Diyarbakır'da "insan hakları" konferansı -

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü çabalarına paralel şekilde toplumsal barışın sağlanmasında temel bir unsur olan adaletin gerçekleşmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Elçi, Diyarbakır Barosu'nun düzenlediği "İnsan haklarının ağır ihlalini oluşturan suçların etkili soruşturulmasında dünya deneyimleri" konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi olağanüstü dönemlerden geçtiğini, 1980 askeri darbe dönemi, sıkıyönetim, olağanüstü hal uygulamaları ve son 30 yıldır yaşanan silahlı çatışmalar sırasında insan haklarının en ağır ihlallerinin gerçekleştiğini ifade etti.

Faili meçhul cinayetler ve işkenceler nedeniyle toplumun büyük acılar yaşadığını ve travmalar geçirdiğini savunan Elçi, şöyle konuştu:

"Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümü çabalarına paralel şekilde, toplumsal barışın sağlanmasında temel bir unsur olan adaletin gerçekleşmesi büyük önem taşıyor. Devlet görevlileri olan, ama kimlikleri belirlenemeyen kişiler tarafından öldürülenlerin veya gözaltında kaybedilenlerin yakınları olan mağdurlar, yıllardır zorlu bir adalet mücadelesi veriyor. Resmi rakamlara göre, 30 yıldır yaşanan savaşta 50 bine yakın insan yaşamını yitirmiş, insan hakları örgütlerine göre 3 bin 500, TBMM komisyonunun verilerine göre ise 2 bin 663 yerleşim birimi zorla boşaltılmış, 3 milyona yakın kişi zorla yerinden edilme uygulamasından etkilenmiştir. Sadece Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığında 10 bini aşkın faili meçhul dosya bulunmakta, binlerce cinayet aydınlatılmayı beklemekte, bini aşkın kişinin halen kayıp olduğu bilinmektedir."

Faili meçhul cinayetlerle ilgili son yıllarda bazı soruşturmalarda kısmi bir ilerleme görüldüğünü, son birkaç yılda bazı davalar açıldığını aktaran Elçi, halen geride kalan binlerce soruşturmanın zaman aşımına uğrama sorunuyla karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Son zamanlarda Kürt sorunun çözümü ve barışın sağlanması tartışmaları çerçevesinde, geçmişle yüzleşme, ağır suçların soruşturulması ve bir hakikat komisyonunun kurulması gibi tartışmaların yapıldığını dile getiren Elçi, konferansın sonunda geçmişle yüzleşme ve adalet mücadelesi bakımından yol haritası niteliğinde bir sonuç bildirgesi çıkarmayı tasarladıklarını kaydetti.

Daha sonra Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Turgut Tarhanlı'nın moderatörlüğünde, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Mithat Sancar ve Washington'dan Due Process of Law Vakfı Genel Direktörü ve Peru Hakikat Komisyonu Özel Araştırmalar Birimi Üyesi Katya Salazar'ın katılımıyla ki gün sürecek konferansın oturumlarına geçildi.