Düzeltme - Son Dakika
Güncel

Düzeltme

Düzeltme

"Katar'da, El Cezire Forumu" başlıklı haberimizde, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın konuşmasında yer alan, "Her ülkenin ve bölgenin kendine has şartları, öncelikleri, yöntemleri, mekanizmaları vardır.

26.05.2014 14:09

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, her ülkenin ve bölgenin kendine has şartları, öncelikleri, yöntemleri ve mekanizmalarının olduğunu belirterek, "Ancak ortak olan temsilde adalet, yönetimde istikrarı mümkün kılacak, zulmetmeyen, yoksullaştırmayan refahı yükselten bir düzeni sağlamaktır. Bu sağlanmadığı zaman neler olabileceğini halk hareketleri sürecinde gördük ve görüyoruz" dedi.

Arınç, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen El Cezire Forum'un açılışında yaptığı konuşmada, böyle bir programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Forum'un kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, katılımcı düzeyi ve ele alınan konuların içeriğiyle şimdiden Ortadoğu'nun ve dünyanın en önemli etkinliklerinden birisi haline geldiğini ifade eden Arınç, "Bölgemizin ve dünyanın sorunlarını, daha iyi bir dünya ve Ortadoğu için çalışan, okuyan ve yazan farklı kesimlerle konuşmak başlı başına bir değerdir" dedi.

Toplantının bu yılki konusunun "Arap Dünyasında Değişim: Nereye" olarak seçilmesinin yerinde ve zamanlıca olduğunu, kısa geçmişine bakıldığında Forumun bizzat kendisinin bile, bu değişimin "nereye doğru olduğuna" dair bir cevap verdiğini söyledi.

Bu toprakların asırlar boyu, büyük peygamberler, liderler ve medeniyetler gördüğünü aktaran Arınç, şöyle devam etti:

"Bilgi ve kültür bu coğrafyada büyümüş; ilim ve irfanla yıkanmış, büyük bir medeniyet olarak günümüze gelmiştir. Kadim bir medeniyet ve geniş bir hoşgörü atmosferi, bu bölgenin en önemli mirası olarak karşımıza çıkıyor. Farklı dinler, mezhepler ve kültürler bu topraklarda birlikte yaşamıştır. Bu açıdan Arap dünyasına baktığımızda, genellemeler yapamayacağımız bir coğrafya görüyoruz. Bugün Fas ile Ürdün, Mısır ile Tunus, Libya ile Suriye birçok farklı özelliklere sahiptir."

"Değişimin ruhu"

Bu medeniyetin geleceğini konuşmanın tam vakti olduğunu vurgulayan Arınç, "Son yüzyılda büyük sıkıntılar atlatan coğrafyamızda, artık büyük bir değişim ve dönüşüm hamlesi var. Ortadoğu'da, Afrika'da, Asya'da ve Uzakdoğu'da değişimin ruhu, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen dimdik ayaktadır. Bu süreci devam ettirmenin en önemli yolu, bölgemizin ve coğrafyamızın geleceğine dair vizyonları açıkça ortaya koymak ve konuşmaktır. Bölge ve coğrafya derken sadece Müslümanları kastetmiyorum. Özellikle farklı dini inançlara mensup kesimler de asli unsurdur ve bütünümüzün mütemmim cüzüdür" diye konuştu.

Arap dünyasının nereye gideceği sorusunun cevabının da bu birliktelik ve bütünleşmede gizli olduğunu ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

"Bu coğrafya, dünyanın kalbidir. ve kalbimizde bir sızı varsa, küresel düzende de bir sıkıntı vardır demektir. Bugün öne çıkan değişim arzusu ve gücü, sadece coğrafyamızı değil, tüm dünyayı ayağa kaldıracak dinamik bir ruhu temsil etmektedir. Bu ruh sayesinde, dünyanın kalbi olan bölgemiz, sağlıklı bir değişim süreciyle, küresel düzenin de sağlıklı bir şekilde işlemesine yol açacaktır. Ortadoğu devletleri ve Arap dünyası, yeniden dünyanın önemli bir denge unsuru olacaktır.

Değerli kardeşlerim, Her ülkenin ve bölgenin kendine has şartları, öncelikleri, yöntemleri, mekanizmaları vardır. Ancak ortak olan temsilde adalet, yönetimde istikrarı mümkün kılacak, zulmetmeyen, yoksullaştırmayan refahı yükselten bir düzeni sağlamaktır. Bu sağlanmadığı zaman neler olabileceğini halk hareketleri sürecinde gördük ve görüyoruz. Aralık 2010'da Tunus'ta başlayan ve birçok ülkeye yayılan hareketlenmelerin temel özelliğinin, hak ve adalet arayışı olduğunu, Libya, Yemen'de, Mısır'da ve en son Suriye'de halkından kopuk yaşayan yönetimlerin artık süreleri dolmuştu."

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Düzeltme - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement