Türkiye'de mezarlık doluluk oranları yüzde 90'a ulaşırken, 2004 yılında Balıkesir'in Susurluk ilçesine bağlı Yahyaköy Muhtarı Lütfü Efe'nin dikine mezar önerisi ile başlayan tartışmalar yeniden gündeme geldi. İzmir İl Müftüsü Vekili İlyas Öztürk, "Müslümanlıkta böyle bir şey olmaz. Dinimize, merhuma saygısızlıktır" dedi.
Türkiye'de mezarlık doluluk oranlarının yüzde 90'a ulaşmasının ardından il ve ilçe belediyelerin mezar yeri bulmakta sıkıntı yaşaması, 2004 yılında Balıkesir'in Susurluk ilçesine bağlı Yahyaköy Muhtarı Lütfü Efe'nin köy mezarlığında yer kalmadığını belirterek ihtiyar heyetine ölenleri dikine gömme önerisini akıllara getirdi.
Türkiye genelindeki il ve ilçe belediyelerinin kendilerine bağlı müftülüklerden bilgi almaya başlaması üzerine konuya açıklık getiren İzmir İl Müftü Vekili İlyas Öztürk, "Müslümanlığın gelenek ve göreneklerinde böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez. Zaten belli bir süre geçtikten sonra üst üste gömüler yapılmakta. Ancak dikine mezar hem ölüye saygısızlık hem de dinimize" diyerek bu tür spekülasyonların amacına ulaşamayacağını dile getirdi.
Bazı dinlerin ölüyü yakarak küllerini dağıttığını ve her dinin kendine göre kuralları olduğunu belirten Öztürk, "Müslümanlığın tarihten gelen kuralları vardır. Biz ölümüzü tertemiz yıkarız, abdestini aldırırız. Sonra tertemiz beyaz kefene sararız. Ardından dualarla cenaze namazını kılarız. Sonra mezarlığa götürüp hoca eşliğinde defin işlemine başlarız. Defin işlemimiz şöyle olur. İlk olarak merhum 1,5 metre derinliğinde, 1 metre genişliğindeki kabire bedeni sağ omzunun üstüne gelecek ve yüzü kıbleye
bakacak şekilde yatırılır. Ardından yan yattığı için sırt tarafı doldurulur. Kefendeki üç düğüm açılır ve üstüne tahtalar yerleştirilir. Böylece merhumun üzerine toprak gelmez ve bedene saygısızlık etmiş olmayız. Tahtaların üstüne hasır dediğimiz şeyi sereriz ve toprağı atmaya başlarız. Merhumun yeri belli olsun diye de biraz fazla toprak atarak küçük bir tepecik yaparız. Bunun dışında yapacağımız bir şey kalmamıştır. Geçmişten beri yaptığımız işlem budur. Dinimizin gereğidir. Dikine mezar, yer yok diye
yapılacak bir işlem değildir. Koca Türkiye'de yer kalmadı da dikine mezar mı yapacağız? İstanbul gibi kentlerde kat mezar yapılıyor. Bunun dışında ailelerden belirli kişiler üst üste gömülüyor. Eski gömünün kemikleri bir poşete toplanır yeni merhumun yanına konulur. Bizim tarihten gelen kurallarımız ve dinimizin gereklerinden biri de budur.
Ayrıca mezarlıklara da büyük büyük mermerler yapmak doğru değildir. Öldükten sonra mezarları süslemek yanlış bir davranıştır" dedi.
Genellikle ölen kişilerin yakınlarının cenazelerini uzak yerlere gömülmesinden rahatsızlık duyduklarını ancak bunun da doğru bir düşünce olmadığını ifade eden İzmir İl Müftüsü Vekili İlyas Öztürk, "Kabirlerin uzakta ya da yakında olmasının pek bir önemi yok. Sonuçta dua edeceksek uzaktan da dua edebiliriz. Kabrin yanında dua etmekle uzakta dua etmek arasında bir fark yok. Biz İzmir'de yaşıyoruz ama Van'daki bir cenazemize dua etmek, duamızın kabul olmayacağı anlamına gelmiyor. Tabii ki arada bir ziyaret
etmemiz gerekir. Ancak her zaman gitmemizin önem yok. Sonuçta topraktan yaratıldık. Toprak olup gideceğiz" dedi.
Dikine mezar tartışmalarının önemsiz olduğunu da dile getiren Öztürk, "Böyle şeyler hakkında müftülük ve Diyanet İşlerinden gerekli bilgileri alabilirler. Ancak dediğim gibi dinimizde böyle bir şey söz konusu olamaz. Tabii ki doğal afetler ve savaşlarda toplu gömüler yapılıyor. Bu da zorunlu bir durumdur. Savaşta ya da doğal afetlerde ölü sayılarının fazla olması ve kabir bulamama sorunundan ötürüdür. Böyle durumlarda büyük çukurlar açıp yine cenazelerimizi dinimizin gerektiği kurallar çerçevesinde
yıkayıp kefenleyip defin işlemini gerçekleştiririz. Sonuçta bizler ölülerimize bu işlemleri yaparak görevimizi yerine getiririz. Müslümanlıkta olan şey budur" şeklinde konuştu.
Dikine mezar konusunda düşüncelerini dile getiren vatandaşlar da Müslümanlığın kuralları çerçevesinde gömülmenin doğru olacağını ve böyle bir konuya din adamları tarafından açıklık getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kendi bedeninin ileride Müslümanlığın gerektirdiği kurallar çerçevesinde gömülmesini istediğini dile getiren vatandaşlar, "Yer kalmasa bile ailemizin üstüne gömülmeyi daha doğru buluyoruz. Bu yüzden dikine mezar konusunu doğru bulmuyoruz. Herkes öldükten sonra vasiyetini dile getirerek nasıl gömülmek istediğini söyleyebilir ancak Müslümanlığın gerektiği kuralların dışına çıkmak dinimize saygısızlık olur" dedi. - İZMİR
Son Dakika › Güncel › Dikine Gömülme Tartışmasına Müftü Vekilinden Yanıt - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?