Yunan polisi, darp ettiği göçmenleri çıplak geri gönderdi
EDİRNE'den Yunanistan'a geçen bir grup göçmen Yunan polisi tarafından üzerindeki paraları ve değerli eşyaları ve kıyafetleri alınıp darp edilerek, Türkiye tarafına çıplak gönderildi.
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden Yunanistan'a gitmek için Edirne'ye akın eden düzensiz göçmenlerin geçişi sürüyor. Meriç Nehri üzerinden geçen göçmenlerden bazılarını yakalayan Yunan polisi, kamp yerine Türkiye'ye geri gönderiyor.
'ÇIPLAK GÖNDERİYORLAR'
Yunanistan tarafına geçen Afganlı bir grup göçmen, Yunan polisi tarafından darp edildiği söyledi. Yunan polisinin üzerindeki paraları ve kıyafetleri çıkarıp darp ettikten sonra zorla bota bindirip Türkiye tarafına itildiğini anlatan Muhammed Elhadar, "Ben ailem ve arkadaşlarımla birlikte dün karşıya geçmeyi başardım. Burada bizi Yunan polisi yakaladı. Bizi alıp bir yere götürdü. Bu sabah erken saatlerde Meriç Nehri kıyısına getirip üzerimizdeki para, telefon ve değerli eşyalarımızı aldı. Sonra bizi elindeki sopalarla döverek Türkiye tarafına itti. Türk askeri bize sahip çıkıp battaniye verdi, yemek verdi. Allah Türk askerinden razı olsun" dedi.
Üzerindeki kıyafetleri ve değerli eşyaları gasp edilen Afgan Ali Haskani de, "Yunan polisi bize çok kötü davrandı. Sopayla her yerimize vurdu. Kadın çocuk dinlemeden dövüyorlar. Üzerimizdeki kıyafetleri soyarak bizi zorla gönderdiler" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden Edirne'ye gelen binlerce kişi geceyi Edirne Otogar'ında geçiriyor. Edirne Otogar işletmecisi Mustafa Altunhan, iş yerinin kapalı bölümünü mültecilerin gece kalması için açarken bazı göçmenlerde banklarda uyuyarak sabahladığı görüldü.
Görüntü dökümü:
----------------------
Çıplak göçmenlerÇıplak ayak detayıGöçmenler ile röp.Bataniye sarılmalarıDetay görüntüMuhabir Ali Can Zeray'ın anonsuUyuyanlarOtogar içinden detayBanklarda uyuyanlarFarklı açılardan detaylarHaber-Kamera: Ali Can ZERAY-Resul ORUÇOĞLU/EDİRNE,
============================
Hastanelerle ilgili şikayetler pes dedirtti: Asansörde parmak izi var İZMİR'de, hastane ve sağlık çalışanlarına yönelik gün içinde yüzlerce şikayet yağdığını belirten Demokratik Sağlık-Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, şikayetlerin bazılarının çok ilginç olduğunu belirterek, 'Asansörde parmak izi var', 'Hastanede çalışan herkesin üniversite mezunu olması gerekir' gibi şikayetlerle karşılaşıyoruz. Bu şikayetlerin hastaneye kadar gelerek konuyla ilgili dosya açılması, bize göre zaman kaybıdır. Şikayetlere yönelik bir eleme mekanizması olmalı" dedi.
Türkiye'deki kamu kurumları arasında en fazla memnuniyet oranına sahip olan kurumun sağlık kuruluşları olduğunun bilinmesine rağmen, hastane ve sağlık çalışanlarına yönelik gün içinde yüzlerce şikayet yağıyor. İlginç şikayetlerin meydana geldiği İzmir'de bulunan küçük bir hastane bile günde ortalama 14 kez CİMER'e şikayet ediliyor. Bu şikayetlerin içinde çok ilginç örneklerin olduğunu söyleyen Demokratik Sağlık- Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, memnuniyet oranının yüzde 95 olduğunu vurguladı. Doğruyol şikayetlerin bazılarının çok ilginç olduğunu ve anlam veremediklerini anlatarak "Hastanelerin memnuniyet oranları yüzde 95'leri bulmasına rağmen bu şikayetlere anlam veremiyoruz. Bu şikayetlerin içerisinde çok çarpıcı ve ilginç olanları da var. İzmir'de son birkaç gün içindeki örneklere baktığımızda; 'Asansörde parmak izi var', 'Üniversiteden sevk edilen hastanın ilacının damar yolundan verilmesi gerekir','Hastanede çalışan herkesin üniversite mezunu olması gerekir' gibi şikayetlerle karşılaşıyoruz. Bu şikayetler bize göre yersiz ve gereksiz. Bunları söylerken vatandaşın mağdur olmasını istemiyoruz. Haklı olan vatandaş, gerçekten sağlık personeli tarafından mağdur ediliyorsa vatandaşımızın hakkını korumak bizim görevimizdir. Ancak bir vatandaşın 'Asansörde parmak izi var' diyerek yaptığı şikayetin hastaneye kadar gelerek konuyla ilgili dosya açılması, bize göre zaman kaybıdır" diye konuştu.
