Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, ülkesinin başkentinde böyle bir terör eyleminin olmasını isteyecek veya Başbakanı böyle bir terör eyleminin olmasını isteyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Ne oldu? Buradan yağ çıktı mı size? Çıkmaz. Niye? Bu milletin feraseti buna müsaade etmez. Nitekim etmedi. Artık dürüst olalım. Her yerde faturayı devlete çıkar. Gel Erdoğan'a çıkar, gel Başbakana çıkar. Olmaz böyle bir şey. Bu tür şeylerin karşısında milli bir duruş sergilememiz lazım. Dayanışma içinde olmamız lazım" dedi.
Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınına katılarak, gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Paris'teki terör saldırılarının ardından Antalya'dan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ı aradığını hatırlatarak, "O da bizi aramıştı. Aradım ve kendisine 'geçmiş olsun' dileklerimi ilettim. 01.30'da da basın toplantısı yaptım. Niye? Çünkü teröre karşı uluslararası mutabakat sağlamamız lazım. Bunu başarmamız lazım" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris'teki terör saldırısının herkesin canını yaktığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ama burada bir şey çok önemli. Benim canımı yakan da odur. Şimdi Ankara'da bu olay olduğu zaman, daha iki dakika olayın üzerinden geçmişti ki, açıklama yapan bazı siyasiler oldu, hatırlayın. 'Katil devlet' dediler. Bununla kalmadı, 'Katil Beştepe' dediler. Paris'teki saldırıdan sonra bunları duydunuz mu? Medyada, oradaki ölen insanlarla ilgili bir resim gördünüz mü? Bunlar, bunu yapıyor da benim ülkemin yazılı ve görsel medyası bunu neden yapmıyor? İşte milli duruş budur. Biz buna hasretiz. En hassas dönemde en kritik dönemde. 'Acaba ben buradan ne kadar yağ çıkarırım' diye, bunun gayreti içine girenler var. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, ülkesinin başkentinde böyle bir terör eyleminin olmasını isteyecek veya Başbakanı böyle bir terör eyleminin olmasını isteyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Ne oldu? Buradan yağ çıktı mı size? Çıkmaz. Niye? Bu milletin feraseti buna müsaade etmez. Nitekim etmedi. Artık dürüst olalım. Her yerde faturayı devlete çıkar. Gel Erdoğan'a çıkar, gel Başbakana çıkar. Olmaz böyle bir şey. Bu tür şeylerin karşısında milli bir duruş sergilememiz lazım. Dayanışma içinde olmamız lazım. Medyasıyla, her şeyiyle olmamız lazım. Olacağız ki, daha güçlü bir Türkiye'yi kuralım. İşte 'ilk 10 içindeki Türkiye' derken, 'milli ve yerli' derken, bunu kastediyorum. Bunu hep birlikte başarmamız lazım."
"DAİŞ'in para kaynağı nereden? Bunun üzerinde ısrarla durduk"
G20'de terörizmle ilgili konuların da ele alındığını anımsatan Erdoğan, terörizmin herhangi bir din, milliyet, uygarlık veya etnik bir grupla ilişkilendirilmeyeceğinin ifade edildiğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın "Ülkemdeki azınlıklara karşı herhangi bir tavır takınılmasını asla kabul etmiyoruz" sözünü hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mesele budur zaten. Bir yerlere kalkar da fatura keserseniz olmaz. Her inanç grubunun, her etnik grubun iyisi vardır, kötüsü vardır. İyileri hedef almalıyız. Onları güvence altına, koruma altına almalıyız. Kötülerle ilgili, suç işleyenlerle ilgili, yakalarsın, gereği neyse onu yaparsın. ve bir diğer konu. Uluslararası yükümlülüklere dikkati çekildi. Terörizmin mali kaynakları ile mücadele etme kararlılığını vurguladık. Bu çok önemliydi. Nereden geliyor bu paralar? Bunun üzerinde ısrarla durduk. DAİŞ'in para kaynağı nereden? Bunun üzerinde ısrarla durduk. Terör eylemlerinin propagandası ve teşvikinin önlenmesine dikkati çekildi. Yabancı terörist savaşçılarla ilgili kaygı da ifade edildi. Buna karşı özellikle ülkeler arasındaki giriş çıkışların, artık elektronik dünyasında yaşıyoruz. Bunun takibinin yapılmasını da masaya yatırdık."
