Fetö'nün "Vıp Dinleme" Davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) faaliyetleri çerçevesinde siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 208 kişinin yargılandığı davada sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, bazı müştekiler ve avukatları katıldı. Akyürek ve Yılmazer'in de aralarında yer aldığı bazı tutuklu sanıklarla bulundukları cezaevinden telekonferans sistemi üzerinden bağlantı kuruldu.

Sanıklardan Ayhan Akbulut, geçmişte Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde 4-5 ay görev yaptığını, 2014'te bir teknik takip uzatma talebi nedeniyle suçlandığını, darbe girişiminin ardından kamu görevinden ihraç edildiğini anlattı.

"ByLock kullanmadığını, FETÖ'cü olmadığını" belirten Akbulut, FETÖ/PDY'nin tepe yöneticilerinden Osman Hilmi Özdil ve Önder Aytaç ile yaptığı görüşmeleri açıklarken, Özdil'in sigorta acentasını aracını sigortalatmak ve kaza sonrası parasını almak, geçmişte Polis Akademisinde hoca olan Aytaç'ı da tez savunma gününü ayarlamak için aradığını iddia etti.

Bank Asya'daki hesabı eşiyle tasarruflarını değerlendirmek için 2011'de açtığını, 2014'te de kapattığını kaydeden Akbulut, aleyhinde ifade veren bir kişinin beyanını reddederek, "Ben Fetullah Gülen ile hiç görüşmedim." dedi.

"Silahlı terör örgütüne üye olmak", "kişisel arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetmek" ve "iftira" ile suçlanan sanık Fatih Doğan da tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle savunma yaptı. Doğan, savunmasında, Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube'de komiser olarak görev yaptığı dönemde iletişimin teknik takibine ilişkin talep formlarını ilettiğini, alt rütbede olduğunu, dinleme faaliyeti içinde bulunmadığını öne sürdü.

Tutuklu sanık Ramazan Çalışkan da bir dönem İstihbarat Dairesi'nde görev yaptığını, sonrasında Diyarbakır'a tayin olduğunu, darbe girişiminden sonra kamudan ihraç edildiğini ve tutuklandığını anlattı. FETÖ/PDY ile irtibatı olduğunu kabul etmeyen Çalışkan,"ByLock" kullanmadığını savundu.

Çalışkan, "Bir evraktaki parafım dolayısıyla FETÖ'cü olmakla suçlanıyorum. Usulsüz dinleme yapıldığı belirtilen dönemde kursa giden bir arkadaşın yerine geçici olarak yazıcılık yaptım. En alt seviye memur olarak yazıya ekleme yapmam mümkün değildir." diye konuştu.

Tutuksuz sanık Seyit Gölcük ise geçmişte İstihbarat Şubede Yolsuzluk Suçları Bürosu'nda komiser yardımcısı olarak görev yaptığını belirtti.

FETÖ/PDY'nin çıkarları doğrultusunda dinleme talep formları hazırladığı suçlamasını reddeden Gölcük, dava dosyasında "müşteki" olarak isimleri geçen kişileri bazı ihalelere fesat karıştırıldığına ya da yolsuzluk yapıldığına ilişkin iddialar üzerine dinlediklerini anlattı.

Gölcük, "İstihbari dinlemeler FETÖ'nün değil, devletin çıkarları için titizlikle yapılmıştır." iddiasında bulundu.

Sadettin Akgüç'ün savunması

Tutuklu sanıklar arasında yer alan ve geçmişte Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı ve Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü görevlerinde de bulunan Sadettin Akgüç ise İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı iken hukuk işleri, satın alma ve lojistikten sorumlu olduğunu, teknik işler ve haber almadan sorumlu bulunmadığını bildirdi.

Ancak bu konulardan sorumlu daire başkanlarına zaman zaman vekalet ettiğini ve dinleme evraklarının kendisine geldiğini anlatan Akgüç, gelen evrakların imzalarının bilgiler yönünden tam olup olmadığını kontrol ettiğini, buna göre imza verdiğini kaydetti.

Soru üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un eşi Sevgi Kurtulmuş'un da arasında bulunduğu birkaç kişinin usulsüz dinlenmesine ilişkin suçlandığını bildiren Akgüç, "Evrakta Numan Kurtulmuş Bey'in eşinin ismi yok, başka isimler var. Ben Numan Bey veya başka bilinen bir şahsın ismini görseydim, imzalamazdım. Benim bunu kontrol etme şansım yok." diye konuştu.

"ByLock" kullandığı yönündeki tespiti kabul etmeyen Akgüç, sanıklardan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe'nin, kendisinin "FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğunu düşündüğü" beyanı konusunda da Aktepe'nin bunu, gözaltındayken kendini kurtarmak adına verdiğini düşündüğünü ve daha sonra bu beyanını da kabul etmediğini söylediğini ifade etti.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Dava

Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de aralarında yer aldığı, çoğunluğu polis olan sanıklar, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, bazı Cumhurbaşkanlığı danışmanları ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin yakınları, hakim, gazeteci, iş adamı, siyasetçi, emniyet müdürü ve insansız hava aracı projesinde yer alanların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi usulsüz biçimde dinlemeye almakla suçlanıyor.

Sanıklar, "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede sahtecilik", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin kaydedilmesi" ve "iftira" gibi suçlardan yargılanıyor.