Filistinli uzman: "Sözde barış planı, Batı Şeria'yı büyük bir hapishaneye dönüştürecek"

Filistinli Yahudi yerleşim birimleri uzmanı Halil Tüfekçi, ABD'nin sözde barış planında, bölgeden izole bir Filistin devleti öngörüldüğünü ve Batı Şeria'nın adeta büyük bir hapishaneye dönüştürülmek istendiğini söyledi.

İsrail tarafından kapatılan Harita Derneğinin eski müdürü ve Yahudi yerleşim birimleri uzmanı Tüfekçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırdığı sözde barış planını AA muhabirine değerlendirdi.

Plana göre Filistin topraklarının Yahudi yerleşimleri ve bunlara ait yollarla çevrileceğini belirten Tüfekçi, "İsrail, bu toprakların asıl sahiplerini Kudüs'ten tahliye etmek ve Filistinlileri azınlık haline dönüştürmek istiyor." dedi.

Kutsal mekanların da İsrail'in kontrolü altında olacağını söyleyen Tüfekçi, "İsrail, dilediğine buralara giriş izni verecek dilemediğine vermeyecek. Böylece, uluslararası kararlara göre Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu gerçeği buharlaşıp gitmiş oluyor." diye konuştu.

Tüfekçi, planda Filistinlilere, Kudüs'ün yerine Şuafat Filistinli Mülteci Kampının başkent olduğu bir Filistin devletinin öngörüldüğünü aktardı.

Daha önce Ebu Dis ve Beyt Hanun bölgelerinin Filistinliler için başkent olarak gösterildiğini hatırlatan Filistinli uzman, Şuafat dahil tüm bu bölgelerin Kudüs'ün çevresindeki yerler olduğuna dikkati çekti.

Filistin'in gıda deposuna da İsrail hakim olacak

Tüfekçi, sözde barış planına göre Batı Şeria'nın yüzde 27'sini oluşturan ve gıda üretim merkezi olarak bilinen Ağvar bölgesinin de İsrail'in kontrolü altında olacağını ifade etti.

Filistin'de ekonomik gelişmenin engellenmek istendiğini vurgulayan Tüfekçi, "Bu planla İsrail'in Filistin ekonomisini kontrol altında tutacağını söylüyoruz. İsrail bu planla su, taş ve mermer kaynaklarına, ayrıca Filistin'in gıda deposuna da hakim durumda olacak." ifadelerini kullandı.

İsrail'in uzun süredir Batı Şeria'yı kendi topraklarına katmanın peşinde olduğunu aktaran Tüfekçi, 1979'da Batı Şeria'da başlatılan "1 milyon yerleşimci" programının 1983'te yürürlüğe konulduğunu ve bu çerçevede Filistin devletinin Ürdün'de kurulmasına çalışıldığını dile getirdi.

Filistinli uzman şunları söyledi:

"İsrail'in elinde çok açık bir program bulunuyor. Sağcı, solcu ya da başka düşüncede olsun iki nokta üzerinde müttefiktirler. Bunların ilki, Filistin devleti Ürdün'de kurulması. İkincisi ise Kudüs'ün sadece Yahudi devletinin başkenti olması."

Batı Şeria'nın anahtarlarının İsrail'e teslim edilmesi isteniyor

Yahudi yerleşim birimleri uzmanı Tüfekçi, "Bugün gördüğümüz şey bir grup Filistinli topluluğun birbirlerine tüneller ve köprüler yoluyla bağlanmasıdır. Sözde barış planı, Batı Şeria'yı İsrail tarafından çevrelenmiş büyük bir hapishaneye dönüştürecek." değerlendirmesinde bulundu.

Filistin yönetiminin bu planla tasfiye edileceğini kaydeden Tüfekçi, "Bize önerilen, Batı Şeria'nın anahtarlarını İsrail'e teslim ederek gelecekte tarihi, toplumsal ve kültürel haklarımızdan feragat etmemiz." dedi.

İsrail'in "tamamen Yahudi bir devlet" arzusunda olduğunu vurgulayan Tüfekçi, "Bu hedef doğrultusunda Filistinliler yaşadıkları bölgeden açıkça belirtilmeksizin göçe zorlanacak." diye konuştu.

Filistinli uzman, Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri'yi 4 ay süreyle Harem-i Şerif yasağı getirilmesinin de İsrail'in herhangi bir kırmızı çizgisi olmaksızın işgale devam edeceğinin göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.