Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çatışmaların, şiddetin, terörün, çevre felaketlerinin ya da ekonomik krizlerin yansıması olarak birçok insanın evlerini, ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını belirterek, "Bu çaresiz insanların yaşadıkları sorunların çözümü konusunda da uluslararası örgüt ve ülkelerin de bugüne kadar çaresiz kaldığını ya da klasik yöntemlerle başarısız olduğunu söylemek durumundayız." dedi.
Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) kapsamında zirve alanının Birleşmiş Milletler (BM) bölgesi ilan edilmesini simgeleyen bayrak çekme töreni, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile BM Genel Sekreter Yardımcısı Stephen O'Brien'in katılımıyla gerçekleştirildi.
Törende konuşan Çavuşoğlu, zirvenin esasen dünyada insanlığın karşılaştığı sınamalara karşı hangi çözümlerin üretilebileceği anlayışı ve arayışının neticesi yapıldığını söyledi.
Zirvenin ilk kez düzenlendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye olarak ilk defa düzenlenecek zirveye ev sahipliği yapmaktan hem mutluluk hem de gurur duyduklarını ifade etti.
Çavuşoğlu, sadece az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke ya da bölgelerde değil, en gelişmiş ülkelerde dahi insanların karşı karşıya geldiği ciddi sınamaların olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çatışmaların, şiddetin, terörün, çevre felaketlerinin ya da ekonomik krizlerin yansıması olarak birçok insanın evlerini, ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını da görüyoruz. Bu çaresiz insanların yaşadıkları sorunların çözümü konusunda da uluslararası örgüt ve ülkelerin de bugüne kadar çaresiz kaldığını ya da klasik yöntemlerle başarısız olduğunu söylemek durumundayız. BM ve Genel Sekreter Ban Ki-mun, O'Brien dahil ekibiyle birlikte bunu fark ettikleri için artık insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlara yönelik yeni çözüm önerileri, yeni çareler bulabilmek için bu zirvenin gerçekleştirilmesi fikrini ortaya koydular."
"İnsani yardımda milli gelire oranla dünyada birinci sıradayız"
Çavuşoğlu, bu sabah dünyanın farklı ülkelerinden akademisyenlerle bir araya geldiklerini ve özellikle insanlığın karşı karşıya geldiği sorunlara yönelik çözüm bulabilmeleri için düşünmelerini istediklerini anlattı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bu toplantıda bu sorunun çözümüne yönelik kendi düşüncelerini de aktardıklarına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Pazartesi günü başlayacak zirvede Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Sekreter Ban Ki-mun'un eş başkanlığında 180'e yakın ülkeden gelen liderler ve temsilciler, diğer uluslararası örgütlerin temsilcileri, akademik dünya, farklı inanç gruplarının temsilcileri, aynı şekilde insani örgütlerle sivil toplum örgütleri kendi fikir ve tecrübelerini paylaşacaklar. Bundan sonra insanlığa nasıl daha iyi hizmet verebiliriz, bu konuda fikirleri ortaya koyacağız, çözüm arayışlarını inşallah birlikte gerçekleştireceğiz. Bu zirve ilk olacak ama son olmayacak. Türkiye olarak bu zirvenin takibi olan tüm etkinliklere de katkı sağlamaya devam edeceğiz."
Çavuşoğlu, 4 yıl önce En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi'nin de yine İstanbul'da gerçekleştirildiğini anlatarak, o zirvenin devamı olan En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı'nı da DİZ'den 4 gün sonra Antalya'da başlatacaklarını söyledi.
