Ankara Barosu tarafından "Cumhurbaşkanına hakaret suçunun Anayasa'ya aykırılığı ve çözüm önerileri" çalıştayı düzenlendi.
Ankara Barosu Konferans Salonu'ndaki çalıştayın açılış konuşmasını yapan Baro Başkanı Hakan Canduran, "Cumhurbaşkanına hakaret suçunun" son dönemde sıklıkla gündemde yer aldığını, bu suçu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 299. maddesinin, varlık nedeni ve uygulamalarıyla ciddi tartışmalara neden olduğunu iddia etti.
"Cumhurbaşkanına hakaret suçuna" yönelik düzenlemenin, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına aykırılık taşıdığının bir çok akademisyen tarafından dile getirildiğini ileri süren Canduran, yargı uygulamalarında ifade özgürlüğünden yana tavır alınmaması nedeniyle ciddi hak ihlalleri yaşandığını savundu.
Daha sonra eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in başkanlığını yaptığı "TCK madde 299'un yargı pratiği" başlıklı oturuma geçildi.
Özden, "Cumhurbaşkanlarına hakaret diye soyut bir kavramın tartışılarak açıklık kazanması, bununla ilgili sorunların çözümüne ilişkin çalışma yapılması önemli bir görevdir" diye konuştu.
YARSAV Başkanı Murat Arslan ise Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen kanun maddesinin varlığından ve bu maddenin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar bulunduğunu ileri sürdü.
Bu sorunların devleti kutsayan ve devleti temsil edene kişisel olarak bir nevi kutsallık atfeden anlayıştan kaynaklandığını öne süren Arslan, Kanuni Esasi'de de padişahı koruyan hükümler bulunduğunu anlattı.
AİHM'in kamu yararı ve politik eleştiri konusunda ifade özgürlüğü hakkının sınırlanmasına izin vermediğini ifade eden Arslan, devlet başkanlarının diğer yurttaşlara göre daha fazla koruma göremeyeceğine yönelik kararları bulunduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanına, devlet başkanına hakaret suçuna ilişkin bütün dünyada yasa hükümleri bulunduğunu ancak uygulanmadığını da iddia eden Arslan, AİHM'nin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin tavsiye kararı doğrultusunda AİHS'e taraf ülkelerde hakaretin suç olmaktan çıkarılması, suç olarak görülecekse tazminat yönünden değerlendirilmesi gerektiği yönünde kararları bulunduğunu ileri sürdü.
"Cumhurbaşkanına hakaret suçuna" yönelik sorunun salt hukuksal olmadığını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:
"Biz bunu hukuksal sorun olmakla birlikte bir siyasal sorun olarak da görmek durumundayız. Bu nedenle siyasi mücadeleyi yükseltmeliyiz. Siyasal mücadeleyi yükseltmemiz en önemli sorunun çözüm kaynağıdır. Burada sadece düzen içi siyaseti kastetmiyorum. Yani Meclis'teki muhalefetin yapabileceği veya bizim düzen içerisinde verdiğimiz hukuksal mücadeleyi kastetmiyorum. Belki artık sokağın sesini daha çok duyurmamız, hissettirmemiz gerekiyor."
Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ da "Mesele siyasal. Bizim belki mücadelemiz ona yönelik olmalı. Siyaseten Cumhurbaşkanına hakaret suçu ortadan kalkmalı" dedi.
Cumhurbaşkanına hakaret suçuna yönelik davaların özgürlük alanını kısıtlamaya yönelik olduğunu da savunan Karadağ, "Cumhurbaşkanına hakaret diyerek bütün sözümüzü, sesimizi kesmek istiyorlar, bütün mesele bu" iddiasında bulundu.
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Kaldırılmasını İstediler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?