Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Esasen kültür, sanat alanında gelişemeyen bir ülkenin gerçek manada bağımsız olabilmesi, en azından bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir.

28.12.2016 14:16

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Esasen kültür, sanat alanında gelişemeyen bir ülkenin gerçek manada bağımsız olabilmesi, en azından bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Ülke olarak maalesef bu gerçeği yeteri kadar idrak edemediğimizi kabul etmek mecburiyetindeyiz. Sadece yeni değerler yetiştirmek noktasında değil, sahip olduğumuz kıymetleri küresel düzeyde anlatma ve büyük kitlelerin onları tanımalarını ve onlardan etkilenmelerini temin konusunda da katetmemiz gereken çok mesafe var." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Edebiyat Alanında Mustafa Kutlu, Sosyal Bilimler Alanında Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, Müzik Alanında Prof. Dr. Erol Parlak, Sinema Alanında Şener Şen, Geleneksel Sanatlar Alanında Feridun Özgören ve Vefa Ödülü'ne ise Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ünver'in layık görüldüğü Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'ne katıldı.

2016 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ne layık görülen isimleri ve onların temsilcilerini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Türkiye'nin kültür, sanat ve ilim hayatına katkı sağlayan herkes bu ülkeye çok büyük hizmet vermektedir. Biz bu ödüllerle, her biri takdiri, taltifi, teşekkürü ziyadesiyle hak eden kültür, sanat, ilim insanlarımıza devletimizin ve milletimizin şükranlarını ifade etmeyi amaçlıyoruz. Hiç şüphesiz onların gerçek yeri milletimizin kalbidir, gönlüdür, hafızasıdır. Verdiğimiz ödül, sadece işte bu ahde vefanın tescilidir." diye konuştu.

"Katetmemiz gereken çok mesafe var"

Kültür, sanat ve ilim insanlarının ülkeye katkılarının güvenlikten ekonomiye, sağlıktan spora kadar diğer alanlardaki hizmetlerden daha az, daha aşağı görülemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Esasen kültür-sanat alanında gelişemeyen bir ülkenin gerçek manada bağımsız olabilmesi, en azından bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Ülke olarak maalesef bu gerçeği yeteri kadar idrak edemediğimizi kabul etmek mecburiyetindeyiz. Sadece yeni değerler yetiştirmek noktasında değil, sahip olduğumuz kıymetleri küresel düzeyde anlatma ve büyük kitlelerin onları tanımalarını ve onlardan etkilenmelerini temin konusunda da katetmemiz gereken çok mesafe var." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı olarak "Marifet iltifata tabidir" sözünden hareketle hiçbir saplantıya kapılmadan, tamamen kültür, sanat ve ilim insanlarını takdir ve teşvik amaçlı bu ödülleri verdiklerini anlatan Erdoğan, geçmişte dağınık şekilde farklı kamu kurumları tarafından yapılan bu değerlendirmeleri artık cumhurbaşkanlığı bünyesinde toplayarak, devletin en üst ve itibarlı ödülü haline getirdiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ödüllerin, değerlerimizi öncelikle kendi insanlarımıza, onlarla birlikte tüm dünyaya tanıtma konusunda arzu ettiğimiz neticelere vesile olmasını diliyoruz." dedi.

"Millet olarak bu muhteşem kültür ve medeniyet mirası üzerinde oturuyoruz"

Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini almaya hak kazananlarının isimlerini tek tek aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müzik Alanında ödül kazan Prof. Dr. Erol Parlak'ın kendilerine "Müzik Üniversitesi" kurulması talebinde bulunduğunu ifade ederek, "YÖK Başkanımız da hazırlıklarını ona göre yapsın." diye konuştu.

Belediye başkanlığı döneminde Vefa Ödülü'ne ise Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ünver'in defterleri ile ilgili çalışmalar yaptığını anımsatan Erdoğan, "Onlarla çok çok övünmüşümdür. Bunlar emsalsiz eserlerdi. Bu emsalsiz eserleri bir belediye başkanı olarak bizler de o zaman ele alarak, toplumla buluşturmuş olmak bize ayrı bir güç katmıştı." ifadesini kullandı.

"Yaşadığımız coğrafyada 200 yıllık Selçuklu, ardından 600 yıllık Osmanlı ve bir asra yaklaşan Cumhuriyet tecrübeleriyle yaklaşık bin yıllık bir geçmişimiz var." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Medeniyet müktesebatımız çok daha eski, çok daha geniş bir coğrafyayı kaplıyor. Aynı şekilde Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar uzanan engin bir kültür havzamız söz konusu. Ayrıca insanlığın en kadim yerleşim yerlerinden olan coğrafyamızın da kendi içinde çok zengin bir geçmişi bulunuyor. Millet olarak da işte bu muhteşem tarih, kültür ve medeniyet mirası üzerinde oturuyoruz. Kesintisiz bir beka mücadelesiyle ve farklı arayışlarla geçen son 200 yılımızın bizi götürdüğü veya getirdiği yer, 'kökü mazide olan ati' anlayışıdır."

"Sanat eserlerinin her biri diğerini besler"

İlim, kültür, sanat gibi hususların bir anda üretilip, bir anda yok edilebilir kıymetler olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Hepsinin arkasında çok eski ve güçlü bir birikim vardır, olmalıdır. Öte yandan, şu gerçeği de biliyoruz, sizin sağlam bir ekonomik, askeri, siyasi gücünüz yoksa kültürünüzü, sanatınızı, ilminizi yaşatmakta, geliştirmekte, yaygınlaştırmakta zorluk çekersiniz hatta tam tersi yönde bir akıbete de duçar olursunuz. Bu hakikat hem bedihi hem popüler kültür-sanat alanları için geçerlidir. Türk sanat müziğinizi kaybederken, türkülerinizi muhafaza edemezsiniz. Divan şiirinizi unuturken, hece şiirinizi canlı tutamazsınız. Hat ve tezhip sanatınızı tarihe gömerken, ahşap, bakır, halı, kilim sanatlarınızı yaşatamazsınız. Çünkü kültür ve sanat eserlerinin her biri diğerini de besleyen, diğerini de ayakta tutan unsurlardır. Gerileme başlayınca, çöküş başlayınca hiçbiri bunun dışında kalamaz. Türkiye olarak, Türk milleti olarak böyle bir felaketi ne yazık ki kısmen yaşadık, yaşıyoruz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement