Danışmanlık Firmalarına Para Vermeyin! - Son Dakika
Güncel

Danışmanlık Firmalarına Para Vermeyin!

Danışmanlık Firmalarına Para Vermeyin!

Avukat Ceylan Karadağ, banka kart aidatlarının geri ödenmesi ile ilgili gelen telefonlara vatandaşların riayet etmemesi gerektiğini söyledi.

06.01.2015 11:19

"Vatandaşlara iade edilen kart aidatları ve dosya masrafları için danışmanlık şirketlerine veya aracı kurumlara para vermeyin" diyen Avukat Ceylan Karadağ, vatandaşların bir dilekçe ve delilleriyle birlikte başvuru yapmasının yeterli olduğunu söyledi.

Kredi kartı aidatıyla ilgili düzenleme değişti. 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunla beraber artık 4077 sayılı eski Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlükten kaldırılması anlamına geliyor. Yeni kanunda vatandaşları en çok ilgilendiren konuların başında gelen şey ise kredi kartı aidatları ve dosya masraflarının ne olacağıydı. Yeni kanunla ilgili olarak Gazete İpekyol'a açıklamalarda bulunan Tüketiciler Derneği Şanlıurfa İl Temsilcisi ve Tüketici Hakem Heyeti Üyesi Avukat Ceylan Karadağ, eski kanun döneminde başlayıp da sonuç doğuran işlemlerde hangisi tüketicinin lehineyse onun uygulanacağını kaydetti. Vatandaşların kredi kartı aidatları ve dosya masraflarının nasıl alınacağına yönelik uyarılarda bulunan Karadağ, tüketicilerin son zamanlarda kendilerini danışmanlık şirketi veya aracı kurum olarak tanıtanlara kimlik bilgilerini vermemelerini istedi.

'BANKALAR İKİ TÜRLÜ KART SUNACAK'

Karadağ, "Kredi kartı aidatlarıyla ilgili olarak biliyorsunuz basında da çok yer aldı. Geçmiş 10 yıla kadar zaman süresi yürütülerek, genel borçlar kanunundaki zaman aşımı süresi, vatandaşlar kredi kartı aidatlarını geri alabiliyorlardı. Artık Mayıs'tan sonraki kanunun yürürlüğe girmesiyle düzenlemelerde kanun dedi ki, 'bankalar iki türlü kredi kartı piyasaya sürmek zorundalar.' Bunlardan biri aidatlı kredi kartı, diğeri de aidatsız kredi kartı. Tüketici bir kredi kartı almak istediğinde bankanın yükümlülüğünde bunları tüketiciye anlatmak. Diyecek ki, 'iki tane seçeneğimiz var. Aidatlı mı olsun, aidatsız mı olsun?' Tüketici aidatsız istemesine rağmen zorla aidatlı verilirse ancak tüketici alabilecek. Bakın bu çok ince bir ayrıntı. Bir hukukçu olarak şunu söylemek yanlış olur: Artık kredi kartı aidatları artık teslim edilmiyor. Veriliyor. Çünkü her şeyde bir ayrıntı var. Hepsinde bir ayrıntı var. Hepsinde gelecek olan savunmaya bakmak lazım. Her somut olayın özelliği farklı. Eğer tüketici 'ben aidatlı kredi kartı istiyorum' derse o noktada tüketici artık kandırıldığından ya da haksız şarta uğradığından bahsedemeyeceğiz. Mesela yeni kanun bütün sözleşmeler için diyor ki, 'tüketiciye en az bir gün, iki gün önce tarihli bilgilendirme formu verin.' Duyuyoruz uygulamada bankaların aynı gün aynı dakikada geçmiş tarihli imzalatıyorlar. İşte bu noktada nasıl bir sıkıntı olur? Bunu tüketicinin ispatlaması gerekiyor. Bunu ispatlamadığı sürece tüketici sıkıntı yaşayacak. Hukukta kira sözleşmelerinde de buna rastlanılır. Kiracı tahliye taahhüdünü bir ay sonraki tarihini o gün imzalamıştır kira sözleşmesiyle beraber. Kanun ne olursa olsun maalesef insanlar bir kılıf buluyor" dedi.

