İBRAHİM AKTAŞ - Marmara depreminde kaybettiği oğlunu 3,5 yıl süren araştırmanın ardından kimsesizler mezarlığında bulan anne Emine Cebeci, mahkeme kararıyla açtırdığı mezarlıkta oğlunun kemiklerine kavuştu.
Gölcük Engelliler Derneği Başkanlığını da yapan Cebeci, AA muhabirine, 17 Ağustos gününde binlerce insanın hayatını kaybettiğini anlatarak, depremde kaybettiği oğlu Serkan'ın astsubaylık sınavlarını kazandığını kaydetti.
Deprem başladığında uyanık olduğunu belirten Cebeci, 10 saniyelik bir zamanda evlerinin yıkıldığını söyledi.
Cebeci, enkaz altında oğluna cesaret vermek için devamlı onunla konuştuğunu ifade ederek, depremden 13 saat sonra oğlu Serkan'ın enkaz altından çıkarıldığını, kendisinin de 16 saat sonra enkazdan kurtarıldığını dile getirdi.
Oğlunun, enkazın altından kurtarıldığında kendisinden daha sağlıklı olduğunu belirten Cebeci, şöyle konuştu:
"En yakın arkadaşım onu hastaneye götürmüş, çocuğumun koluna serum taktırıp yanıma gelmiş. Ben çok ağırdım. Oğlumun bir şeyi yoktu. Sadece bacağı ezilmişti. Enkazda da konuşuyorduk zaten, 'anne sadece bacağımın üzerinde beton var' diyordu. Ben hastaneye gittiğimde bana çocuğumu 'İstanbul GATA'ya sevk ettiklerini' söylediler. Çocuğumun orada olduğunu öğrenince ben de oraya gitmek istedim, beni oraya sevk ettiler."
"İlk kaybettiğim yerden oğlumu aramaya başladım"
Cebeci, yakınlarının, oğlunu aramaya başladığını ancak bulamadıklarını anlatarak, İstanbul'da 448 hastane ve dispanseriye gittiklerini ancak oğlunun bir izine rastlamadıklarını söyledi.
Kendisinin bu sürede, 8 ay hastanede kaldığını, 14 kez ameliyat geçirdiğini kaydeden Cebeci, "8 ay sonra hasteneden çıktığımda kimse çocuğumu bulamıyor. Bende, 'tekrar Gölcük'e döneceğim, oradaki insanlarla beraber yaşayacağım' dedim. Oğlumu ilk kaybettiğim yerden onu aramaya başladım. Gölcük Askeri Hastanesi'ne gittim. Onlar, '18 sahipsiz cesedi, gömdüklerini, bu kişilerin resimlerini çektiklerini' söylediler. Bu kişiler arasında benim çocuğum yoktu" diye konuştu.
Cebeci, Gölcük'te 18 kimsesiz mezarın bulunduğuna dikkati çekerek, Gölcük Adliyesi'ne giderek mezarlıkların açılması için mahkemeye başvurduğunu kaydetti.
Türkiye'nin her yerinde çocuğunu aramaya başladığını aktaran Cebeci, daha sonra açtıkları davanın "takipsizlik" kararı verilerek düştüğünü, tekrar dava açarak kayıp oğlunun bulunması için mücadele verdiğini anlattı.
Cebeci, daha sonra Başbakanlık'a Gölcük'teki kayıplar hakkında bilgi verdiklerini, bunun sonucunda da Başbakanlık tarafından 81 ile genelge yollandığını bildirdi.
"Depremden 3,5 yıl sonra mahkeme, mezarların açılması için karar verdi"
Depremden 3,5 yıl sonra mahkemenin, kimsesizler mezarlığındaki kabirlerin açılması için karar çıkardığını ifade eden Cebeci, şunları söyledi:
"O dönemde mezarların açılması için bizden 7 bin 500 lira para istediler. İlk önce 2 bin 500 lira avansı yatımamız gerekiyordu. Hemen bu parayı yatıramadım. Yatıramayınca mahkeme, bir 3 ay daha kararı ileri tarihe attı. Belediyemiz o dönemde avansı üstlendi. Mezarlıklar açılırken ben, 'çocuğum buradan çıkmayacak' dedim. Mezarlıkta olduğu iddia edilen resimlere bakıyoruz, benim çocuğum burada yok ama başka bir kayıbı buluruz, bu umutla buna yanaştık. Yakınlarını kaybeden insanlar o kadar çaresiz kalmışlardı ki bir mahkemeyi aşamadılar. En azından benim davam kabul edildi, Türkiye'de ilk defa böyle bir şey oluyordu."
Cebeci, Kocaeli Üniversitesi'nin (KOÜ) kendisine ceset üzerinde yapılacak adli tıp sürecinde destek olduğunu belirterek, en son mezarın açılıp, içerisinden 3,5 yıldır aradığı oğlu Serkan'ın bedeninin çıkmasından dolayı "şok" geçirdiğini söyledi.
"İnsanın yakınını kabetmesinin çok acı verici"
Adli tıp raporuna göre, oğlunun kasığında bir kemiğinin kırıldığını, kırılan kemiğin içeride bir damarı yırtıp, iç kanamaya neden olduğunu aktaran Cebeci, oğlunun cesedinin ölümünden sonra 15 gün Askeri Hastane'de buzdolabında kaldığını öğrendiklerini kaydetti.
O dönem içerisinde sorumluluğunu yerine getirmeyenlere karşı adli süreç başlattığını anlatan Cebeci, davanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemsine (AİHM) taşındığını aktardı.
Cebeci, insanın yakınını kabetmesinin çok acı verici bir durum olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Şu anda oğluma benzeyen birini sokakta gördüğümde hemen onun arkasından gidiyorum acaba 'yanıldım mı' diyebiliyorum. Onun için yakınlarını kaybedenler için kolay bir şey değil. Yakınlarını kaybeden arkadaşlarım bana şöyle dedi: 'Oğlunu bulduğuna hem sevindik hem üzüldük, sen bizim önümüzde önderdin.' Ben yine onların önünde önderim. Onlar bir adım gitsin ben iki adım onların yanındayım. Onun için arkadaşlarımın sonuna kadar yanındayım. Onlar bu mücadeleden pes etmesinler, ben her zaman onlarla bu mücadelede varım." - Kocaeli
Son Dakika › Güncel › Depremde Kaybettiği Oğlunu Kimsesizler Mezarlığında Buldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?