Chp Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve İzmir Milletvekili Hülya Güven, 'Şakran Cezaevi' olarak bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Cezaevi'ne girerek, taciz, tecavüz, kötü muamele ve işkence iddialarını araştırdı. Atıcı, görüştüğü çocukların cezaevindeki şiddet ve tecavüz iddialarını doğruladığını söyleyerek, "2012 yılının Haziran ayında bir çocuğun diğer bir çocuğa tecavüz ettiği ve bu nedenle yargılanarak ceza aldığı ve halen aynı cezaevinde kaldığı söylendi" dedi.
Cezaevlerinde bulunan suça itilmiş veya tutuklu annelerin yanında kalmak zorunda olan çocukların durumlarını incelemek, cezaevindeki yaşam alanlarını değerlendirmek, sorunları yerinde görmek ve çözüm üretmek amacıyla CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven tarafından yapılan çalışmada, ortaya çarpıcı rakam ve iddialar çıktı.
CEZAEVLERİNDE 1996 ÇOCUK VAR
Milletvekillerinin yaptığı araştırmada TÜİK rakamlarına da yer verildi. Buna göre, 2013 yılında güvenlik birimlerine 273 bin 571 çocuk getirildiği, çocukların yüzde 44,5'inin suç mağduru olduğu, suça sürüklenen çocuk sayısının 2009- 2013 yılları arasında yüzde 68,9 arttığı yer aldı. 6 Ocak 2015 itibarı ile Adalet Bakanlığı verilerine göre 12-17 yaş arası bin 935 erkek ve 61 kız çocuğu, toplam 1996 tutuklu ve hükümlü çocuğun cezaevinde bulunduğu, 30 Ocak 2014 tarihi itibarı ile 339 çocuk veya bebek de annelerinin yanında cezaevinde büyümekte olduğu ortaya çıktı.
'KAMERA OLMAYAN YERLERDE DAYAK VAR'
İzmir Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde hepsi erkek olmak üzere 223 çocuk ve genç kaldığını, bunların 168'inin tutuklu, 55'inin ise hükümlü olduğunu belirten Milletvekili Aytuğ Atıcı, yaptığı açıklamada, çocukların ağırlıklı olarak hırsızlık, gasp, cinsel içerikli ve uyuşturucu satma suçlarını işledikleri söyledi. Atıcı, şunları söyledi:
"Çocuklar Halk TV, Ulusal Kanal ve Kanal B izleyemediklerini ifade ettiler. 2012 yılının Haziran ayında bir çocuğun diğer bir çocuğa tecavüz ettiği ve bu nedenle yargılanarak ceza aldığı ve halen aynı cezaevinde kaldığı söylendi. Çocukların zaman zaman aynı odalara girdikleri ve benzer cinsel istismarların olabileceği anlatıldı. İki yıl öncesine kadar yoğun olarak fiziksel (hortum ve süpürge sapı ile dayak) ve sözel şiddete maruz kalındığı, son zamanlarda zaman zaman sözel şiddet yaşandığı, kavga eden çocukların Mavi Oda denilen ve duvarları mavi süngerle kaplı tecrit odalarına kondukları ve burada birkaç saate kadar bekletildikleri ifade edildi. Ankara Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nden gelen bir genç orada ciddi anlamda şiddet gördüğünü, kamera olmayan yerlerde görevlilerin dayak attığını, sözel şiddete maruz kaldığını ve sıkça küfür edildiğini iddia etti. Çocuklar yemek miktarının az olmasından, ailelerinin maddi imkansızlık nedeni ile ziyarete gelemediklerini ifade ettiler. Cezaevinden tahliye edildikten sonra ne yapacaklarını bilemediklerini ve bu yüzden tekrar suça sürüklendiklerini, tahliye sonrası devletin bir program dahilinde kendilerini yönlendirmesini ve iş bulunmasını istedi. Çocukların hemen tamamı af beklediklerini bildirdi."
'ÇOCUKLARDA TUTUKLULUĞA SON VERİLSİN'
Çocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiğini kaydeden Atıcı, bununla ilgili önerilerini şöyle sıraladı:
"Hükümlü tüm çocuklar hiçbir şartta ceza infaz kurumlarına girmemelidir. Mutlaka ve sadece eğitim evlerinde aileleri ile beraber rehabilite edilmelidir. Çocuklarda tutukluluğa bir an önce son verilmelidir. Yasal düzenleme yapılana kadar, halen tutuklu bulunan çocuklar, hemen eğitim evlerine nakledilmelidir. Çocuklarını görmek isteyen ailelerin ziyarete gelip gitmeleri Adalet Bakanlığı tarafından sağlanmalıdır. Erişkin cezaevlerinde bulunan çocuk koğuşlarının durumu çok daha vahimdir, bu koğuşlarda 8-10 çocuk aynı ortamda kalmaktadır, bu uygulamaya acilen son verilmelidir. Eğitim evlerinde ve tahliye sonrasında çocuklara düzenli ve devamlı sosyal danışmanlık verilmelidir. Çocukların kaldığı her alanda, tüm yasal televizyon ve radyo kanalları izlenebilmelidir. Ayrıca kapalı devre yayınla, meslek, dil, spor, açık öğretim gibi alanlarda, eğitim programları devamlı olmalıdır. Tüm tutuklu ve hükümlü çocuklara her gün açık görüş imkanı sağlanmalıdır. Eğitim evinde kalan çocuklara izin kullandırmak yerine, aileler, devletin-kurumun organizasyonu ile getirilip eğitim evi veya yakın bir yerde misafir edilmelidir. Böylece çocukların izinlerini, kendilerini suça sürükleyen ortamda geçirmesinin önüne geçilecektir." - Mersin
Son Dakika › Güncel › CHP'li Milletvekilleri, Şakran Cezaevi'ndeki Tecavüz ve Şiddet İddialarını Araştırdı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?