Disk'in 15. Olağan Genel Kurulu - Selahattin Demirtaş - Son Dakika
Güncel

Disk'in 15. Olağan Genel Kurulu - Selahattin Demirtaş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşması DİSK'in 15. Olağan Genel Kurulu HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş: "Evet, şiddet olmasın, silah olmasın ama topluma gerçekçi bir çözüm sunmadıktan sonra hamasetle bu işler, silah meselesi çözülmüyor" "İşçiler protesto hakkını kullanır. Buna da herkesin saygı duyması lazım" HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Evet, şiddet olmasın, silah olmasın ama topluma gerçekçi bir çözüm sunmadıktan sonra hamasetle bu işler, silah meselesi çözülmüyor" dedi.

12.02.2016 17:41

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşması DİSK'in 15. Olağan Genel Kurulu

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş:

"Evet, şiddet olmasın, silah olmasın ama topluma gerçekçi bir çözüm sunmadıktan sonra hamasetle bu işler, silah meselesi çözülmüyor"

"İşçiler protesto hakkını kullanır. Buna da herkesin saygı duyması lazım"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Evet, şiddet olmasın, silah olmasın ama topluma gerçekçi bir çözüm sunmadıktan sonra hamasetle bu işler, silah meselesi çözülmüyor" dedi.

Demirtaş, DİSK'in 15. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye bir devrim gerektiğini öne sürerek, "Bu ülkede sağcılar, faşistler, ırkçılar, savaştan yana, ölümden, kandan, gözyaşından yana olanlar nasıl tek bir ilke, çıkar, rant etrafında birleşebiliyorsa, bu ülkenin solcuları, ilericileri, devrimcileri 'Kürdüm', 'Türküm' demeden, 'Aleviyim', 'Sünniyim' demeden temel ilkelerde buluşmak zorundadır. Tekleşmenin alternatifi olarak birleşmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin hem içinde hem dışarıda devasa sorunlar bulunduğunu savunan Demirtaş, " Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş yıllarından bu yana ilk defa bu kadar büyük bir krizle karşı karşıyadır. Hiç de sıradan bir dönemi yaşamıyoruz. Türkiye artık yıllardır biriktirdiği sorunların yarattığı bir yol ayrımına girdi. 1920'lerde, 1923'lerde kurulan cumhuriyet eksiği, yetersizliğiyle bugünlere geldi ama bundan sonra ya sağa ya sola doğru net bir yol ayrımında devam edecek" diye konuştu.

Demirtaş, savaş ve şiddetin siyaseti daralttığını ifade ederek, "Şiddet olmasın", "Silah olmasın", "Savaş olmasın" yaklaşımlarının son derece ilkeli, olgun, doğru yaklaşımlar olduğunu ancak şiddeti bitirmek için çözüm formülü ve yol haritası olması gerektiğini söyledi.

Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:

"Şu anda AKP hükümetinin uyguladığı yöntem ise biz bu yöntemin asla yanında değiliz. Şiddeti bitirmenin, Kürt sorununu şiddet alanı dışında, kan, ölüm, gözyaşı alanı dışında, siyasi zemine taşımanın yolu Cizre'de toplu katliamlar yapmaksa kusura bakmasınlar biz böyle bir yöntemi destekleyemeyiz. Şiddeti bitirmenin yolu bu değildir. Hukuk, yasa, ahlak dışına çıkmış bir devlet şiddetini destekleyerek, biz nasıl şiddeti bitirebiliriz? Silopi'de 35 gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 'Şiddeti bitireceğiz, PKK'nın belini kıracağız' dediler. Silopi'de 35 gün sonra sokağa çıkma yasağı kalktı. Şu anda, elimizde yüzde 100 net rakam yok ama 500'den fazla Silopili genç dağa çıkmış. Cizre'de sokağa çıkma yasağı bitecek, kaç Cizreli çocuk dağa çıkacak? Bu operasyonlar başladığında kaç PKK'lı vardı bilmiyoruz ama şundan artık eminiz, operasyonlar veya sokağa çıkma yasağı bittiğinde bunun birkaç katı daha genç dağa çıkmış olacak. Evet, şiddet olmasın, silah olmasın ama topluma gerçekçi bir çözüm sunmadıktan sonra hamasetle bu işler, silah meselesi çözülmüyor."

