İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda söz alan tutuklu sanık Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, delillere ve tanık ifadelerine ilişkin sanıklara ve avukatlara tanınan 15'er dakikalık sürenin yeterli olmadığını belirtti. Dün duruşmada yaşanan arbedeye de değinen dönemin adli müşaviri Sanık Çubuklu, "Savunma makamına uygulanan vahim ölçüdeki şiddet üzüntü vericiydi. Ben de uzun yıllarını bu mesleğe veren biri olarak üzüntümü belirtmek istiyorum" dedi. Bilgi Destek Dairesi'ne ait bilgisayara ilişkin hazırlanan rapora da değinen sanık Çubuklu, bu raporun büyük bir kısmını incelediğini, Bilgi Destek Dairesi'nde ait bilgisayarla ve internet siteleriyle bir ilgisi bulunmadığını tekrarladı. Dava kapsamında aleyhinde bir belge, tanık ve sanık beyanı bulunmadığını ifade eden Sanık Çubuklu, "Hakkımda dava bile açılmaması gerekirdi" dedi.
"BU DOĞURAN DELİLLER SEZARYENLE Mİ DOĞDU? "
Davanın tutuklu sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, davada uzun süredir tutuklu olarak yargılanmasını eleştirerek, "Tutukluluğun devamına kararında, 'Kuvvetli suç şüphesi' ve 'Doğuran deliller' şeklinde ifadeler bulunuyor. Doğuran deliller nerede? Bu doğuran deliller sezaryenle mi doğdu? Prematüre mi ' Küvezde mi' Önümüzüe gelsin ona göre savunmamızı yapalım. Bunlar doğuran deliller değil de, doğuran reziller oldu diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Dava kapsamında tanık olarak dinlenen Gizli Tanık Boyabat'ın iddialarına da değinen Sanık Tekin, "Gizli Tanık Boyabat insanların zekalarıyla alay etti. İddia makamı bunlara nasıl itibar ediyor. O kişiliğe sahip bir insan benim çevreme giremez. Gizli Tanık Boyabat, benim Sami Hoştan'ı tanıdığımı söyledi. Ben hiç Sami Hoştan ile biraraya gelmedim. Hoştan da beni tanımadığını söyledi. Yalancı tanıkla ilgili işlem yapılsaydı ben mahkemeye daha çok saygı duyacaktım. Herkes kalp taşır ama insan vicdan taşımazsa yük taşır. Bu davayı vicdan çözecek" diyerek sözlerini tamamladı.
"ADALETİNİZE GÜVENİYORUM"
Dava sanıklarından Aykut Metin Şükre devlete ve millete saygılı bir vatandaş olduğunu belirterek "Herhangi bir örgüte üyeliğim yok. Sözde Ergenekon Terör Örgütüne üyeliğim hiç mümkün değil. Vicdanınıza ve adaletinize güveniyorum" diye konuştu. Söz alan bazı tutuklu sanıklar da kendilerine tanınan 15'er dakikalık sürenin az olduğunu belirterek, kendilerine makul sürenin tanınmasını istedi.
MAHKEMEDEN SUÇ DUYURUSU
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dünkü duruşmada yaşanan olaylar nedeniyle jandarma tarafından 4 ayrı tutanak tutulduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı Özese, tablet bilgisayarla salonda görüntü çektiği iddia edilen Stajer Avukat Ece Unutmaz'ın salondan dışarı çıkmasının istendiği ancak Unutmaz'ın salondan çıkmadığını hatırlattı. Bunun üzerine jandarmaya, Unutmaz'ı salondan çıkarması için talimat verildiği, diğer avukatlarında Ece Unutmaz'ın dışarıya çıkarılmasını engelleyerek topluca hareket ettiklerini ifade etti. Avukatların bu sırada kolluk güçlerine fiili mukavemet ve saldırıda bulunduklarını söyleyen Mahkeme Başkanı Özese, görüntülerin incelenmesinin ardından tespit edilecek avukatlar hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Avukat ve sanıkların beyanlarının alınmasına ara veren Mahkeme Heyeti duruşmayı 14 Mart Perşembe saat 09.30'a erteledi. - İstanbul/ Silivri
Son Dakika › Güncel › Ergenekon Davası'ndaki Olaylara Mahkemeden Suç Duyurusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?