Diyarbakır Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, kimsesiz ve dezavantajlı çocuklara yönelik toplumsal duyarlılığı artırmak için kamera karşısına geçerek kısa film çekti.
Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Deniz Feneri Derneği ve ÖNDER-İmam Hatipler Derneğince imam hatip liseleri arasında iyilik ve yardımlaşmayı pekiştirmek amacıyla hazırlanan "Anadolu İmam Hatip Liseleri Uygulamalı İyilik Projesi Yarışması"na Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri de "Sen Gül Çocuk" Projesi ile katıldı.
Proje kapsamında yetiştirme yurtlarında kalan çocuklara yönelik çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunan, onlarla görüşmeler yapan öğrenciler, bu süreçte ihtiyaçları devlet tarafından karşılanan çocukların sevgiye duydukları ihtiyacın farkına vardı.
Bu ihtiyacın toplumun tüm kesimlerince hissedilmesini isteyen bir grup öğrenci, yarışmanın ardından dezavantajlı ve kimsesiz çocuklara karşı duyarlılığı artırmak için kısa film çekti.
Öğrencilerin sınıflarında cep telefonuyla çektiği filmde, bir sınıfta birbiriyle meşgul olan öğrencilerin sınıfa giren çocuğa karşı tepkisiz kaldıkları görülüyor.
Filmin devamında, etrafındakilere görünmek için çaba içerisinde olan çocuk, bir süre sonra bir kız öğrenci tarafından fark ediliyor, sonrasında çocuk ve öğrenci büyük bir özlemle birbirlerine sarılıyor.
Öğrenciler, izleyenleri duygulandıran, hem senaristi hem de oyuncusu oldukları filmin geniş kesimlere ulaşmasını istiyor.
"Her çocuğun filmdeki gibi bir sarılmaya ihtiyacı var"
Filmde rol alan öğrencilerden Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren Ali Haydar Bengi'nin kızı Nursena Bengi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böyle bir projede yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek "Şehit çocuğu olarak dezavantajlı durumda olan çocukları çok iyi anlayabiliyorum. Benim babam olmayabilir ama annem var. Onların hem annesi hem babası yok. Film bana bunu hissettirdi. Kimse buna sessiz kalmamalı. Her çocuğun filmdeki gibi bir sarılmaya ihtiyacı var." dedi.
"Filmin herkes tarafından izlenmesini istiyoruz"
Amine Tekin, filmi kimsesiz çocukların ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevginin herkes tarafından bilinmesi için çektiklerini anlatarak "Hepimiz biliyoruz ki kimsesiz çocuklar var. Ancak onların nasıl duygular içerisinde olduklarını bilmiyoruz. Filmin herkes tarafından izlenmesini istiyoruz." diye konuştu.
Projeyle yetiştirme yurdunda kalan çocukları yakından tanıma fırsatı bulduklarını söyleyen Elvan Önal, projeye başlamadan önce de devletin çocuklar için maddi destek sağladığının farkında olduklarına ve bu çocuklara manevi açıdan destek vermek istediklerine işaret etti.
"Kamu spotu olarak kullanılması için girişimlerde bulunacağız"
Proje koordinatörü öğretmen Ferda Salık, hazırladıkları projenin ilk amacının yuvada kalan çocuklara manevi destek vermek, aile sıcaklığını hissettirmek ve ailede alınan değerler eğitimini orada sunmak olduğunu belirterek çalışmaları yürütürken bazen kuruma misafir olduklarını bazen de çocukları okullarında ağırladıklarını ifade etti.
Görüşmelerde yuvada kalan çocukların çoğunun parçalanmış ailelerin çocukları olduğunu gördüklerini anlatan Salık, film ile toplumun bu çocuklara dikkatini çekmek istediklerini aktardı.
Salık, "Ne kadar amatörce olsa da samimi mesajı herkesin gördüğünü düşünüyorum. Videonun kamu spotu olarak kullanılması için girişimlerde bulunacağız." dedi.
Okul Müdürü Vehbi Mustafaoğlu ise film ile farkındalık oluşturdukları inancında olduklarına işaret ederek bu projeyi sürdürmek istediklerini, bu çalışmaların emsal olmasıyla dayanışma ve iyilikte bir yarışın başlayacağını düşündüklerini kaydetti.
Son Dakika › Güncel › Dezavantajlı Çocuklar Için Senarist ve Oyuncu Oldular - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?