Çin'den kaçarak Tayland'a sığınan ve orada bir süre cezaevinde kaldıktan sonra Türkiye'ye gelen Uygur Türkü sığınmacı kadınlar, Çin'e iade edilen kocalarının ve kardeşlerinin hayatından endişe ettiklerini söyledi. Gözyaşı döken kadınlar, "Tayland ve Çin hükümetleri, uluslararası anlaşmaları ve insanlık kurallarını hiçe sayıyor. Kocalarımız terörist değil" dedi.
120'NİN ÜZERİNDE UYGUR TÜRKÜ ÇİN'E İADE EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ
Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk de Tayland'ın Çin'e iade ettiği soydaşların sayısının 115 değil 120'nin üstünde olduğunu açıkladı.
KOCALARI VE KARDEŞLERİ İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜ
Merkezi Kayseri'de bulunan Doğu Türkistan Derneği'ni ziyaret eden Uygur Türk'ü bir grup, kucaklarında çocuklarıyla yaptıkları açıklamada Tayland'ın bir hafta önce esir tuttuğu cezaevinden çıkartıp, Çin'e iade ettiği, kafalarına siyah çuval geçirilip, ellerine kelepçe vurulan kocaları, kardeşleri ve babaları için gözyaşı döktü.
"BİZLERİ AYIRIP ESİR KAMPINA YERLEŞTİRDİLER"
Doğu Türkistan'dan gelerek Kayseri'de sığınmacı olarak barındırılan Mihriban M.E. "Biz, Çin'in zumlu ve baskısı sonucu doğup büyüdüğümüz Doğu Türkistan'ı, yani ata topraklarını 200 kişilik bir grupla zor şartlarda terk ederek, 13 Mart 2015'te Tayland'a geçtik. Bizi ormanlık alanda yakalayıp, kadınlar ve çocuklar ayrı, erkekler ayrı olarak esir kamplarına götürdüler. Tayland'lı yetkililer bize önce çok iyi davrandı ama sonra Çin hükümetinin baskısı sonucu, tavırlar değişti. Cezaevinde erkeklerimiz tüberküloza yakalandı.
"DOKTORA BİLE GÖNDERMEK İSTEMİYORLARDI"
Felç geçirenler, psikolojik hastalıklar başladı. Doktora bile göndermek istemiyorlardı" diye konuştu. Mihriban M.E., sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası anlaşmalara göre Tayland hükümetinin bizi istediğimiz ülkelere göndermesi gerekirken, Çin'in baskısı ve bu ülkeye verdiği rüşvet sonucu, kocalarımız, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz, babalarımızdan bir iddiaya göre 115, bir iddiaya göre 120 kişi terörist muamelesini yapılarak, Çin'e iade edildi. Bu ne insanlığa ne hukuka ne de uluslar arası sözleşmelere sığar. Bizler terörist olsak, İnterpol bizi arardı. Çin hükümeti Tayland'a bizlerle ilgili belge ve delil koyardı. Tümü yalan, dolan. Kocalarımızın hayatından endişe ediyoruz. Onları götürüp ya asacaklar ya da kurşuna dizecekler. Onları bir daha göremeyeceğiz diye kaygılıyız."
BU İKİNCİ GUANTANAMO OLAYIDIR
Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı ve Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, Tayland tarafından Çin'e teslim edilen Uyğur Türk'ü sayısının 115'den fazla olduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
"Uçakta kafasına çuval geçirilmiş, terörist muamelesi yapılan soydaşlarımızdan birinin üzerindeki koskocaman 120 rakamı, bizim iade edilenlerin sayısının fazla olduğu konusundaki iddiamızı kanıtlamaktadır. Kısacası Tayland hükümeti iddia edildiği gibi 115 değil, 120'nin üzerindeki Uygur'u Çin'e ölüme göndermiştir. Tayland hükümeti iç ve dış baskı sonucu elinde halen tuttuğu soydaşlarımızın durumunu inceleyip, suçları olmadığı takdirde istedikleri ülkeye gidebileceklerini söylemektedir."
Sözleirne devam eden Tümtürk, " Bu durum ikinci bir Guantanamo olayıdır. Çin hükümeti, Irak ve Suriye'deki iç savaşlardaki görüntülerden alıntı yaparak, elinde bilgi ve belge olmadan bilgi kirliliği ve görüntü kirliliği ile Uygur Türklerini suçlayıcı, alğı oluşturacak düzenlemeler yapmaktadır. Çuval ve plastik kelepçe kullanılması da bu algı operasyonunun bir parçasıdır. Tayland'ın Çin'e iade ettiği Uygur Türklerinin hiç birinin terörle, terör örgütleriyle ilgisi ve bağı yoktur. Ortada bir terör varsa, bu Komünist Çin hükemetinin 66 yıllık, Uygur Türkleri üzerindeki baskısıdır. Çinliler bu günlerde panik atak içinde Hoten kentinde 18 yaş üstü genç erkekleri tutuklayıp,hapise atıyor." dedi.
Son Dakika › Güncel › Uygur Türkü Kadınlar Kocamız Terörist Değil Diye Feryat Etti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?