AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avrupa'daki iş imkanlarının Türkiye'den daha iyi olmadığını belirterek, "Bunu kim sağladı? AK Parti iktidarlarının ekonomiyi büyüten potansiyeli sağladı. Eğer biz 2008 krizinde kötü bir ekonomik performans sergileseydik, şu anda gençlerimiz kendilerini yurtdışına atma çabası içinde olurlardı" dedi.
Davutoğlu, Number 1 FM ve Number Türk FM'de banttan yayınlanan ortak programda, gençlerin sorularını yanıtladı.
Sınır koymak, tanımlamak yerine gençlerin önünü açacaklarını, kendi serüvenlerini yaşamalarını sağlayacaklarını anlatan Davutoğlu, kendi serüvenini özgür olarak yaşayan birisinin yaptığı hatayı düzelterek tecrübe edineceğini aktardı.
Ahmet Davutoğlu, başkalarının aklıyla davrananların bir müddet sonra doğru da yapsalar kendileri olamayacaklarını dile getirdi.
Süreklilik içinde gençlerin özgürlük ve özgünlük arayışlarının teşvik edilmesinin önemine işaret eden Davutoğlu, hafif maceraperest olmanın her gencin hakkı olduğunu vurguladı.
Siyasette de akademide de en çok önem verdiği hususun işin psikolojik boyutu olduğunu belirten Davutoğlu, gençlere özgüven kazandırılması gerektiğini kaydetti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bizim nesil 70'li yıllarda gençlik yapanlar, 68 nesil sonrası kendimize güvenimiz çok yüksekti. Sanki bütün dünyayı biz değiştirebilecekmişiz gibi sağ, sol ideolojiler içinde hep bunu hissettik. Ama şimdi o istikamet üstünde ilerleyenler o gençlik dönemlerini hatırladığında, dünyayı değiştirebilme idealinin size bir misyonda yüklediğini görüyorsunuz ve şu anda elinizde yapabileceğimiz şeyleri görebiliyorum. Ama 80'li yıllar, daha sonraki dönemlerde gençliğin özgüveninin sarsıldığı, 12 Eylül ve 28 Şubat dönemini kastediyorum, gençliğe ne olması gerektiğinin öğretildiği dönemlerde kendi özgüvenlerini kaybetmeye başladılar. AK Parti iktidarları dönemi, gençliğin özgüvenini kazandığı bir dönem. İddialı olmak, bir şey yapmak, süper lige oynamak tabiri caizse... Azla yetinmemek."
Davutoğlu, 28 Şubat döneminde hocalık yaparken çok ıstırap çektiğini aktararak, ekonomik problemler nedeniyle gençlerin bir an önce ülkeyi terk ederek, "Dışarıda bir yerlere nasıl kapak atarım" psikoloji içinde girdiğini belirtti.
Türk gencinin şu anda Avrupa'ya gitmeyi ideal olarak görmediğini kaydeden Davutoğlu, "Çünkü Avrupa'daki iş imkanları Türkiye'den daha iyi değil. Bunu kim sağladı? AK Parti iktidarlarının ekonomiyi büyüten potansiyeli sağladı. Eğer biz 2008 krizinde kötü bir ekonomik performans sergileseydik, şu anda gençlerimiz kendilerini yurtdışına atma çabası içinde olurlardı" değerlendirmesinde bulundu.
"Gençler bunu hissediyor"
Türkiye'de 2002'de doğru dürüst spor salonunun olmadığını anımsatan Davutoğlu, AK Parti'nin gençlerle ilgili getirdiği projeler ve düşüncelerin son derece ufuk açıcı olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
" 19 Mayıs'ta 81 ilden gençler geldiğinde onlara dedim ki 'Dünyaya açık olun.' Kendi mahallelerinize sıkışmayın. Mahalle güzel bir kavram ama orada kast ettiğim sadece kendinize yakın görüşe sahip olanların oluşturduğu yerlere girmeyin. Aksine dünyaya açılın. Onun için de size özel bir indirim yapalım dedim. Türk Hava Yolları ile konuştum, şu anda karar da alındı uygulamaya başladı ya da yakın zamanda başlayacak veya uygulamanın içinde ama başladı diyebiliyorum. Çünkü başlamaları şeklinde talimat verdim. 12 ile 25 yaş arasındaki gençlerin yurtdışına çıkmaları halinde yüzde 30 bilet indirimi. Yönetim kurulu kararı alındı ve uygulamaya da başlandı. Türk Hava Yolları, dünyada en fazla destinasyonu olan hava yolu şirketi şu anda. Bunun için biz oturup bir vaat yazmadık. Sayın Kılıçdaroğlu'nun şeyi gibi yapılmış işleri de vaat diye de sıralamadık. Karar alıyorsunuz ve uyguluyorsunuz. Gençler bunu hissediyor."
Gençlerle olan diyaloğuna da değinen Davutoğlu, kampanyalarda gençlerin kendisini sadece bir Başbakan olarak görmediğini ve "Ahmet Hoca" diye hitap ettiklerini anlattı.
Davutoğlu, "Edirne'de konferans veriyordum. Bir genç söz için kalktı ayağa, 'Hocam, sizden randevu talep edebilir miyim?' dedi. Ben de 'Eğer Sayın Bakanım diye başlasaydın, o zaman bakandım, seni özel kaleme gönderecektim. Hocam dediğin için benden randevuyu alacaksın' dedim. Dolayısıyla biz gençlerin psikolojisini biliyoruz" diye konuştu.
"Selam vermek, selam almak gibi"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yoğun iş arasında nasıl bu kadar pozitif kalabildiği yönündeki soru üzerine ise en güçlü insanın kendisiyle barışık insan olduğunu söyledi.
İnsan psikolojisi ile biyolojisi arasında ilişki bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları dile getirdi:
"Eğer siz kendi içinizde barışıksanız, kendinizle barışıksanız, yaptığınız işi severek yapıyorsanız, insanlara 'Onlar bana nasıl davranıyor, ben de ona göre davranayım' diye değil de, 'Doğru olan nedir? Bence davranmam gereken şey nedir?' diye kendi içinizde bunu üretiyorsanız, bu barışıklık varsa bu bedeninize yansır. Hazreti Peygamber'in çok güzel bir hadisi vardır. 'Tebessüm sadakadır.' Yani burada herhangi birinin sadakaya ihtiyacı yok ama bir insana iyilik etmek istiyorsanız, ona tebessüm edeceksiniz önce. Hiçbir şey yapmasanız, sadece tebessüm etseniz, o bir mesajdır. O şu demektir. 'Benden sana zarar gelmez.' Aynen selam vermek, selam almak gibi. 'Bu tebessümle sen benim ruhuma nüfuz edebilirsin, ben senin ruhuna nüfuz edebilirim. Aramızda perde yok, duvar yok, demir perde yok.' Bu çok önemli bir husus."
(Sürücek)
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu Radyoda Gençlerin Sorularını Yanıtladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?