Filistin Meselesi Ortadoğu'daki İstikrarın Anahtarı"

Ürdün Kralı 2. Abdullah, İsrail'in Yahudi yerleşim faaliyetlerinin, bölgedeki iki devletli çözüm önünde gerçek bir engel olduğunu belirtti.

Ürdün Kralı Abdullah, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle, Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Halkının Devredilemez Haklarının İcra Komitesi Başkanı Cheikh Niang'a gönderdiği mesajda, İsrail'in Yahudi yerleşim birimleri faaliyetlerinin barış görüşmeleri üzerindeki yansımalarına değindi.

İsrail'in kabul edilemez ve kınanan Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerinin, herhangi bir hak ve yükümlülük oluşturmadığına işaret eden Kral Abdullah mesajda, "İsrail'in yerleşim birimi faaliyetleri, iki devletli çözüme ulaşmada gerçek bir engel teşkil ediyor." ifadesini kullandı.

Kudüs'ün yasal statüsünü değiştirme girişimlerine karşı koymak

Kral Abdullah, bu tür uygulamaların tamamının yasa dışı olduğunu belirterek, Filistin meselesinin, Ortadoğu'daki istikrar ve barışın anahtarı olduğunu vurguladı.

Filistin meselesinin, uluslararası ve bölgesel düzeydeki büyük gelişmelerin gölgesinde, Ortadoğu'daki temel mesele olmaya devam ettiğini aktaran Kral Abdullah, kapsamlı ve kalıcı bir barışın tüm Arap ülkelerinin benimsediği ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından desteklenen Arap Barış Girişimi'nde somut hale gelen stratejik bir seçenek olmaya devam ettiğine dikkati çekti.

Ülkesinin, Kudüs'ün İslami ve Hristiyan Arap tarihi kimliğini koruma konusundaki bağlılığına işaret eden Kral Abdullah, Ürdün'ün Kudüs'ü kendisine yöneltilen bir silah olmaksızın, barışın simgelerinden biri olan kutsal bir şehir haline taşımak ve Kudüs'ün tarihi, yasal statüsünü değiştirme girişimlerine karşı koymak için çalışmalara devam edeceğini belirtti.

UNRWA'ya destek çağrısı

Ürdün Kralı, mesajda ayrıca Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) içinde bulunduğu kriz karşısında yardım ve desteklerin devam etmesi gerektiği çağrısında bulundu.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 29 Kasım 1977'de aldığı karar doğrultusunda Filistin sorununun çözümüne destek vermek amacıyla 1978'den bu yana her yıl 29 Kasım "Filistin Halkıyla Dayanışma Günü" olarak kutlanıyor.