'MOTİVASYONU ETKİLİYOR' Doğruyol, memnuniyet oranlarının yüksekliğine rağmen şikayetlerin de fazla olduğunu belirterek, bunu hasta psikolojisine bağladıklarını söyledi. Ahmet Doğruyol konuşmasını şöyle sürdürdü: "En küçük hastanelerimizin bile yüzde 90'ların üzerinde memnuniyet oranları bulunuyor. Bu yüksek oranlara rağmen, İzmir'de sağlık kuruluşlarına yönelik çok fazla şikayet var. Bu durumu biraz da hasta psikolojisine bağlıyoruz. Evladını, yakınını hastaneye getiren bir vatandaşın psikolojisinin çok normal olamayacağını biliyoruz. Allah korusun, hepimiz aynı şeyleri yaşayabiliriz. Bunun yanında çok çarpıcı şikayetler yapılıyor. Bu şikayetlerin de 4483 sayılı kanuna göre ön incelemeye geçmesinden dolayı, hastanedeki idareci arkadaşlarımızın çalışma motivasyonları bozuluyor ve bunlara cevap verme amacıyla çok uzun zamanlar harcıyorlar. Aynı zamanda hastanede çalışan hemşire ve doktorların da motivasyonlarında düşüş meydana geliyor. Sağlık personelleri hastayı en iyi düşünen kişilerdir. Burada konunun uzmanı olmayan vatandaşların şikayetçi olması ve her şikayetin dikkate alınması maalesef moral ve motivasyon açısından sağlık çalışanlarını olumsuz etkiliyor. Burada şikayetlere yönelik bir eleme mekanizmasının olması gerektiğini düşünüyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜAhmet Doğruyol ile röp.Hastanelerden genel detay görüntüHastane asansörlerinden görüntüMuhabir anonsu,
Haber: Hande NAYMAN Kamera: Ahmet Turhan ALTAY/ İZMİR,
============================
Van'da 37 kilo 780 gram eroin ele geçirildi
VAN'ın Edremit ilçesinde şüphe üzerine aranan bir minibüste 37 kilo 780 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan 1 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Kurubaş Mahallesi'ndeki uygulama noktasında şüpheli gördükleri bir minibüsü durdurarak arama yaptı. Narkotik köpeği 'Rexo' ile birlikte yapılan aramada aracın iç yan döşemelerine zulalanmış 74 paket halinde 37 kilo 780 gram eroin ele geçirildi. Gözaltına alınan minibüs sürücüsü H.G. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİOrhan AŞAN/VAN,
============================
Kıvanç bebek öldü, ailenin hukuk mücadelesi sürüyor ESKİŞEHİR'de, Neriman (33)- Ersin (37) Çınkıt çiftinin 3 yıl önce yüzde 98 engelli olarak dünyaya gelen çocukları Kıvanç, şubat ayında hayatını kaybetti. Acılı aile, hatalı doğum yaptırdığını öne sürdükleri doktor hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten suç duyurusunda bulundu. Eskişehir 2'nci İdare Mahkemesi'nce kusurlu bulunduğu gerekçesiyle doğumun olduğu devlet hastanesinden aileye 60 bin lira tazminat ödenmesine karar verildi.
Ersin ve Neriman Çınkıt çiftinin 24 Mart 2017'de Eskişehir Devlet Hastanesi'nde dünyaya gelen bebekleri, iddiaya göre, doğum sırasında doktor ihmali nedeniyle yüzde 98 engelli oldu. Kıvanç bebeğe yapılan kontrolleri sonrası 'serebral palsi' ve 'epilepsi' tanısı koyuldu. Kıvanç bebek, 3 Şubat'ta hayatını kaybetti. Anne Neriman Çınkıt, kendisinin sezaryen doğum yapmak istediğini ancak doktorun zorla normal doğum yapmaya çalıştığı sırada kordon bağının 2 kez bebeğin boynuna dolandığını ve Kıvanç'ın bu nedenle oksijensiz kaldığını öne sürerek, şöyle konuştu:
"Doktor beni normal doğuma zorladı ve ben saatlerce bekletildim. Ben sezaryen doğum istememe rağmen sezaryene alınmadım ve işkence gibi bir doğum yaptım. Çocuğum doğduğunda mosmordu ve ağlamayarak dünyaya geldi. 'Bebeğim niye ağlamıyor, niye mosmor?' diye sordum. Bunlar telaşla apar topar beni bırakıp, çocuğu alıp gittiler. Sonrasında ne müdahale yapıldı bilmiyorum. Açıkçası ölü doğum yaptırdılar. Ölü doğan bebeği cihazlarla kendine getirmeye çalıştılar ama beyin fonksiyonlarını yitirdi zaten. Hiçbir şeyi gerçekleştiremiyordu Kıvanç. Ne gözler ne kulaklar. Hiçbir şey duymuyor, motor becerileri yok. Yani düşünün bir et yığını, sadece nefes alıyordu. Nefes almayı bile normal şekilde gerçekleştiremiyordu açıkçası. Biz 3 yıldır hem hukuk mücadelesi hem çocuğumun hayat mücadelesiyle uğraştık. Bir umutla iyi olacağını düşünüyorduk ama olmadı, kaybettik onu."
'BAŞKA CANLAR YANMASIN'Baba Ersin Çınkıt ise başka canların yanmaması için doktorun ceza almasını istediklerini dile getirerek, "3 yıl önce Kıvanç bebeğimiz doktor hatasından dolayı engelli olarak dünyaya geldi. Serebral palsi ve epilepsi tanısı konuldu. Doğum öncesi ultrasonuna bakılmadığı için 2 kez kordon bağı boynuna dolanmış bebeği normal doğuma zorladılar ve doğum anında bebeğin beyni oksijensiz kaldı. 3 yıldır yaşam mücadelesi veren Kıvanç bebeğimizi 3 hafta önce kaybettik. Evlat acısı çok büyük, çok zor. Ölümüne sebep olan, tamamen doğum anında yaşanan olaylardan kaynaklıdır. Doğumda çocuğun beyni oksijensiz kaldığı için hiçbir fonksiyonunu kullanamıyordu. Bir ay sonra Kıvanç 3 yaşına girecekti. Melek geldi, melek gitti. Yavrumuz için gereken her şeyi yaptık. Başka canlar yanmasın, diye bu doktorun ceza almasını istiyoruz, görevden alınsın istiyoruz. Bulunduğu devlet hastanesini bırakıp özel hastaneye geçmiş. Yetkililerden önlemlerin alınmasını rica ediyoruz" diye konuştu.
DOKTOR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUAcılı aile, 26 Ocak 2018 tarihinde doktor ve hastane hakkında Eskişehir 2'nci İdare Mahkemesi'ne 'görevi kötüye kullanma' davası açtı. Bu davanın sonucunda hastane kusurlu bulundu ve aileye 60 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Aile, Kıvanç'ın ölümünün ardından Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı'na da doktor hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten suç duyurusunda bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Neriman-Ersin Çınkıt çifti-Hastane önündeki görüntüleri-Kıvanç bebeğin doğum ve ölüm raporu-Kıvanç bebeğin görüntüleri-Neriman-Ersin Çınkıt ile röp.-Bebeğin görüntüleri-Şehir Hastanesi görüntüsü -Genel görüntüler
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,-
==============================
Parmağında sıkışan yüzük, ispiralle kesildi
ADIYAMAN'ın Kahta ilçesinde Abuzer Özbey'in (20) parmağında sıkışan yüzük, itfaiye ekipleri tarafından ispiral makinesiyle kesilerek çıkarıldı.Olay, sabah saatlerinde Gazi Mahallesinde meydana geldi. Abuzer Özbey parmağına taktığı yüzüğü çıkaramadı. Uzun süre yüzüğü çıkarmak için uğraşan Özbey başarısız olunca şişen parmağı için Kahta Devlet Hastanesi'ne gitti. Burada hastane doktoru durumu itfaiye ekiplerine bildirerek yardım istedi. Hastaneye gelen itfaiye ekipleri, Abuzer Özbey'in parmağına sıkışan yüzüğü kesmeye karar verirken, parmağın zarar görmemesi için yüzüğün altına çay kaşığı koyarak yüzüğü ispiral makinesiyle kesmeye başladı. Kesme sırasında ısınan yüzüğün Abuzer Özbey'in parmağını yakmaması için de su döküldü. 5 dakika süren işlemin ardından sıkışan yüzük, kesilerek çıkarıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Parmağa sıkışan yüzük-Yüzüğün altına çay kaşığı konulması-Yüzüğün kesilmesi
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Sercan SAKAR/ ADIYAMAN
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?