FETÖ'nün iş dünyası yapılanması davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı davada, bazı tanıklar dinlenildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, tanık olarak dinlenilen Enver Balıkçı, 2013-2018'de Aydınlı Grup'ta bilgi işlem departmanında çalıştığını söyledi. Yoğunlukla muhasebe departmanına destek olduklarını kaydeden Balıkçı, bilgi işlem biriminin Hakan Duran adlı kişiye, Duran'ın ise firari sanık Ahmet Sait Kavurmacı'ya bağlı olduğunu aktardı.

Birimlerinin 60-65 kişiden oluştuğunu, global şirketlerin kullandığı bir sistem kullandıklarını ifade eden Balıkçı, bu programdan kalıcı olarak bilgi silmenin mümkün olmadığını, silinse dahi izinin kalacağını anlattı.

Kapatılan Zaman gazetesine abonelik yaptırması için hatırlamadığı bir tarihte Ahmet Sait Kavurmacı'nın asistanından talep geldiğini kaydeden Balıkçı, bir süre kapatılan Today's Zaman gazetesine abone olduğunu, 2013 yılında kurban bağışı yapılması için kulağına bir şeyler geldiğini ancak bu bağışı yapmadığını ifade etti. Balıkçı, şirkette sohbet adı altında toplantılar yapıldığını da duyduğunu, bu toplantılara katılması için davet almadığını ve kendi isteğiyle de katılmadığını belirtti.

Duruşmada daha sonra Aydınlı Grup'un Rusya'daki şirketinin finans müdürü Mustafa Şahin tanık olarak dinlenildi. Tanık Şahin, 2016 yılında FETÖ iltisakı nedeniyle kapatıldığını belirttiği Rusya'daki Rus-Türk İşadamları Derneği'ne, bu tarihten önce Ahmet Sait Kavurmacı'nın talimatıyla şirket kaynaklarından aylık 2 bin 500- 3 bin dolar yardım yaptıklarını söyledi. Şahin, 2014 yılı mayıs ayında St. Petersburg'da yapılan "Türkçe Olimpiyatları'na" da yardımda bulunduklarını ifade etti.

Tanık Seyit Dağ da Aydınlı Grup'ta 1992 yılından beri borç yönetim uzmanı olarak çalıştığını, şirkete kayyım atanmadan önce aynı birimde 8 kişi görev yaptıklarını anlattı.

Dağ, şirket çalışanlarından İsa Taş'ın Büyükçekmece Güzelce'deki yazlığında finans birimi olarak haftada veya 15 günde bir mangal yaptıklarını belirterek, "2014'ün yaz aylarından birinde yine mangal için toplanmıştık. Mangalda kitap, Zaman gazetesi, dekont, muhtelif dergiler yakıldığını gördüm. Yakanlardan biri de İsa Taş'dı." dedi.

Yakma talimatını şirket çalışanlarından "Zeyrullah" adlı kişinin verdiğini ifade eden Dağ, bu kişinin müdürlerden habersiz bir şey yapmaya yetkili olmadığını, herkesin Ahmet Sait Kavurmacı'ya bağlı olduğunu dile getirdi.

Tanık Dağ, 2015'de bazı mailleri bulamadığını, durumu finans müdürüne sorunca, 'silindi' yanıtını aldığını belirterek, "Şirkette himmet, kurban, burs için para toplanırdı. Bunlar hep Ahmet Sait Kavurmacı'nın bilgisi dahilinde yapılırdı. Ayrıca tedarikçi firmalara mail atılır burs talebinde bulunulurdu. Olumlu-olumsuz geri dönenler olurdu. Bu paraların tahsilatları konusunda satın almacı arkadaşlar ilgilenirdi. Sonra tahsilatları bana getirirlerdi. Dosyayı oluştururdum. Genelde çek verirlerdi. Çekler hiç şirketin hesaplarına girmeden Merve Eğitim Vakfı'na aktarılırdı. Şirketin ticari işleyişiyle ilgisi yoktu." dedi.

Merve Eğitim Vakfı'na yardım

Şirketin mescidinde bazı akşamlar sohbetler yapıldığını, kadınların sohbetinin ise cuma günleri olduğunu, kendisinin hiçbir sohbete katılmadığını kaydeden tanık Dağ, Mahkeme Başkanının 17-25 Aralık'tan sonra şirketin FETÖ'ye karşı duruşunda bir değişim olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Ömer Faruk Kavurmacı 17-25'ten sonra bu yapıya tavrını net olarak ortaya koymuştu. Kardeşi Ahmet Sait Kavurmacı ile bu konuda anlaşamıyordu. Hatta Merve Eğitim Vakfı'na senelik toplu ödeme yapılırdı. Ömer Faruk Kavurmacı ise artık bu kuruma yardım yapılmayacağını söylemişti. Bir gün Ahmet Sait Bey'den 2015 yılında yardım çekleri hazırlamam için bana talimat verdi. Sait Bey'in 100 bin liranın üstünde çek imzalama yetkisi yoktu. Bu nedenle ikisinin arasında kalmamak için 8-9 çekten bir tanesini 100 bin liranın üzerinde hazırlayıp Ömer Faruk Bey'e götürdüm. Bana, 'Ben bunlara ödeme yapılmayacak demedim mi' diye kızıp iptal etmemi söyledi. Ters kayıt yaptım. Ahmet Sait Bey gün içinde bana çekleri sordu. 'Bu çekler sizin imza yetkinizi aştığı için Ömer Bey'e götürdüm, imzalamadı' dedim. Çekleri bankaya iade ettim."

Şirketin yıllık 4 milyon ile 6 milyon arasında nakdi yardım bütçesi olduğunu ifade eden tanık Dağ, "Bunun 2 milyon 200 bin lirası Suffa Vakfı'na yapılırdı. Geri kalanların içinde Merve Eğitim Vakfı ve birkaç dernek daha vardı. Ahmet Sait Kavurmacı, Merve Eğitim Vakfı'na 2015'ten sonra kendi bütçesinden yardım yaptı." şeklinde konuştu.

Duruşmaya, 24 Haziran'da tanık beyanlarının alınmasıyla devam edilecek.