AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in yeni anayasa çalışmalarının Mart sonuna kadar bitmesine yönelik açıklamalarına işaret ederek, "Temennimiz odur ki Mart sonuna kadar bu iş biter. Bitmemesi halinde, AK Parti'nin bu konuda yaptığı çalışma Meclis gündemine taşınacaktır" dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, TBMM'de geçen hafta içinde, yoğun saldırı, yoğun tahriklere rağmen demokratikleşme yolunda çok önemli bir düzenlemeyi kararlılık ve cesaretle kanunlaştırdıklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye, toplumsal uzlaşma ve demokrasi adına bu son derece önemli düzenlemeyi kanunlaştırdığı için partisinin milletvekillerine teşekkür etti.
Düzenlemeyi hedefinden saptıranlara, "Hedefinden saptırmayın, bunun adı anadilde savunma değil, sanıkların kendilerini en iyi dilde savunma başlığıdır" diye seslenen Erdoğan, sanıkların kendilerini en iyi dilde ifade edebileceği, istedikleri dilde tercüman aracılığıyla savunma yapabileceğini vurguladı.
Erdoğan, "Bu geçmişte oluyordu; yoldan geçen birini getiriyor, o tercüme ediyordu veya mübaşir, şu, bu onlarla bu işi yapıyorlardı. Bu işin literatürünü bilenlerle değil bilmeyenlerle yürütüyorlardı. Biz şimdi bu işin literatürünü bilenlerle bu işi yapacağız. Sanık istiyorsa, istediğini, bedelini ödemek suretiyle getirecek. Ayrıca mahkemenin bu konuda yetkili tercümanı olacak" dedi.
Bu işlerin, gelişmiş ülkelerde böyle yapıldığını ifade eden Erdoğan, kendilerinin de bunu, olması gerekeni yaptıklarını kaydetti. Bugüne kadar bunun yapılmadığını dile getiren Erdoğan, sunları söyledi:
"Yeni düzenlemeyle bir şey daha getiriyoruz, bu çok önemli. Televizyon ekranlarında, bazı adı köşe yazarı olan tipler çıkıp da hakaretle eleştirirken AK Parti iktidarını, demokratikleşme süreci içinde dünyada çok çok gerilerde olduğunu söylerken, bunlar hadlerini bilmiyorlar. İkide bir bizi AB'yi örnek göstererek, AB ülkelerinin bizden çok ileri olduğunu, -nerede çok ileri-, onlarda nelerin olduğunu, hatta teröristleri nasıl koruma altına aldıklarını biliyoruz. Eğer bizim bir şeyden canımız yanıyorsa, bunu kimse sağa sola çekmesin. Bir taraftan ülkemizde bölücü terör örgütüyle alakalı kalkacaksın, bunu terör örgütü ilan edeceksin, terör örgütü mensuplarını sonra Avrupa parlamentosunda konuşturacaksın. Bunları yaşadık. Bunları yaşayacaksın, sonra da sessiz kalacaksın. Her şeyden önce dik duruş çok önemli. 'Filanca uluslararası kuruluş şöyle, böyle not vermiş', biz onlara bakarak yolumuza devam etmiyoruz, insani değerlere bakarak yolumuza devam ediyoruz, bundan sonra böyle devam edeceğiz.
'Şu anda dünyada en demokratik ülke neresi' diye sorup araştırın, sonra oraları inceleyin, oralarda neler dönüyor, neler oluyor, neler bitiliyor. Bunları görenler, bilenler anlar ama ekranı izleyenlerin hepsi bunları görmüş, bilmiş değil ki. Çıkıyor, o köşesinden, yazdığı için orada konuşuyor. Ondan sonra kendine göre, 'alıyor filanca kuruluş şöyle bir değerlendirme yapmış' diyor. Doğru, uluslararası bazı medya kuruluşları da kendilerine göre bazı değerlendirmeler yapıyorlar. Bu değerlendirmelere göre de Türkiye'de, bütün teröre yardım, yataklık yapanların da elinde bir basın kartı, bu basın kartı elinde olduğu için şu anda cezaevinde. Adam elinde silahla yakalanıyor, çeşitli yerlerde polisimizi, güvenlik görevlimizi öldürmekten, yaralamaktan, şundan, bundan dolayı içeride yatıyor. Ama neymiş, basın görevlisiymiş. Basına karşı bizim böyle bir olumsuz yaklaşımımızın olduğunu iddia etmek suretiyle, bir öncekinde bakıyorsun, Türkiye'deki gelişmelerin olumlu olduğunu söyleyen bu tür uluslararası kuruluşlar, bir sonraki yaptığı hazırlıklarıyla, raporlarıyla, sipariş üzere bu defa da Türkiye'de gelişmelerin olumsuz olduğunu söyleyecek kadar ileri gidebiliyorlar. Çünkü haber kaynakları sakat, bozuk. Haber kaynakları, sakat, bozuk olduğu için bu tür noktalara varıyorlar. Biz bunların hiçbirine yokuz. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz, kendi göbeğimizi de kendimiz keseriz. Birilerine bunu kestirmeyiz, kusura bakmasınlar."
-"Aile bütünlüğü çok daha güçlü korunacaktır"-
Erdoğan, yeni düzenlemeye göre, ağır hastalık ve sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız başına idame ettirememe halinin, infazın ertelenmesi nedeni olduğunu, bunu eleştirenlerin bulunduğunu hatırlattı.
Kapalı cezaevinde bulunan hükümlerin, 3 ayda bir eşleriyle görüşebileceğine işaret eden Erdoğan, mahkumların izinleri, görüşmeleri, çocuk mahkumların hakları konusunda yeni düzenlemeyle çok ileri seviyede adımlar atıldığını anlattı.
Hemen bunlara yönelik eleştirilere başlandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gardiyanlar, isyan etmişler, ayaklanmışlar, 'Biz gidip onların kapısında nöbet mi tutacağız' demişler. Kapısında nöbet tutacağı yere gönderilir. Biz, o verilen görevleri yapabilecek insanları buluruz. Hiç endişemiz yok. Ama biz insani olan bu adımı atma kararını verdik, bunun çok da hayırlı olacağını, hem içeride hem dışarıda neticelerini göreceğiz. Çünkü biz bir mahkumun, sadece şahsının hükümlü olması gerektiğini bilerek, inanarak, niçin ailesi de bunun cezasını çeksin. Bu noktadan hareketle böyle bir yolu açmış olduk. Bu yol, aile bütünlüğünü korumaya yönelik de gelecekte inanıyorum ki AK Parti iktidarının hayırla yad edilmesini getirecektir. Aile bütünlüğü şimdi çok farklı, çok daha güçlü korunacaktır. Bu adımı da böylece atmış oluyoruz. Adaletin çok daha hızlı, adaletli şekilde tecellisini sağlayacak bu yeni düzenlemelerin hayırlı olmasını diliyorum."
-"Referandum gücünü yakaladığımız anda"-
Başbakan Erdoğan, tasarının Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında hiç arzu etmedikleri, şahit olmak, duymak istemedikleri malum, bildik tavırların bir kez daha sergilendiğini belirtti. Erdoğan, son derece yapay, samimiyetsiz, bir o kadar kırıcı, tahrip, tahkir edici üslupla, muhalefet partilerinin bir kez daha ortamı gerdiklerine şahit olduklarını kaydetti.
4. Yargı Paketi'nin geleceğini, bunun üzerindeki çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Henüz ben de arkadaşlarımla bunu paylaşmadım. Bu yargı paketlerinin ötesinde en önemlisi, yeni anayasa çalışmalarıdır. Bu çalışmalarda Mart sonuna kadar bitmesi noktasında Meclis Başkanımızın açıklamasını biliyoruz. Temennimiz odur ki Mart sonuna kadar bu iş biter, bitmesi halinde sağlıklı şekilde bizlerde yaşamış oluruz. Bitmemesi halinde, AK Parti'nin bu konuda yaptığı çalışma Meclis gündemine taşınacaktır. İnşallah Meclis gündeminde bizim yeni anayasa tasarımızı, böylece orada halkımıza, milletimize sunmuş olacağız. Eğer biz parlamentoda beklediğimiz desteği aldığımız anda bunu gündeme getiririz, referandum gücünü yakaladığımız anda da biz millete gideriz."
(Sürecek)
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Kudret Topçu - TBMM
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: Temmennimiz Marta Kadar Bitmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?