İnsani diplomasi ve yardımın Dışişleri Bakanlığı'nın, hükümetin ve Türkiye'nin en öncelikli politikalarından biri olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İnsani yardım konusunda rakam olarak dünyada Amerika ve İngiltere'den sonra üçüncüyüz ama milli gelire oranla dünyada birinci sıradayız. Bu anlayışımız devam edecek. Bu zirvenin gerçekleştirilmesinde BM ve yöneticilerinin çok büyük emeği var. Dışişleri Bakanlığımız ve ülkemizin değişik kurumlarından temsilcilerimizin, yöneticilerimizin de çok büyük katkısı var. Ben şimdiden hepsine çok teşekkür ediyorum. Başarılı bir zirve olacağına dair inancımız tamdır."
"Elimizde tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz"
Stephen O'Brien de zirvenin dünyada ilk kez düzenlendiğini anımsatarak, "Burada olmak ve bu töreni idrak ediyor olmak benim için çok önemli. Bu fırsattan hareketle Sayın Dışişleri Bakanı'na bizlere sağlamış olduğu cömertliğe ve zarif misafirperverliğine ne kadar müteşekkir olduğumuzu ifada etmek istiyorum. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti halkına da bizlere göstermiş oldukları misafirperverlik ve cömertlikten dolayı müteşekkir olduğumuzu tekrar hatırlatmak istiyorum." diye konuştu.
Tarihi bir gün ve oluşumu idrak ettikleri düşüncesinde olduğunu dile getiren O'Brien, milyonlarca insanın yaşamakta olduğu sıkıntı ve acıları BM Genel Sekreterliği olarak sona erdirmek için aldıkları kararların 4 yıl öncesine dayandığını söyledi.
O'Brien, aldıkları kararlar doğrultusunda artık statükoya boyun eğemeyeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünya çapında milyonlarca insanın acısının ve sıkıntısının artık sona erdirilmesi gerektiğine yönelik vermiş olduğumuz kararın neticesinde, 175 üye devletin katılımı ve çok uzun yıllar süren konsültasyonlar neticesinde 23 bini aşkın paydaşla bir araya geldik. Hem sivil toplum kuruluşlarıyla hem özel sektör temsilcileriyle hem farklı inanç grupları hem de akademisyenlerle yaptığımız görümeler sonucunda bu zirveyi düzenliyor ve bu kadar yoğun katılıma ev sahipliği yapıyor olmaktan çok mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Burada, gelmiş olduğumuz noktada birtakım değişikliklere imza atabilmek için elimizde tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yapmamız gereken tek şey bir araya gelmek. Bir araya gelerek bütün gücümüzü kullanmak ve biraz daha proaktif birtakım hareketlere imkan verebilmek diye düşünüyoruz."
Dünya çapında yoksulluğun önlenmesi, çatışmaların engellenmesi, insan haklarının ve buna ilişkin hukukun en üst düzeyde tutulabilmesi için ellerinden gelen her türlü imkanı seferber etmeleri gerektiğine dikkati çeken O'Brien, "Bu noktadan hareketle kurumlarımızın kapasitesini, direncini artırmak, insani krizlere doğru, zamanında çözümler üretebilmek, etkili cevaplar verebilmek için, elimizdeki tüm olanakları seferber edebilmek için gerçek anlamda tarihi bir fırsata sahibiz." dedi.
O'Brien, şu anda hali hazırda dünyanın geri kalanına yapabileceklerini göstermek için iki günleri olduğunu anlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şu anda bir araya geldikten sonra yaşamı onurlandırmak ve yüceltebilmek, belli başlı hedeflere ulaşabilmek için taahhütlerimizi yinelemek mecburiyetinde olduğumuzu düşünüyorum. Dünyanın geri kalanına bir araya geldiğimizde neler başarabileceğimizi kanıtlamak için çok önemli bir fırsatımız var. Bu anın tarihi bir an olduğunu yeniden hatırlatmak istiyorum. Şu anda küresel anlamda bir değişikliğe imza atabilmek için ciddi bir fırsat var elimizde."
Konuşmaların ardından Türkiye Cumhuriyeti ve BM bayrakları törenle göndere çekildi.
Son Dakika › Güncel › Dünya İnsani Zirvesi'ne Doğru - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?