- "Bölgede aklıselim vatandaşlar terör örgütünden şikayetçi oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'daki sokağa çıkma yasağına değinerek, "Fransız vatandaşı sokağa çıkma yasağıyla ilgili ne diyor biliyor musunuz? 'Devlet benim için bu kararı aldı' diyor. Bakın bu çok manidardır. 'Benim güvenliğim için bir kararı aldı' diyor. Olaya buradan bakmak gerekiyor. Ama bizimkiler maalesef. Siyasetin kirli yanı var biliyorsunuz. Bu açıklamalarla hareket ediliyor" dedi.
Güneydoğu'daki olaylara ilişkin görüşlerini de aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Acaba bir yerel yönetim kalkıp da sorumlusu olduğu yeri kanallarla delik deşik eder mi? Delik deşik eder. Ne için eder? Atık su kanalı açmak için eder, içme suyu için eder, atık su kanalı açmak için eder, enerji hattı geçirmek için eder. Yoksa, orada terör estirmek için değil. ve bunu belediyenin iş makineleri ile yapıyorlar. ya bu nedir? Yönettiği o halka zulümdür. İçine bombalar yerleştiriliyor uzaktan kumandalı. Vakti saati geldiğinde de onları patlatıyorlar. Bakın şunu açık ve net söylüyorum. Kesinlikle terörün estirildiği bu bölgelerde devletimiz sonuç alana kadar operasyonlara ara vermeyecektir. Kimse bunu bizden beklemesin ve buralarda hangi ilçe olursa olsun, orada sokağa çıkma yasağı ilan edildiği anda sonuç alınıncaya kadar oralardaki bütün aramalar hepsi devam edecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede aklıselim vatandaşların terör örgütünden ve yapılanlardan şikayetçi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Şimdi burada bizim bütün bu yaptıklarımız ne için? Vatandaşımızın güvenliği için. Düşünün, okullar bombalanıyor, camiler delik deşik ediliyor. Vatandaşın bütün hayat hakkı veya yaşam koşulları ile ilgili kurumlar, birimler, neler varsa bunlar yok ediliyor. Şimdi bugün işte Nusaybin'de, burada çok ciddi bunlar acımasız operasyonlar yaptılar. Şimdi bunların üzerine siz acıyarak gitmeye kalkarsanız, bu vatandaş yarın size güvenmez. Çünkü vatandaş ne diyor? 'Devletim nerede?' Devletin buna vereceği cevap nedir? 'Devletin burada. Hiç endişe etme, rahat ol, ben senin yanındayım arkandayım, her zaman da yanında olacağım.' Bu güveni bizim bir defa vatandaşımıza vermemiz lazım. Ve şu anda biz bunu vermenin mücadelesi içindeyiz. Askerimizle, polisimizle jandarmamızla, geçici köy korucularımızla, hep birlikte dayanışma içerisinde bunu sürdüreceğiz."
Asgari ücret
Erdoğan, G20'de ağırlıklı olarak patronların ve işverenlerin bulunduğunu ifade ederek, "Ben orada şunu söyledim. Çok fazla kazanın. Ama kazancınızın şöyle ciddi bir bölümünü sizi buraları getiren veya buralara sizi taşıyan işçilerle paylaşmasını da bilin. Orada ben paylaşımcılığa girdim. Çünkü ben dünya ekonomisindeki paylaşımcılığı çok önemsiyorum. Yani çalışana böyle ölmeyeceği kadar bir şey vermek doğru olmaz" dedi.
Şu anda Avrupa'da asgari ücretin alt tabanının 200 avro olduğunu anımsatan Erdoğan, "Bizde siyasiler biliyorsunuz 1300 lirayı söylediler. 1300 lira nereden bakarsanız bakın 400 avronun üzerinde. Biz onlardan iyi konumdayız. İyi bir noktadayız. Fakat asgari ücret dediğimiz şey, bir taban belirlemedir. Yani sen bunun üzerinde ne verirsen ver. Ama herkes bunu verecek diye bir şey yok. Asgari ücret, bir tabandır. Peki bunun altında veren var mı? Maalesef var. Mesela taşeron firmalar bunun da altında ödemeler yapıyorlar" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?