İnsani Yardım Vakfı (İHH) Bilecik Şube Başkanı Şemsettin Yıldırım, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, ülkenin kuzeyindeki İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği klor gazı içerikli kimyasal silah saldırısıyla ilgili, "Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef dünya devletlerinin şu anki tutumlarına bakılırsa son da olmayacaktır." dedi.
Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de Esed rejimi ve destekçilerinin katliam ve saldırılarına yenilerini ekleyerek, çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 100'den fazla sivilin öldüğünü ve 500 kişinin etkilendiğini anımsattı.
İdlib'de Maret Numan bölgesinde de hastanenin vurulduğunu ve tedavi gören sivillerin yaralandığını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef dünya devletlerinin şu anki tutumlarına bakılırsa son da olmayacaktır. Obama döneminde kırmızı çizgi ilan edilen kimyasal saldırı, 2013 yılında gerçekleştirilmiş, ancak ne kırmızı çizgi kalmış ne de zulme engel olunmuştur.
Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamış. PYD/ PKK gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve Karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahla donatmaya hız vermiştir."
Yıldırım, Türkiye'nin DAEŞ ve PYD/PKK terör örgütlerine karşı mücadelesinde ise ABD-Rus ittifakı ve onlara eklenen mezhepçi çetelerin Türkiye'ye karşı ittifak oluşturduklarının görüldüğünü kaydedek, "Türkiye'nin tüm iyi niyetli çabalarına, barış görüşmelerinin yürümesi için gösterdiği samimi ve yoğun çalışmalara rağmen Suriye de barış için bir yol alınamamaktadır. Dünya devletleri bu gayretli barış çalışmalarını adeta sabote etmektedir." ifadesini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Esed Rejiminin Kimyasal Silah Saldırısına Tepkiler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?