'BİNDE 5 BANKA ALABİLİR'

Bundan sonra dosya masraflarına kanuni bir düzenlemenin geldiğini kaydeden Karadağ, bankaların binde 5 oranında bir kredi masrafı alabileceklerini söyledi. Dosya masrafı yerine artık kredi tahsis ücreti tanımının kullanılacağını ifade eden Karadağ, "Dosya masrafındaki kanun çıktığında dosya masrafıyla ilgili düzenlemelerin bir yönetmelikle değişeceğinin müjdesini, sinyallerini vermişti. Bu yönetmelik de ekim ayında değişti finansal hizmetlere ilişkin, finansal tüketici işlemlerine ilişkin. Burada yönetmelikte verilen tanımlamalara baktığımızda dosya masraflarının öncelikle adı değişti. Kredi tahsis ücreti adını aldı. Eskiden de bazı bankaların kullandığı bir terimdi kredi tahsis ücreti. Kredi tahsis ücreti yasal bir boyuta kavuştu. Yönetmelik diyor ki, 'bankalar artık kredi tahsis ücreti alabilir, bu yasaldır.' Bu tamamen Yargıtay'ın bu güne kadar verdiği kararlardan çok farklı bir uygulama oldu, tezat bir uygulama oldu. Çünkü bugüne kadar ne deniyordu. 'Kanunda bir düzenleme yok. Dosya masrafı zorunlu olarak ispatlanmadığı zaman haksız şarttır. Bankalar bunu alamaz, iade etmeleri gerekiyor.' Kanunla buna yasal bir boyut kazandırıldı. Biz da artık kredi tahsis ücreti tanımını kullanacağız. 'Kredi tahsis ücreti alınabilir' dedi yönetmelik ama bu da 'sınırsız ucu açık bir hak' demedi. 'Binde 5'e kadar alabilir banka' dedi. Vatandaş 200 bin liralık bir konut kredi çektiği zaman vatandaş bu yaklaşık bin liralık bir kredi tahsis ücretine tekabül ediyor. Burada vatandaş ne zaman geri alabilir? Vatandaş bu bin lirayı geri alamaz ama bin lira alması gerekirken banka bin 325 lira aldı diyelim. Burada vatandaş 325 lirasını teslim alabilir, geri alabilir, bunun iadesini isteyebilir. Bunun gibi daha birçok kalemde değişiklik yapıldı. Kanun aslında bir orta yol getirdi. Hani ne banka mağdur olsun ne de tüketici mağdur olsun. 'Sen al ama abartmadan al, belli bir orana kadar al.' Vatandaş bunu alırken binde 5'i bankanın olacak. Bin de 5 değil de binde 7 kesmişse banka bu aradaki yüzde 2'lik kısım alınabilir" diye belirtti.

AİDATSIZ KART SEÇENEĞİ

"Kart aidatlarında vatandaşların yapması gereken şey çok basit" diyen Karadağ, "Müşteri hizmetlerini arayacaklar. Kendilerine bu aidatların dayatıldığını mı gördüler. Diyecekler ki, 'ben kredi kartımı aidatsız istiyorum bunun hemen düzeltin değiştirin.' Bir de bankaların şöyle bir zorunluluğu var. Bir yıl boyunca yapılan bütün kayıtları saklamak zorundalar. Tüketici aidatları geri istediğinde mahkeme bankadan bu kayıtları isteyecek. Orada ak mı, kara mı gerçeği ortaya çıkacak" dedi.

'DANIŞMANLIK ŞİRKETİNE İHTİYAÇ YOK'

Kredi kartı aidatlarının geri alınması için danışmanlık şirketlerine ihtiyaç olmadığını belirten Karadağ, "O kadar basit ki, kendim avukatım ama her zaman avukat bile tutmaya gerek yok. Biz hatta bu iadelere ilişkin örnek dilekçelere hakem heyetinde camlara yapıştırdık. Kapılara yapıştırdık. Hiçbir ücret talep etmeden hakem heyetindeki arkadaşlar gelen arkadaşlara gerekli belgeleri veriyorlar. Kimseye boşuna para vermeyin. Tek istenen şey delillerini de eklemeleri. Vatandaşlar bir dilekçeyle başvuracak. Vatandaşların bu olayı gözlerinde büyütmelerine gerek yok. Ya da kendi kimlik bilgilerini bu danışmanlık şirketlerine vermelerine gerek yok. Bir de şöyle bir dedikodu dönüyor: Danışmanlık şirketleri, iş takipçileri her neyse onlarla takip ederseniz bir buçuk, iki ayda geri alırsınız, kendiniz başvurursanız 9 ayda, bir yılda alırsınız şeklinde. Böyle bir şey yok. Bu son derece yanlış bir açıklama. Hem hakem heyetlerini hem mahkemeleri zan altında bırakan bir açıklama. Her tür başvuru, başvuru tarihine göre sıraya konuluyor ve sırası geldikçe alınıyor" dedi.

