Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekvador'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sorunun kaynağının çözümü yönündeki çabalarımıza en küçük bir destek vermeyenlerin sorunun sonuçları karşısında bu derece gayri insani bir tutum takınması kaygı vericidir. Bu konuda insanlığın ortak vicdanına güveniyoruz. İnsani diplomasinin uluslararası ilişkilerin anahtarı olması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Resmi temasları çerçevesinde Ekvador'un başkenti Kito'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Yüksek Eğitim Enstitüsünde düzenlenen "Türk Dış Politikası ve Latin Amerika" konulu konferansta konuşma yaptı, Türkiye'nin gerçekleştirdiği insani yardımlar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, dünyanın hiçbir yerinde şu anda 2 milyon 700 bin insana kapılarını açmış, onların yemesini, içmesini, giymesini, bütün eğitim şartlarını hazırlayan ikinci bir ülke olmadığını, bunu yapan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Buna karşılık Avrupa ülkelerinden bazılarının sığınmacıları denize dökmekten söz etmesini, mallarına, paralarına, hatta çocukların ziynet eşyalarına el koymaya varacak kadar ileri gitmesini üzüntüyle takip ediyoruz. Şu ana kadar denizlerden topladığımız insan sayısı 90 bin aştı. Bunları topluyoruz sonra da ülkelerine gönderiyoruz. Biz bunu yapıyoruz. Sorunun kaynağının çözümü yönündeki çabalarımıza en küçük bir destek vermeyenlerin sorunun sonuçları karşısında bu derece gayri insani bir tutum takınması kaygı vericidir. Bu konuda insanlığın ortak vicdanına güveniyoruz. İnsani diplomasinin uluslararası ilişkilerin anahtarı olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak gerek ülkemize sığınan mağdurlara kucak açarak gerekse dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz insani yardımlarla bu konuda farklı bir konumda bulunuyoruz. İnsani yardımlar konusunda dünyada Amerika birinci sırada, İngiltere ikinci sırada biz Türkiye üçüncü sıradayız. Eğer bunu nüfusa orantılı olarak belirlerseniz Türkiye birinci sırada. Biz böyle bir çalışma içerisindeyiz. Biz insani yardım noktasında ellerini, kasasını, bütçesini, bu şekilde açmış bir ülkeyiz . Ülkemizin 2014 yılında 4,5 milyar dolar olan uluslararası insani yardım tutarının 2015 yılında 5 milyar dolar olarak gerçekleşeceğine inanıyorum."

Türkiye'nin mayıs ayında düzenlenecek Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zirvede uluslararası toplumun ortak kaygısını oluşturan insani konuların tüm yönleriyle ele alınacağını bildirdi.

Türkiye'nin bugün sahip olduğu imkanların gerisinde son 13 yıldır süren istikra ve güven ortamının olduğuna işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu dönemde ekonomide ve demokraside ciddi reformları hayata geçiren Türkiye, krizler karşısında da ciddi bir direniş kazanmıştır.2008 yılında baş gösteren küresel finans krizi büyük ekonomiler üzerinde ciddi etkilere yol açarken Türkiye 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 9,2 ve yüzde 8,5 büyüme oranlarına ulaşmıştır. Küresel ekonomide devam etmekte olan yavaşlamaya ve mali belirsizliklere rağmen ekonomimiz 2015 yılının ilk 3 çeyreğinde de yüzde 4 oranında büyüme başarısını göstermiştir. Önümüzdeki dönem için küresel ekonominin büyüme hızı ortalama yüzde 3 olarak tahmin edilirken, Türkiye için bu oran yüzde 4 olarak ifade ediliyor. Biz çok daha yüksek bir büyüme oranına ulaşacağımıza inanıyoruz."

"Türkiye 234 dış temsilcilikle dünyanın önde gelen diplomatik güçleri arasında"

Erdoğan, Türkiye'nin güçlü ekonomisi ve sağlam demokrasisi sayesinde etrafını saran onca tehdit ve sınama karşısında sağlam bir duruş sergileyebildiğini ifade ederek, yakın coğrafyanın ötesinde güçlü ilişkiler kurma çabasında olduklarını vurguladı. Bunun için Afrika, Asya Pasifik ve Latin Amerika, Karayipler bölgelerinin Türkiye'nin dış politika gündeminde önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

"Bugün Türkiye yeni açılımlarla birlikte toplam 234 dış temsilcilikle dünyanın önde gelen diplomatik güçleri arasında yer almaktadır. Latin Amerika ve Karayipler bölgesi genelinde 2009 yılında 6 olan büyükelçilik sayımız şu anda 13"e çıkmış durumdadır. Önümüzdeki dönemde bölgede yeni temsilcilikle açılması gündemimizdedir. Geçtiğimiz yılın şubat ayında Meksika, Kolombiya ve Küba'yı ziyaret etmek suretiyle yirmi yıl aradan sonra bölgeye Cumhurbaşkanı seviyesinde yapılan ilk ziyareti gerçekleştirdim. Bugün de Şili, Peru ve Ekvador'u kapsayan bir ziyaret çerçevesinde buradayım. Bölgeyle yakın ilişkilerimizi karşılıklı ziyaretlerle güçlendirerek kalıcı hale getirmek istiyoruz. Güney Amerikalı dostlarımızın sıcak yaklaşımı bize ilişkilerimizi derinleştirme konusunda güç ve cesaret veriyor. Ticari ve ekonomik ilişkilerimizde bunun yansımalarını görmeye başladık. Latin Amerika bölgesiyle ticaret hacmimiz 2003 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar iken bu rakam 2014 yılında altı kat artarak 9 milyar dolara çıktı. Bölgenin ve ülkemizin potansiyeline baktığımızda bu rakamları yeterli görmemiz mümkün değildir. Ticari ilişkilerimizi daha da geliştirmek için serbest ticaret anlaşmaları, kalkınma için ticaret anlaşmaları imzalamamız şart. Ülkemizin halihazırda sadece Şili ile böyle bir anlaşması mevcuttur. Aynı anlaşmayı Peru, Meksika, Kolombiya ve ülkenizle de imzalamak istiyoruz. Meksika ve Brezilya'yla stratejik ilişkiler tahsis ederek bu ülkelerle ticaret hacmimizi milyar dolar seviyesinin üstüne taşıdık."

"Ekvador öncelikli konuma sahip"

Ekvador'un Türkiye'nin stratejik ortaklarından biri olmasını arzu ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgeye yönelik stratejik vizyonumuzda Ekvador öncelikli bir konuma sahip. Aramızdaki uzun mesafeyi teknolojinin yardımıyla ilişkilerimizin önünde bir engel olmaktan çıkartabiliriz. Küresel düzeyde birlikte çalışmamızın önünde hiçbir mani yoktur. Esasen Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çeşitli uluslararası zeminlerde Ekvador'la yakın temas halindeyiz. Bu temasımız bölgemize ilişkin krizler hakkında olabildiği gibi küresel ısınma ve çevrenin korunması gibi tüm dünyayı etkileyen konuları da kapsayabiliyor" diye konuştu.

Erdoğan, Ekvador'un tabiatın korunması konusunda oynamakta olduğu küresel rolü özellikle önemsediğini de belirterek, "Sayın Correa'nın Paris'te yapılan iklim değişikliği konferansında yaptığı öneriler dünya liderlerince dikkatlice değerlendirilmelidir. Bu tür temaslarla fikirleri birlikte olgunlaştırıp somut adımlara dönüştürmeliyiz" ifadesini kullandı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin hukuki zeminini de aşama aşama geliştirdiklerine vurgu yapan Erdoğan, "Bugün imzaladığımız anlaşmaları inşallah yenileri takip edecektir. Ekonomik alanda ilişkilerimizde büyük potansiyel görüyorum. Ekonomilerimiz birbirlerini tamamlayıcı özelliklere sahip. Kısa süre içinde müzakerelerinin sonuçlanmasını ümit ettiğim kalkınma için ticaret anlaşması mevcut potansiyelin daha iyi kullanılabilmesi için bize yeni araçlar sunacaktır" diye konuştu.

(Bitti)