduğunu bildirdi.

Tezcan, Türkiye'deki totaliter yapılanmaya karşı, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün yerleştirilme sürecinin, aynı zamanda sivil toplumun da var oluş mücadelesi olduğunu savundu.

"Toplantıya davet"

Veli Ağbaba da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü açıklamalarıyla, Türkiye'nin hukuk devleti olma niteliğinin tartışmaya açıldığını bildirdi.

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları, emek ve meslek örgütleriyle 5 Mart Cumartesi günü bir araya gelmeyi planladıklarını belirten Ağbaba, bu buluşmanın önemli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığının, sorunları çözen değil, sorun yaratan bir kurum olarak Türkiye'nin karşısına çıktığını iddia eden Ağbaba, Türkiye'nin içinde bulunduğu çıkmazı aşabilmek için böyle bir toplantı düzenlediklerini ifade etti.

Türkiye'nin 200 yıllık parlamenter demokrasisinin geri gitmemesi için adım atmak istediklerini dile getiren Ağbaba, TBB'yi de bu toplantıya davet etti.

"Türkiye ağır bir saldırı altında"

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ise anayasa çalışmalarıyla ilgili kullanılan "yeni anayasa" tabirini reddettiklerini belirterek, "Anayasanın ilk üç maddesinde yazılı olan, Cumhuriyet'in temel niteliklerinin değiştirilmesinin dahi teklif edilememesinin sebebi, Cumhuriyet'in taşıyıcı sütunları olmasıdır. Bahsedilen temel ilkeleri, askeri darbe dönemlerinde bile değiştirmeye teşebbüs dahi edememiştir kimse. 'Sivil anayasa yapıyoruz' diye bu temel ilkeleri tartışmaya açmak, Türkiye'nin geleceğini karartmak anlamına gelir" dedi.

Laiklikten, Türk milletinden rahatsızlık duyanların, Ortadoğu'ya bakmasını isteyen Feyzioğlu, Türkiye'nin bekasının tehdit altında olduğu bir dönemde, "başkanlık sistemi" tartışmalarına girilmesini eleştirdi.

Türkiye'nin ağır bir saldırı altında olduğunu ifade eden Feyzioğlu, 78 milyon vatandaşı aynı paydada buluşturmanın gerekliliğine işaret etti.

Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti için kullanılan "enkaz" ifadesinin ve Artvin Cerattepe'deki vatandaşları "düşman" ilan edici açıklamaların, birlik ve beraberliğe zarar verdiğini savundu.

"Her türlü yapıcı desteği vermeye hazırız"

Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği kararla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın değerlendirmelerini anımsatan Feyzioğlu, "Bu, 'mahkumiyet ver' talimatıdır. Bu andan sonra o mahkemeden çıkacak bir mahkumiyet kararının, adil yargılama esaslarına uygun bir karar olduğunu hiç kimse iddia edemez" diye konuştu.

Feyzioğlu, adil, tarafsız ve bağımsız, savunmaya etkin şekilde yer veren bir adli sisteme ihtiyaç olduğunu, bu konuda her türlü yapıcı desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.

Terör ve devletin bekasını tehdit eden her türlü saldırıya karşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında olduklarını vurgulayan Feyzioğlu, bölücü terör örgütünün, Türkiye'nin hukuk devleti yolculuğuna sekte vurduğunu, bununla kalıcı şekilde başa çıkmanın yolunun, demokratikleşme olduğunu ifade etti.

Konuşmaların ardından, gazetecilerin "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri sonrasında ne olur?" sorusuna, Veli Ağbaba, "Daha önce yargıya gizli talimat veriyordu, şimdi televizyonlar aracılığıyla, canlı yayında talimat veriliyor. 'Bir mahkumiyet kararının verilmesini' istiyor, talimat veriyor. Bütün anayasal kurumların karşısındaki en büyük tehlike Cumhurbaşkanı'nın tutumudur" yanıtını verdi.