'YOĞUN BAŞVURU YAŞANIYOR'

Başvurulardan dolayı inanılmaz bir yoğunluğun olduğunu vurgulayan Karadağ dosya masraflarıyla ilgili hala Mart-Nisan aylarındaki başvuruları değerlendirmeye aldıklarını söyledi. Karadağ, "Şu anda Ocak'tayız yaklaşık 8 ay geriden takip ediliyor. İnanılmaz bir başvuru var. Bazı arkadaşlar yoğunluktan dolayı dosyaları evlerine götürüyorlar" dedi.

İade edilen paraların vatandaşa nasıl geri verildiğini de açıklayan Karadağ, "Kayıp kaçak bedeli olsun, dosya masrafı olsun, kredi kartı aidatı olsun karar gerekçeli olarak yazıldıktan sonra aynı anda hem vatandaşa hem de şikayet edilen banka, şirket veya her neyse ona gönderiliyor. 15 gün içinde aleyhinde karar verilen tarafın temyiz hakkı var. Hakem heyetine karşı olan temyizi mahkemeler yapıyor. Eğer vatandaş lehine karar çıkarsa vatandaş bunu temyize koyuyor. Ama bazen de bankalar karar verildikten sonra icraya konulmadan vatandaşların telefonlarına mesaj atıyor. Çünkü o vatandaşın kimlik numarası, hesap numarası bankada var. Bazı bankalar bunu yapıyor. Bunu yapmayan bankalara ilamlı icra marifetiyle vatandaşlar devreye koyuyorlar. İlamlı icraya gittiklerinde kasa haczi de dahil pek çok haczi yapabiliyorlar. Ama genelde uygulamada buna gerek kalmıyor" diye konuştu.

VATANDAŞ NE YAPMALI?

Vatandaşların böyle şikayetleri olduğunda hakem heyetine veya meblağ yüksekse mahkemelere başvurmasını tavsiye eden Karadağ, vatandaşların nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini aktardı. Karadağ, "Büyükşehir olduktan sonra eskiden merkezde bir tane hakem heyeti olarak merkez hakem heyeti olarak çalışıyorduk. Şu anda ilçeler mevcut ve Urfa da kendi içinde merkezde birkaç ilçeye ayrıldı teşkilat olarak. İl hakem heyetinin görev sınırı 2 bin lira ile 3 bin lira arası. 2 bin liranın altı uyuşmazlıklar için ilçe hakem heyetlerine başvurulacak. 3 bin TL ve üzeriyse vatandaş mahkemeye başvuru yapacak. Bir dilekçeyle başvuracak. Bu çok kolay bir şey. İnternetten de kendileri bu dilekçelerin örneklerini alıp doldurabilirler. Vatandaşları şurada uyarmak istiyorum. Bazı danışmanlık firmaları telefonla arıyorlar ülkenin çeşitli yerlerinden işte 'kredi kartı ücretlerinizi tahsil ediyoruz, kayıp kaçak bedellerinizi, dosya masraflarınızı alıyoruz' diyorlar. Bunlara kanmamak gerekiyor. Hatta bu konularda çoğu zaman vatandaşların avukata bile ihtiyaçları yok. Çünkü bir dilekçeyle başvurdukları zaman biz onların adına bu işlemleri yürütüyoruz. Vatandaşların dikkat etmesi gereken tek şey delillerini toplamaları. Delilleriyle beraber başvuracaklar. Mevzuata göre delilleri dilekçeye ekleyip başvurmak zorundalar aksi halde başvurularının ret edilme tehlikesi var. O danışmanlık şirketlerine güvenmesinler, kimlik bilgilerini vermesinler. Şahsi bilgileri hem bir risk oluşturabilir hem de bu kişiler bu işlerden bir komisyon alıyorlar. Buna gerek yok diye bir tavsiyede bulunabiliriz vatandaşlara" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Danışmanlık Firmalarına Para Vermeyin! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement