CHP'li Ayaydın: Pırlantadan Ötv Kalkıyor

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, "Pırlantadan ÖTV kalkıyor, altına KDV geliyor. Öyle bir hata yapılıyor ki; borsada işlem gören altın satın alanlar yüzde 18 KDV ödeyecekler, Borsa'dan çıkmayan kaydi alımlarda ise KDV ödenmeyecek" dedi.

Ayaydın, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde konuştu.

-"ÇORBAYA ÇEVİRECEKTİR"-

Torba Kanuna alt komisyon çalışmaları sonucunda tam 23 madde daha eklendiğini, sonuçta 126 maddelik geniş bir torba çıktığını ifade eden Ayaydın, "Üstelik öyle görünüyor ki AKP bununla da yetinmeyecek ve yeni maddeler de eklemek suretiyle torbayı tam anlamıyla çorbaya çevirecektir" dedi.

-"PIRLANTADAN ÖTV KALKIYOR"-

Ayaydın şöyle devam etti:

"Pırlantadan ÖTV kalkıyor, altına KDV geliyor. Öyle bir hata yapılıyor ki; borsada işlem gören altın satın alanlar yüzde 18 KDV ödeyecekler, Borsa'dan çıkmayan kaydi alımlarda ise KDV ödenmeyecek. Peki bu koşullarda dünya altın borsaları ile nasıl rekabet edilecek. Dünyada altının fiyatı belli. Siz yüzde 18 KDV ile Borsa'dan çıkacak. Altın alırsanız bunu dünya fiyatları üzerinden nasıl satacaksınız? Belli ki bu maddeyi koyarken bu aklınıza bile gelmedi. O kadar birbirinizden kopuk çalışıyorsunuz ki dünyadan bi habersiniz. Bir başka konu; 67. Madde ile pırlantadan alınan yüzde 20 ÖTV'yi kaldırıyor. 32. Madde ile pırlantaya yüzde 18 KDV getiriyorsunuz. Bu ne demek pırlantadan daha önce alınan yüzde 20'lik vergi bu kez yüzde 18'e indiriliyor gibi gözüküyor, yani yüzde 2'lik bir vergi düşüşü gibi gözüküyor. Yurt dışına mesela Ruslara pırlanta satarken yüzde 20 ÖTV aldığınızda bu Maliye'nin kasasına girer. Ama yapılmak istenen uygulama ile diyelim ki Ruslara pırlanta sattınız, buradan alınacak yüzde 18 KDV ÖTV de olduğu gibi Maliye'nin kasasına değil, vergi iadesi olarak satıcının kasasına girer."

İnternet ortamına ilişkin düzenlemeler içeren hükümlerin son derece sakıncalı ve keyfiyete açık olduğunu savunan Ayaydın, "Zira hükümler bu haliyle yasalaşırsa internet düzleminde ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü çok ciddi bir tehdit altına girebilecek, mahkeme kararı olmaksızın bir tür idari sansür mekanizması yaratılabilecektir" dedi.