Yaşamını yitiren güvenlik görevlilerinin de kendilerinin kardeşi ve bu ülkenin yurttaşı olduğunu ifade eden Demirtaş, öldürülen Kürtlerin de arkasından ağlayanlar, gözyaşı dökenler bulunduğunu kaydetti.

Demirtaş, "Kardeşiz hani, 'Bir arada olalım, ayrımcılığı kaldıralım, yan yana duralım diyoruz ya, taziyelerimize bile ortak ağlayamıyorsak, cenazelerimiz arasında bile ayrım yapılıyorsa, yaşayanlar olarak bizler yan yana durmayı nasıl başaracağız? Büyüklük bütün acıları aynı yürekte buluşturabilmektir. Bir Kürdün, eline silah almış ya da almamış, bilerek katledilmiş ya da bir gösteri sırasında yanlışlıkla vurulmuş ya da bir bomba patlamış orada yaşamını yitirmiş, biz onun kimliğine, ideolojisine, hangi partiye yakın olduğuna bakarak ağlayacaksak, nasıl 'Biz 80 milyon kardeşiz' diyeceğiz? Ben bir askerin, polisin acısına üzülmeyeceksem, insanlığımdan kaybetmişimdir. Onun geride kalan çocuklarına üzülmüyorsam insanlığımı kaybetmişimdir" şeklinde konuştu.

"Çalışma yaşamında bir gerilim varsa, orada barış yoktur"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, işçilerin, emekçilerin birleşmesinin siyasete de yansıyacağına işaret etti.

"Emek", "demokrasi" ve "barış" başlıklarının birbirleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Demirtaş, "İçi boş bir barış söylemi, asla bizleri yanıltmamalı. Barış dediğimiz şey, silahların sustuğu ortam değildir, her türlü çatışma potansiyelinin ortadan kalktığı durumdur. Çalışma yaşamında bir gerilim varsa, orada barış yoktur. Barış sadece silahların konuşmaması değil, özgürlüklerin, evrensel temel hakların kurumsallaştığı ve işlediği bir ortamda ancak barıştan söz edilir, emeğin hakkının ödendiği bir ortamda söz edilir. Kıdem tazminatının iç edilmeye çalışıldığı bir ortamda, örneğin Cizre'de silahlar sussa, 'Bu ülkeye barış gelmiş' mi diyeceksiniz? Taşeron işçiliğin, iş cinayetlerinin, toplu işçi katliamlarının işlendiği bir ortamda Sur'da yasaklar kalktığında 'Ülkeye barış geldi' mi diyeceksiniz? Hepsi birbiriyle bağlantılıdır" diye konuştu.

"İşçiler protesto hakkını kullanır"

Selahattin Demirtaş, genel kuruldan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine, Cizre'de son 20 gün içerisindeki ablukada kaç kişinin yaşamını yitirdiğini bilmediklerini ifade eden Demirtaş, "Tam rakam yok çünkü orada sağlıklı işleyiş yok, hukuka dair hiçbir işleyiş yok. Cenazelerin birçok ile dağıtıldığını duyuyoruz sadece. Aileler il il geziyorlar, çocuklarını teşhis etmeye çalışıyorlar. Ailelere ayrıca bir manevi işkence neredeyse uygulanıyor. Hükümet, bütün bunların üstünü örtmek kolay olacak zannediyor. Hayır. Bütün bunların hukuk çerçevesinde mutlaka hesabı sorulacak" dedi.

Demirtaş, genel kurulda işçilerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun salona girişi sırasındaki protestosunu, "İşçiler protesto hakkını kullanır. Buna da herkesin saygı duyması lazım. Biz de protesto ediliyoruz. Sonuçta DİSK, çoğu zaman hükümetin emriyle, talimatıyla sokakta gaz yemiş, cop yemiş, tutuklanmış, hakarete uğramış işçiler, bir defacık da bakanı görmüşler, protesto ediyorlar. Buna hoşgörüyle, saygıyla yaklaşmak dışında ne denilebilir ki?" şeklinde değerlendirdi.

Disk\'in 15. Olağan Genel Kurulu - Selahattin Demirtaş
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Disk'in 15. Olağan Genel Kurulu - Selahattin Demirtaş - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement